SAHİBİNE MESAJLAR 22 MAYIS
Taner ULUTAŞ
22 Mayıs 2014 Perşembe 12:30
Sayın Ersin Tatar, faiz ve tefecilik halkı mahvetti. Bankaların katmerli faizi aileleri bozdu. Faiz yasası komitede ele alınmadı. Halk inim inim inliyor. Yeniden yapılandırma yasası tam uygulanamıyor. Tefecilik yasaklanmalı ve faiz üst sınırı belirlenmeli diyorsunuz da yasa çıkartan CTP hükümetinin başındaki muhterem zat yasa çıktıktan iki gün sonra tutuklayın emri verirse ve kendi çıkarttığı yasayı yani kendi çocuğunu reddederse bunun adına ne denir söylermisiniz? Emekçi ve halkçı CTP’nin yöneticileri emeğe ve halka maşallah çok iyi bakıyor. Mazbata ile hapse göndererek onları karavanaya talim ettirerek beslemek suretiyle tabiî ki. Halk bukez yolcudur Abbas, bağlasan durmaz diyor da sizin bu konudaki fikrinizi de merak ettim. Bir zahmet söylermisiniz? Sayın Kenan Akın, bir zamanlar Tarım Bakanı olduğunuz devirde uygulamalarınız ile ormanları ne güzel garantiye almıştınız. Görüşünüz ve politikalarınız için kim ne derse desin beni ırgalamaz. Ama bakanlık yaptığınız sıralarda başarınız üst sıralardaydı. Kimisi bakan olunca yukarılardan bakmayı tercih ederek aşağılara bakarken Ozon tabakası delinince burun üstü yere çakıldıktan sonra ağızdan da burundan da oluyorlar. Siz bakanlıktan sonra bir baktım yanmadık orman alanı, mangaldan çıkan kıvılcım ile alev almayan ağaç kalmadı. Eskiden Eczacıbaşının bir reklamı vardı. Yetiş Elmor derdi. Acaba bizde yanan ormanlar sonrasında yetiş Kenan Akın mı desek? Ne dersin? Sayın İrfan Demir, Orman Dairesi Müdürü olduğun sıralarda ileriyi görerek seçim ile ilgili olarak kiraladığın ve dağıttığın arazilerin karşılığını şimdi halk olarak almaya başladık. Yedikonuk bölgesini bıraktık. Boğazdaki piknik alanı yeniden kiralığa çıkartıldı. Bir kapı açtınız ama vallahi de billahi de gındırık değil sonuna kadar açtınız. Ev lambası gibi birkaç kişiye yanmak isterken maşallah, sokak Iambası gibi birçok kişiye yanmaya başladınız. Işığı gören ateş böcekleri son sürat ışığa geliyor. Ayıkla pirincin taşını şimdi ayıklayabilirsen. Sayın Özay Andıç, Eski bir sendika başkanı olarak, memleket insanın düştüğü bu hallere ne diyorsun? Faiz ve Mazbata mağdurları boyuna mapusane dört duvar ben bakarım aval aval deyip duruyor. Bazılarını tenzih ederek söylüyorum. Sendikalara bakıyorum bu su böyle akar diyen Yahudi gibi sizde hapishaneye girenlere böyle bakar diyenlere bakıp ses etmiyor. Gençler göç yollarını zorlarken üç maymunu oynamayı tercih ediyorlar. Kısacası bindik bir alamete gidiyoruz felakete desek katılırmısın? Sayın Mesut Yıkıcı Yenierenköy belediye başkan adayı olarak kazanma potasına girdiğini ve Sayın Özay Öykün ile at başı gittiğini öğrendik. Bizim Karpaz Bölgesindeki Minik Kuşlarda Sayın Yıkıcı, geriye kalan zaman dilimi içerisinde bu gidişle toz da yutturabilir diyor. Sahi ama bu maratonda gösterttiğini enerjiyi nerden buldun diye sorsak ayıp etmiş olmayız değimli? Sayın Mustafa Şener ne varsa eski tüfek ve Guburlarda olduğunu nihayet sende anladın değimli? Sanırım bu nedenle emekliler ile görüşmelere başladın ve onların deneyimlerinden ve görüşlerinden yararlanıp maratona başlamak istedin. Girne sanırım senin gibi beşinci vites ile son sürat gidebilecek başkanlara özlem duymaya başladı. Vallahi bir gönülde tek bir gül olacağına birçok gönülde buket olmak çok daha iyi değilmi Sayın Şener? Yola devam. Sayın Yüksel Çelebi bakıyorum çantayı sırtına vurup yollara düştün. Ziyaretlere başlayıp hal hatır sormaya başladın. Başkan bir yol da şu bizim Fota’dan geçsen diyorum. Ağıllar köyün içerisinde evler ile dip dibe durumda. İnsanlara gına geldi. Gözleri yolda seni bekliyorlar. Bak başkan tarla sapan, bahçe bellemek ister. Beceremezsen bağ azganlık olur ve oradaki yabani hayvanlar ruhuna Fatiha okur. Sayın Hasan Sadıkoğlu plan ve projelerini büyük bir memnuniyet ile öğrenmiş bulunuyoruz. UBP senin ile nişan atıp yerine bir başkası ile nişan olunca sanırım buna çok içerlemiştin. Bir sayfa dolusu plan ve proje sanırım bu öfke ve sinirden dolayı bu kadar geniş tutuldu. Buraya kadar tamamda ‘Çocuğun’ adını kim koyacak. Anlamadıysan birkez daha söyleyeyim. Duygusal yaklaşımı yani işaret parmağı ile başparmağı bir birine sürtünce ortaya çıkan anlamı yani parayı nerden bulacaksın. Cep delik cepken delik olunca iki gönül bir araya gelebilecek mi? Sayın Orhan Tuğbay muhtar adayı olduğun yönündeki haberi okuyunca arkadaşlar bana hayrola 32 dişin tekmili birden ortaya çıktı dediler. Nasıl