26 Aralık 2024
  • Lefkoşa10°C
  • Mağusa10°C
  • Girne14°C
  • Güzelyurt9°C
  • İskele10°C
  • İstanbul12°C
  • Ankara7°C

SAHİBİNE MESAJLAR 12 HAZİRAN 2014

Taner ULUTAŞ

12 Haziran 2014 Perşembe 15:18

Sayın Özkan Yorgancıoğlu, bu ülkeyi gerçekten çok güzel idare ediyorsunuz. Öyle ki, bazı kararlarınız Guiness rekorlar kitabına girmeye hak kazandı. Ülkede son 8 yılda 15 cinayet, 365 öldürmeye teşebbüs, 393 silah ile patlayıcı madde taşıma ve sayısız hırsızlık vakası 290 bin olarak söylenen nüfusta bence bir hiç. Başarınızın devamını diler, üstün hizmetleriniz için teşekkürler. Sayın Hasan Sadıkoğlu, son haftalarda gösterttiğin gayret ile oylarını %8,9 civarına çıkarttın. Ancak sanırım bu topladığın oylar yeterli değil Hasan gardaş. Düğün el ile harman yel ile dönerse seçimde koşuşturma ile kazanılır. Halkın kapsama alanına girmek için bataryanı biraz daha fullemen gerekir. Az daha gayret trenin tekerleği dönmeye başladı. Onu hızlandırmak da senin elinde. Sayın Ejder Aslanbaba İskele Belediye başkanlığı için Aslanlar gibi mindere çıktın. Ev yapacağım. Herkesi iş sahibi yapacağım diyerek nutuklar salladın. Ve tüm bunlara rağmen %0.8 oy mu topladın sevgili Ejder? Bak ya Kadem, kademeli olarak senin oyları kırpıp kuşa döndürüyor. Yâda damardan verdiğin ilaç müruru- zamana uğradığı için tesir gücünü kaybetti. Bir ilgilensen diyorum? Sayın Bilen Sayılı Kadem’in anketine göre Avkıran önde onun hemen arkasında yüzde üçlük bir farkla Halil Orun geliyor. Siz ise %10,5 oyla üçüncü sıraya oturdunuz. Arkanızda hükümetin koskoca büyük ortağı var ama oylar Sayılı sayılı sizin potaya akıyor. Ya bu işi ‘Bilen’ biri yok. Yâda geçmiş hesaplar Sayıldığı için oyların önüne ‘Androş’ konarak engel yapılıyor. Ne dersiniz? Sayın Ahmet Beyazyüz, kusura bakma ama Belediye Başkanlığı için topladığın oyu sana söylersem Beyaz yüzün alçı gibi olacak. Ahmet gardaş %0,5 oy ne yaza nede kışa yeter. Haaa dünyayı sel bassa ördeğe vız gelir dersen o başka. Hemen ringe avluyu at ve mahalleye gitmek için bay bay de. Ama yok kazanacağım dersen biraz gımıldanman gerekir. Sayın Tufan Çerçioğlu, Yıltan Muslu ödülünü annenin ak sütü gibi helalinle aldın. Tabi ki bunda seni yetiştiren Alper Hoca gibi isimlerin de rolü büyük. Ancak insan her zaman ne oldum değil ne olacağım demeli. Bu başarı sonrasında 1500 Feet yükseklikten uçarsan bir gün bakarsın ‘Ozon’ tabakası delinmiş ve sen burun üstü yere çakılmışsın. Dikkat et ve olduğun yerde kal. Senin gibi gençlere ihtiyacımız var. Sayın Tahsin Ertoğuruloğlu, yaptığın açıklama tam yerindeydi. Bu ülkede siyasi cehalet sahibi çok insan var. Nerde sizin gibi siyasetin doruğunda gezerken vatan, millet, nurlu ufuklar kitabını ezberleyenler. Nerde barışmış, çözmüş, Uluslar arası Hukuk içine girmek isteyen cehalet sahibi kişiler. Aman bu cahilleri görünce sakın Kopenhag’da saklandığınız söylenen yatak altından veya kapının arkasından çıkmayın. Olur mu? Sayın Hüseyin Özgürgün, Belediye Başkanları aday tanıtım geceniz gerçekten çok ‘Muhteşem’ geçti. Kum atsanız yere düşmez diye tabir edilen kalabalık arasından Mersedes ile 120 Km. hızla geçerek yol aldım. Toplanan 1400 kişilik muhteşem kalabalık ‘Güneş’in yeniden doğacağını gösteriyor. Yalnız doğan Güneş bulutların arkasına saklandığı için ışığını pek fark edemedik. Bu defa bulutsuz bir günü seçseniz diyorum Sayın Cemal Özyiğit, TDP’nin adayları gerçekten kaliteli. Genç ve hırslı. Japonların hız sınırını kıran