SAHİBİNE MESAJLAR 1 AĞUSTOS 2014
Taner ULUTAŞ
01 Ağustos 2014 Cuma 13:07
Sayın Şener Levent, galiba birileri hala daha seni tanıyamadı. Senin ‘Feleğin’ çarkından kaç defa geçtiğini hatta çarkı bile paramparça ettiğini de anlayamadı. Mezarlık yanından geçerken ıslıkları memleketin diğer ucunda duyulanlar, senin Mezarlığı 100 kez arşınladığını inan bilmiyor. Bal gibi tatlı yazılarını görenler bal arısının kuyruğunda iğnesi olduğunu unutmuşa benziyor. Seni Feleğin eleğinden geçirmek isteyenleri sulu götürüp susuz getirdiğini ve felekte ne kol nede kanat bıraktığını sanırım hatırlatmakta fayda var. Sayın Halil İbrahim Akça, Türkiye’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde randevu sistemi başlattınız. Randevu sistemi ‘Baddoz’ oldu. KKTC’de 90 bin Türkiye vatandaşı oy kullanacak açıklamasında bulundunuz. Tabi Surlar içinde yaşayan Türkiye kökenli soydaşlarımızın evlerinde en az 4-5 çocuk olduğunu hesaba katmadınız o da Yanlışdoz’ oldu. De – facto Dejur diye diye sayenizde inanın ‘Şaşkındoz’ olduk Sayın Ahmet Kâşif, Fuar -- YDÜ arasındaki yol ilgili şirket tarafından düzeltildikten sonra Suat Günsel’in isteği ile yolun taa başından ikiye ayrılmasını istemişsiniz. Polis buna kazaya davetiye çıkartır öngörüsü ile itibar etmedi. Ancak Suat Günsel’in özel ricasını kırmayarak bugün itibarı ile yolda gerekli ayrışmanın yapılması için direktif vermişsiniz. Önce sizi ve İrsen Küçük’ü kurultay döneminde makamına ayağına çağıran şimdi de yol ikiye ayrılacak diye direktif veren Suat Günsel’in bu ülkede makam ve mevkini bana söylermisiniz? Bakın o yolda meydana gelecek ilk kaza da istifa etmenizi özellikle istirham edeceğim. Sayın Siyasi Partilerin Gençlik Kolları başkanları, siyasete gençler sahip çıkmalı açıklamanız gerçekten çok yerinde bir açıklamaydı. Ama Denktaş babamızdan kalma eski adet, gelenek ve görenekler sanırım devam ediyor. Bu çerçevede sivrilen kısım s törpülenerek kütleştiriliyor. Bu durumda sizi kütleştiren ‘Dinoların’ hakkından gelmeniz gerekmez mi? Bataryaları zayıflayan çakaralmaz guburların defterini dürmezseniz döner ‘Derya ‘örneğinde olduğu gibi onlar sizin defterinizi dürer. Sayın Oktay Kayalp, bizim Minik Kuşlar Mali Polisin Mağusa Belediyesinde inceleme yapmaya başladığını söylüyor. Doğruluk derecesini pek öğrenemedik ama Oktay Kayalp’in başkanı olduğu o yerlerden endek göndek bir şey çıkacağını sanmam. Bu olsa olsa Kayalp’e verilmesi istenen dağ gibi bir korkudur diye düşünüyorum. Sayın Kayalp dağ ne kadar sarp olsa da yolun üstünden aşacağını bilmeyenler var. Sayın Nazım Çavuşoğlu, Palmiye restoran da yenilen yemekler sonrasında lokmaların gurgurada kaldığı söyleniyor. Bizim Minik Kuşlar seçim arifesinde yenilen yemeklerin seçim sonrasında midede gastirit yaptığını ve hazımsızlık yaparak ortaya çıkan gazın midede büyük rahatsızlık yarattığını söyledi. Sayın Çavuşoğlu, rahmetli babam düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi derdi. Bence bir alkaselzer için hazımsızlığa iyi gelir. Sayın Mehmet Bicen Elye Cumhuriyetinde asayiş nasıl gidiyor? Batı cephesinde asayiş berkemal değil. Hoş doğu cephesinde yani Elye cephesinde de durum ayni. Sanırım pili biten hükümetin kapsama alanı dışında kaldınız. Karşıdaki ses şu anda Elye Cumhuriyetine ulaşamıyorsunuz. Daha sonra yine arayın diyor. Eski bariyalarınızın pili mafiş Mehmet’im. Bataryası full çeken yüreğiniz ile onları kapsama alanına dahil ettiniz. Ama onlar sizi kapsama alanı dışında bırakıyor. Yaktığınız ilk ateşe yazık oldu. Sayın Halil İbrahim Orun, İskele’yi sanatın ve şiirin başkenti yapacağım dedin eh kısmen de becerdin. Güney’in tatil beldeleri İskele Bölgesinin yanında ‘Bal’ yiyecek dedin onu da başardın. Peki yağ tamam suda tamam. O zaman makine nasıl mangos etti dersin? Hasan Sadıkoğlu’nun başına Hülya Avşar düşerken neden