çıkmasın be Orhan gardaş. Hem genç. Hemde Üniversiteli. Üstüne üstlük tuttuğunu koparacağından emin olduğum bir muhtar adayı ben adayım diyor. Bundan iyisi Şam’da kayısı be Orhan gardaş. Yola devam. Sayın Önal Aktolga, Zerin Akalın ve Onur Olguner, hayrola öküz öldü ortaklık bozuldu mu? Özellikle 20 yıllık belediyeci Önal Aktolga’nın son sıralara konması hangi etik davranışın kalıbına girer? Japon yöneticileri yaptıkları yanlış sonra kendi cezalarını kendileri verirler. Yani ‘Harakiri’ yaparlar. CTP hangi yanlış sonrasında sizin gibi üç önemli ismi son sıralara koyarak ‘Harakiri’ yapıyor dersiniz? Sayın Asım Akansoy, öyle bir fotoğrafta yer aldın ki, inan acaba Karadeniz’de gemileri mi battı diye düşünmeden edemedik. Boş ver be Asım gardaş. Başkanlık kaçtıysa kaçtı. Genel Sekreterlik bittiyse bitti. Onlar mühim değil. Sen CTP transatlantiğinin Mercan Kayalıklarına doğru gittiğini ve kısa bir süre sonra alabora olacağını görmeye bak. Gidişat kötü. Şayet göremezsek bunu kollayamayacağız sonra sütü Sayın Sümer Aygın, bakıyorum belediyenin para torbasını açtın. Hortumu da torbanın ağzına koydun. Bir küçük çeşme de torbanın dibine yerleştirdin. Çeşme tıp, tıp derken hortumun vanasını açıp lummm diye yandaşların kasasına boşaltmaya başladın. Çeşmeden tıpılayarak akan su lengeri iki günde doldururken hortumdan gelen su yandaşın depolarını on dakikada dolduruyor. Aman başkan hortumdaki su feci akıyor. Dikkat et oluşacak gölette bu su seni boğmasın. Taşlamalar NARCİSSUS Narsist su birikintisinden su içerken yüzünü görmüş Vay be ben ne kadar güzel insanım diyerek süzülmüş Bizde de aynalara bakıp kendini Narsist sananlar çok Küçücük dağları ben yarattım diyen Narsist’lerim ortada yok Avusturya'lı nörolog Sigmund Freud, KKTC’deki Narsistleri soruyor Asırlar önce yaşayan bir Narsist’i açıklarken bunlar çoğaldı diyor Bunlarda kendi kendine sevdalandı gözleri kimseyi görmemekte Kendi kendinden başkasını gözü görmeyince kimseyi sevmemekte Bu Narsist’ler yalnız kendileri ve koltukları için yaşamayı seçti Mersedes ve Vos Vos’lar ile yaşarken halkın refahını biçti Belediye seçimleri 12 raundudur, biz daha 3’ncü raundun başındayız Dağıtacağımız T ve vatandaşlık ile yandaşı bayıltma noktasındayız Yemin ettik, koltuk oradayken bizi kimse koltuk aşkımızdan edemez Hayatı "HD" kalitesinde yaşamak istiyenler koltuktan vaz geçemez Be İnsanoğlu kaf dağı kadar olsanda, Kefene sığacak kadar küçüksün Zamanı gelince gireceğin o tabutta kefenin ile birlikte çürürsün Kendi ahlakını düşmanından dinle, dostun gözünde her yaptığın iyidir. Yağdanlıkların söyleyecekleri tek söz var o da süper, ultra, mega, hiperdir Narsist ile girme koltuk tartışmasına, ya sinirini yada adabını bozar Koltuktan başka birşey söylemeyip kırık plak gibi takılınca tepen atar Hep biz kardeşiz fakat aramızda bunu çekemeyen bozguncular var derler Hele bir arkanı dön, Brütüs’ün, Sezar’a yaptığı gibi hançeri geçiriverirler Neyse biz bindik bir ‘Seçim Alametine’ hep birlikte gidiyoruz felakete Bilmem bu kötü gidiş sonrasında birileri kına yakarmı münasip ete Ülkeye her türlü bela geldikçe gülerek karşılamamayı öğren Şükrü ve sabrı öğrenemiyorsan eh artık bundan sonra dellen Fıkra YAMYAMLAR KKTC Meslisinde 5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben: - "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin Meclisin kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. İki hafta sonra müdürleri gelir: - "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız üst kattaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner: - "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir: - "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir. - "Ulan aptal! Biz 4 haftadır önce bakanlardan birkaçını. Sonra 3-5 tane Milletvekilini. Daha sonra bazı müdürleri, üst düzey bürokratları, ve bazı meclis amirlerini yiyip duruyoruz. Kimse de boş gezenin boş kalfalarının ortada olmadığının farkına varmadı. Nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yoktu. Bakanları, Milletvekilleri yememiz anlaşılmadı ama senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!" Ortalık allem gallem oldu. Karıştı be akılsız. Diğerlerinin farkında değillerdi. onları boş ver. Fakat temizlikçi kızın kaybolduğunu millete nasıl izah edeceğiz. Günün Sözü Flört aşamasında karakter Ayarlarını değiştirip, Evlenir evlenmez, Fabrika ayarlarına dönen Canlıya ‘TÜRK ERKEĞİ’ denir
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.