RUM POLİSİ KRİZ DOLAYISIYLA BÜYÜKELÇİLİKLERDE ÖNLEMLER ALIYOR

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile siyasi partilerin, Rusya-Ukrayna krizi konusunda yaptıkları açıklamalar bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi haberi “Rus-Ukrayna Baş Ağrısı… Kıbrıs, Yunanistan Aynı Zamanda Türkiye (!) Donetsk ile Luhansk’taki Olaylar Konusunda Uluslar Hukuka Öncelik Veriyor” başlıklarıyla geniş yer verdi. Haberde, Rusya-Ukrayna sınırında yaşanan patlamaların “Lefkoşa” ve Atina’da duyulmadığını, ancak Donetsk ile Luhansk’ta yaşanan olayların yan etkilerinin itici dalgalarının “Kıbrıs”, Yunanistan ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu geniş bölgeyi etkileyeceği kaydedildi.

Bu üç ülkenin Rusya’yla politik, ekonomik, hatta savunma alanında sahip olduğu ilişkilerin, kriz dolayısıyla bir etkiye sahip olacaklarının düşünüldüğünü kaydeden gazete, Rum kesimi ile Atina’nın ortak kaygısının, bu krizden ortaya çıkacak ekonomik sonuçlar olduğunu ifade etti.

Gazete, bu ülkelerin kendi aralarında sahip oldukları doğrudan ilişkiler yüzünden ortaya çıkacak (örneğin turizm) problemlerin ötesinde, enerji alanında ortaya çıkacak artışlar sebebiyle meydana gelecek hususların da önemli olduğuna dikkat çekti.

Siyasi aşamada ise, hem Güney Kıbrıs, hem de Yunanistan’ın, Rusya’yı rahatsız edebilecek sert bir söylemden kaçınarak, olaylara olabildiğince ılımlı yaklaşmaya çalıştıklarını kaydeden gazete, Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın uluslararası hukuk ve toprak bütünlüğü ilkesi konusu üzerinde durduklarını, buna paralel olarak Avrupa aşamasında alınan ortak kararlara öncelik verdiklerini belirtti.

Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın tezlerinin, AB düzeyinde alınan kararlarla da belirlendiğini yazan gazete, Atina’nın, buna ek olarak, kendi adımlarını NATO’nun adımlarıyla da koordine etmesi gerektiğini de ekledi.

KASULİDİS

Gazete, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs’ın, Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan desteğini vurguladığını anımsattı. Rum Dışişleri Bakanlığı’nın “Ukrayna’nın Donetsk ile Luhansk isimli ayrılıkçı bölgelerinin tek taraflı bağımsızlık ilanının tanınmasıyla” ilgili açıklamasında ise kısaca şu görüşü ortaya koyduğu aktarıldı:

“Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna’da yaşanan gelişmelerin ışığı altında, Ukrayna’nın, uluslararası tanınmış sınırları içerisinde, egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteğini yineliyor. Ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal eden herhangi bir eylem temel uluslararası hukuk ilkelerine aykırıdır ve krizin çözümü için tek yolu teşkil eden Minsk Anlaşmalarını da ihlal ediyor. Biz her türlü ayrılık, tanınma, ayrılığı destekleme ve her türlü ilhakın karşısındayız.”

Alithia gazetesinde yer alan habere göre, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis dün Paris’te olağanüstü toplanan AB Dış İlişkiler Konseyi öncesinde yaptığı açıklamada ise, Güney Kıbrıs’ın Ukrayna’da meydana gelenler konusundaki tezinin “Kıbrıs’ın durumuyla bağlantılı olduğu ve tam olarak bundan kaynaklandığı” şeklinde olduğunu öne sürdü.

Ukrayna’daki durumla ilgili bir soruya yanıtında “şu anda bir işgalin değil, ayrılığın tanınmasının söz konusu olduğunu” ifade eden Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın tezinin “Kıbrıs’ın durumuyla bağlantılı olduğu ve tam olarak Kıbrıs konusundan kaynaklandığı” şeklinde olduğunu yineledi.

