SAHİ BANKA SOYGUNU NE OLDU?
Oshan SABIRLI
02 Aralık 2014 Salı 15:29
Balık hafızamızda her şeyi bir bir unuttuğumuzu, tükettiğimizi fark ediyoruz. 2014 yılını hızlı bir şekilde düşünürken tavuk tecavüzü haberi mi istersiniz? Banka soygunu mu? Tekme tokatlı siyasi kavga mı? Rüşvet mi? Tecavüz mü istersiniz? Yıl içerisinde o kadar çok abuk subuk haber yaptık ki, “bu ülke bizim ülkemiz mi?” diye soruyorum kendime. Gördüklerimize, duyduklarımıza ve tanık olduklarımıza bakarken şok olmamak elde değil. Gece kulüplerinde silahlı çatışmaları ve cinayetler yaşandı. Polis nezaretinde intihar gerçekleşti. Döndürek gibi istifalar oldu. Çocuk tacizleri, hamile bırakılan çocuklar daha neler neler… Asayiş berkemal demek isterdik ama değil. *** Aniden aklıma takıldı. Sahi banka soygunu ne oldu? Çalınan paranın ne kadar olduğunu hatırlıyor musunuz? Bu çalınan paranın ne kadarı bulunmuştu? Paraları çaldığı ve kaçtığı iddia edilen kişi nerede? Ne yapıyor? Gazetecilik mesleği her gün kendisini yenileyen, her yeni günün telaşında bir önceki günü geride bırakmaya çalışıp yeniden, yeni güne adapte olan bir meslek. Gazetecilerin duygularını yitirdiğini, kalplerinin taşlaştığını ve aslında bu ruhsuzluğun yüreklerimizde ciddi yaralar açtığını düşünenlerdenim. İşte böyle yoğun bir koşuşturmaca yaşarken ve bu gürültü patırtının tam merkezinde bulunurken unutuyoruz. Takip etmekte zorlanıyoruz. *** Kadın hakları dedik kadınımıza sahip çıkamadık, kadın sığınma evinin gizliden gizliye kapatıldığını gördük. Tek bir kadın bu sığınma evi için eylem yapmadı. Anayasa oybirliği ile meclisten geçti ama halktan geçmedi. Siyasiler, meclis başkanı, başbakan halkın karşısına geçip dişe dokunur bir açıklama yapmadı. CTP’nin yıldızlı belediyeleri hezimet yaşadı. CTP’de kaos daha da büyüdü ancak zaman içerisinde yine herkes sus pus oldu. Serdar Denktaş Süper Bakan olmaya devam etti ama partisi güç kaybetti. Atamalar ve görevden almalar çok tartışılırken istifalar gecikmedi. Mülteciler geldi, mülteciler gitti. Akdeniz fokur fokur kaynadı, savaş gemileri bölgede dolandı, Rumlar geri adım atmadı müzakereler bir kez daha yaşanan bu gelişmeler nedeni ile buzdolabına girdi. *** Yavaş yavaş 2015 yılına doğru ilerliyoruz. Bugün itibarı ile tam 30 gün sonra 2015’e merhaba diyeceğiz. 2015 yılının 2014’ten çok farklı bir yıl olacağını düşünmüyorum. Optimistik olmam için bir neden maaleef bulamıyorum. Bizi yönetenlerin değişmediğini gördükçe, kamuda istihdamın vatandaş için devlete yaslanmak ve güvence anlamına geldiği gerçeği değişmedikçe, “ne bildiğinizin değil, kimi bildiğinizin” önemi 2015 için de farklı olmayacak. Şimdiden umut etmeye başlıyorum. Belki diyorum. Belki 2015 yılında olacak… [review]
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.