senin başına Fatih Türek, Kuşum Aydın ve Dr. Aldo düştü dersin. Sayın Asım Akansoy, CTP tarafından allanıp pullanan ve güzeller güzelidir denilen Anayasa ‘Guiness Rekorlar’ kitabına girecek kadar çirkin akıllı saatler de akılsız çıkmış diyorlar. CTP olarak gençler ile ilerleyeceğiz denirken 1890 yılından kalma Long Rifle tüfekler ile tekleyerek gidiyormuşsunuz. Gençleri nasıl ekarte ederiz de yerimizi almazlar. Birbirimizi nasıl budarız da koltuğu otururuz diye düşünürken düşüne düşüne bir haller olmuşsunuz. Sayın Akansoy Düşünmeden helâya oturan, çömeldiği yerden taş toplar. CTP gibi bir çınara yazık oluyor. ***** Gizli Tehlikeye kimse aldırmıyor Halk arasında Kıbrıs Engereğine sessizce yaklaşıp insan veya hayvanı soktuğu için fisiko veya sağır yılan da derler. Sessizdir ve avını beklenmedik bir anda sokuverir. Şehirlerde de ayni Kıbrıs Engereği gibi avına saldırmak için sessizce bekleyen tehlikeler mevcuttur. Örneğin şehrin göbeğinde her marketin hemen yanı başında üstelik güneşin altında, her biri potansiyel birer tehlike gibi duran marketlerdeki gaz tüplerinin patlaması durumunda o bölgenin ne hale dönüşeceğini düşünebilen bir yetkilinin olup olmadığını bilmiyorum. Marketlerin hemen yanı başında satış için bekletilen ve gaz kaçağı olması durumunda, bir izmaritin atılması durumunda o bölgenin cehenneme dönüşebileceğini nedense hiç kimse hesap etmiyor. Allah’a havale herkes o bölgelerde yaşayıp gidiyor. Ya, Sanayi Bölgelerinde özellikle Lefkoşa Sanayi Bölgesinde gelişi güzel yerleştirilen, gaz veya mazot tanklarına ne demeli? Denetimi yapılmadan. Üstelik, Kaymakamlıktan izin alınmadan. Hatta yasa gereği yeri yetkililer tarafından belirlenmesi gereken bu gaz ve mazot depolarının sanayi bölgelerinde her birinin potansiyel bir tehlike olduğunu ve bir Sağır Yılan gibi sessizce saldırmayı beklediğini düşünen bir yetkili hiç oldu mu? Gaz tüpü ve gaz ile mazot tanklarını bıraktık. Haspolat Sanayi Bölgesindeki sağlıksız ‘Gecekondulara’ ne demeli? Her biri yapıları itibarı ile hastalığa davetiye çıkartmalarının yanısıra bir deprem anında insanlar için oluşturacakları tehlikeyi kim bugüne dek düşündü dersiniz? Burası KKTC diyenlere de önce ‘Vatan Hainliğini ‘ sonrada kalayı basarık. ***** ASOK harabeyi saray yaptı Sanayi Bölgelerinde esnaf ve sanayicinin iş hacmini geliştirmek ve ülkeye daha çok fayda sağlaması için verilen birçok fabrika boş olarak tutuldukları için harabeye dönmüş durumda. Sanayi Dairesi bir fabrikayı veya bir atölyeyi bir esnaf veya sanayiciye kiraladıktan sonra kiralayanın denetlenmemesi sonrasında boş tutulan ve bakımsız bırakılan birçok iş yeri bakımsızlıktan harabeye dönerken buna paralel olarak ‘Milli Servet’ de heba olmuş durumda. Birçok iş yeri hasar görmesi nedeniyle bundan hem ülke hemde ihtiyacı olmasına karşın iş yeri bulamaması nedeniyle işini gerektiği gibi büyütemeyen sanayici veya esnaf da zarar görmüş durumda. Özellikle Haspolat Sanayi Bölgesi yıllardır boş tutulan ve gerekli tadilat yapılmadığı için harabeye dönen fabrika veya atölyelerle dolu. Ankara Möble olarak bilinen Haspolat Sanayi Bölgesi girişindeki bir fabrika bakımsızlıktan harabeye dönerken ASOK’un oraya el atması ile tekrar çok güzel bir görüntüye kavuşmuş durumda. Yıkık dökük bir vaziyetten ASOK sayesinde çok güzel bir görüntüye kavuşturulan eski Ankara Möble fabrikası gibi bugün harabe vaziyetten kurtarılmayı bekleyen birçok iş yeri var. Hükümet bu konuya el atmalı ve 1980’li yıllarda kiraladıkları iş yerlerini halen boş tutan ve harabe haline döndüren bu kişilerden bu yerleri geri alarak ihtiyaç sahiplerine dağıtmalı. İhtiyaç sahipleri de harabeye dönen bu fabrikaları aynen ASOK’un yaptığı gibi çok güzel bir görüntüye kavuşturmalı diye düşünenlerdenim. ******* GÜNÜN FOTOĞRAFI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.