Açıklamasında “bir ayrılık meselesi olduğunu, kendilerinin ise ayrılmaya ve ayrılmanın tanınmasına karşı olduklarını” ifade eden Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın Ukrayna’nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü desteklediğini yineleyerek, başka bir ülkenin bir kısmının ilhak edilmesine karşı olduklarını ifade etti.

Kasulidis, Güney Kıbrıs’ın krizin çözülmesi için tek yol olarak diplomasiyi ve Fransa ile Almanya’nın diplomatik çabalarını desteklediğini sözlerine ekledi.

RUM SİYASİ PARTİLERİN AÇIKLAMALARI

Rum siyasi partilerinin ise krizin etkileri konularında endişeli olduklarını yazan gazete, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun yazılı açıklamasında “gelişmelerin dehşet verici olduğunu ve ülke olarak proaktif şekilde davranmaları gerektiğine işaret ettiğini” iletti.

Krizin kendilerinden uzak olduğu ve olayların kendilerini etkilemeyeceğini düşünmemeleri gerektiğini ifade eden Neofitu, uluslararası hukukun ihlal edilmesinin, Doğu Ukrayna’daki Donetsk ve Luhanks bölgelerinin bağımsızlığının tanınmasının ayrıca bunu takip eden gelişmeler sonucunda, ülkenin tüm durumlara karşı hazır olması gerektiğini ifade etti.

Yaşanan gelişmelerin gerilimin daha fazla kötüleşmesini sağladığını ve bunun Doğu Avrupa’da hakim olan manzaraya eklendiğini ifade eden AKEL ise, kendilerinin tezinin, uluslararası hukuk ve özellikle de devletlerin toprak bütünlüğü ilkesine dünyadaki tüm devletler tarafından saygı duyulması gerektiği şeklinde olduğunu belirtti.

Minsk anlaşmalarının hala daha barışçıl bir çıkış yolu sağlayabileceğini ve terk edilmemeleri gerektiğini belirten AKEL, Rum hükümetinin, Ukrayna’da şekillenen gelişmelerin “Kıbrıs” açısından sahip olacağı sonuçları değerlendirmek ve bunlara hazır olmakla yükümlü olduğunu savundu.

DİKO partisi ise, Ukrayna’daki gelişmelerin aldığı şekil konusunda yoğun endişe belirterek, Rum halkının Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ve uluslararası hukuku ihlal eden faaliyetleri kabul edemeyeceğini ifade ederken, EDEK ise açıklamasında, Ukrayna’nın egemenlik hakları ve toprak bütünlüğünün tescil edilmesine dair taleplerini tam olarak anladıklarını dile getirdi.

EDEK, NATO’nun bölgede istikrarsızlığa neden olamayacağını ve barışı tehlikeye atamayacağını belirtmek istediğini de ifade etti.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi de açıklamasında, Rusya Federasyonunu, ses tonunu düşürmeye ve yayılmacı politikasına bir son vermeye çağırdı.

RUM POLİSİNDEN UKRAYNA KRİZİ DOLAYISIYLA ÖNLEMLER ALIYOR

Öte yandan Fileleftheros gazetesi, Rum polisinin, Rusya-Ukrayna gerilimi dolayısıyla Güney Kıbrıs’ta bulunan ABD ve Rusya büyükelçilikleri ile diğer büyükelçiliklerin çevresinde önlemler almaya başladığını yazdı.

Habere göre, Rum Polisi Basın Sözcüsü Hristos Andreu gazeteye açıklamasında, durumun sürekli değerlendirildiğini ve ihtiyaç olması durumunda gerekli önlemlerin alınacağını ifade etti.

Andreu, büyükelçiliklerin dışındaki devriyelerin artırılacağını da sözlerine ekledi.