RÜZGARIN YÖNÜ

Nefesler tutuldu, geri sayım devam ederken artık son dönemece girdik. Seçim yasaklarına takılmamak ve Pazar günü bayide olabilmek, yani polis tarafından toplatılmamak için sanırım Cumartesi günü seçim anlamında suya sabuna dokunmayan bir gazete yapacağız. Birkaç gündür seçimin barışçıl bir atmosferde geçmesi için temennilerimi köşe yazılarımda yazıyorum. İşte bu atmosfer içerisinde sayısız siyasi ile bir araya geldik ve farklı değerlendirmelerimiz yaptık. İşte böyle bir atmosferde Detay’ın Lefkoşa Marmara bölgesindeki binasında ayak üstü bir misafirim vardı. Lefkoşa eski Belediye Başkanı Kadri Fellahoğlu mahalledeydi ve gazetemizden geçmemezlik etmedi. Çok sevindim. Kadri Fellahoğlu ile en son geçen yıl seçimlerin öncesinde uzun uzun konuşma şansına sahip olmuştum ve seçimin ardından birkaç yerde karşılaşmamıza karşın sohbet etme şansını yakalayamamıştım. Fellahoğlu’nun yüzüne renk geldiğini, üzerinden tonlarca yükün adeta kalktığını gözlemledim. Kadri Bey, benim ülke siyasetinde hep çok daha farklı konumlandırdığım bir siyasi figür oldu. Mağrur olmayan o mütevazi yaklaşımı ve sakin ses tonu ile bana hep güven vermeyi başardı. CTP’nin özellikle son dönemlerdeki o kibirli duruşuna inat temiz siyaset yaptı. Elini bir milletvekili olarak siyasi kariyerinde risk alıp batık bir belediyenin başına geçince Kadri Fellahoğlu aslında “Yıldızlı Belediyecilik” altında eziliverdi. Kadri Fellahoğlu ile bu seçim hengamesi sonrasında yeniden buluşmak ve sohbet etmek hatta bir röportaj yapmak için sözleştik. Fellahoğlu’nun bu ziyareti sonrasında hem LTB’yi hem de Cumhurbaşkanlığı seçimini düşündüm. Öncelikle Belediye seçimlerini düşündüğümde hiç umut yok denilen, hatta “bu çocuk kim?” soru işaretleri arasında Mehmet Harmancı ortaya çıkmıştı. Hatta Harmancı’nın tekrokrat olarak girdiği kabine sonrasında, TDP’nin bile umudunun olmadığı bir seçimde tanıklık etti ülke. Birçok vatandaş, 30’lu yaşlarındaki bu çocuğun başkan olabileceğine inanmıyordu.  Kurt siyasetçiler arasında, siyasi parti desteği içerisinde anketlerde 3. gösterilen bir isim sandıktan 1. çıkma başarısı gösterdi. Seçim atmosferinde halkın rüzgarını alan bir isim belediye başkanlığına oturdu. Bugünlerde ayni rüzgarın Mustafa Akıncı için de olduğunu görüyorum. 3. gösterilen bir ismin, diğer iki rakibine göre çok daha az seçim bütçesi olan bir siyasi figür bu kez sahneye çıktı. TDP’nin de desteğini alan, TKP kökenli bir aday olan Mustafa Akıncı’ya UBP’den, CTP’den ve özellikle DP’den bile farklı destek haberleri geliyor. Hatta köşe yazılarında da ciddi bir dönüşüm olduğu, Mustafa Akıncı’nın arkasındaki desteğin gümbür gümbür geldiği kaleme alınıyor. Dün gece buna önemli bir yanıttı. Şimdi siz sokağın sesini bir kez daha samimiyetle, tarafsızca görün. Rüzgarın yönünü fark edeceksiniz.