trenlerine benziyorlar. Bir saniyede 100 Km. hıza çıkan Porşh gibi yerlerinde duramıyorlar. Ama treni çeken lokomotif sanki 1950’lerden kalma. Kömür ve odun ile yol alan lokomotifin tekerlekleri de paslı gibi. Kaktıra kaktıra giden Loforiyo tomofillere benziyor. Ya şimendifer gibi giden lokomotifin makinesini raymalayın. Yâda Japon trenleri ile trampa yapın. Sayın Ahmet Hayri Orçan, Tatlısu Belediye Başkan adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Dev proje hazır diyorsun. Sahi, Tatlısu’nun Belediye Başkanlığını şu sıralar kim yapıyor diye sorsam ayıp olur mu? Siz yapıyorsanız geçen 5 senede bu dev proje neden hayata geçmedi? Başkan bukez Milletvekilliği seçimlerine bende katılacağım. Şayet bu halk beni seçerse Girne denizini Lefkoşa’ya getireceğim. Herkes kapısının önünden denize cup diye dalacak. Gerçi senin dev projeye yaklaşmaz ama idare et olurmu? ***** Cennet olduk !... Her zaman söylerim, Afroditin kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan ada üzerinde yaşamaya çalışanlar için tam bir cennet görüntüsü veriyor. Özellikle Kuzey’inde yaşam tam ciğercinin kedisine uygun bir görüntü yansıtıyor. Arasıra ciğerciden ‘Besleme’ dendikten sonra basılan tekmeye aldırmazsanız asılı ciğere bakıp cam önünde salya akıtmak ve cennetin görsel nimetlerinden faydalanmak serbest. Özgürlük felsefesi ile hareket eden sokak kedisine bir yerleriniz ile gülmek ondan daha serbest. Hele hele kapısı gındırık. Penceresi gındırık, limanlarından elini kolunu sallayarak, giren hırsız dolandırıcı ve sahtekârlara hepten serbest. Yasak denmesine rağmen karasularında gırgırlar ile denizin kökünü kurutana kadar avlanmak ise ondan daha da serbest. Son 8 yılda 15 cinayet. 365 öldürmeye teşebbüs ve 393 silah ve patlayıcı taşımak hepsinden serbest. Dedim ya burası bu saydıklarımın serbestçe yapıldığı bir Cennet. Cennetin başına suç kelimesini de korsanız cennetin ismini de tamamlamış olursunuz. Zaman zaman Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan adaya cennet dediğimiz için bize kızanlar oluyor. Soruyorum Kumar, Kadın ve Kara para aklama cenneti değimliyiz?. Peki, kendi ordusunun kritik noktalarına Türk Soyundan gelmedikleri iddia edilerek yerleştirilmeyenlerin cenneti de olmadık mı? Ya Saray Önündeki dikili taş önünde emir almayı bekleyen emir erleri cenneti değimliyiz? Cennet olduk ama Afrodit’in kaderinden kurtulamadık. Ellenenler Cenneti olmaktan ise hiç kurtulamadık ***** Fıkra Orucumu açıyorum. Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş. “Evrim ne güzellikler yaratıyor!” diye düşünüp mest oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta ayının daha yaklaşmış olduğunu fark ediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam ; “ALLAH” diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama: - “Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?” demiş. Adam utanç içinde: - “Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz”. demiş. Ses: “Peki.” diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya başlamış. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış: - “ALLAH’IM, senin rızan için oruç tuttum, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere... ***** Günün Sözü Sen birşeyler verdikçe dost Görünen çok olur. Birde sen iste gör bak Hepsi birden yok olur kemal kılıçdaroğlu hak hukuk bisiklet arif alasya yat türkün kedisi liak türkiye cumhuriyeti

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.