Holguin’in dünkü görüşmelerinde Rum tarafının tavrını “olumlu ama yetersiz”, Türk tarafının tavrını da “tamamen olumsuz” bulduğunu yazan Alithia bir üçlü görüşme ihtimalinin göz ardı edilmediğini yazdı.

Haberi “Genel Sekreter Temsilcisi Parmak Salladı… Müzakerelerin Yeniden Başlaması Zemini İşleyecek Tezler İstiyor” başlığıyla manşete çeken gazete Holguin’in Hristodulidis’le görüşmesinde, önümüzdeki dönemde yapmayı planladığı temaslar ve programı hakkında bilgi verdiğini ve müzakereleri yeniden başlatmak için atılabilecek adımlarla ilgili görüş alışverişinde bulunulduğunu yazdı.

Gazete, oldukça hazırlıklı gelen Holguin’in Ada’nın “bütün kentleri ve köylerinde” yapacağı çeşitli temaslarla Kıbrıslı Türklerin ve Rumların kültürlerini ve düşüncelerini öğrenmek istediğini, bu nedenle Ada’da kalacağı sürenin bir haftayı aşacağını belirtti.

Holguin’in Ada’yı sık aralıklarla, büyük ihtimalle ayda bir ziyaret edeceği ve iki tarafla sürekli ve direkt iletişim hattı oluşturmak için kendisine eşlik eden çalışma arkadaşlarından birini (Rum basını daha önce Arjantinli BM kıdemli müzakerecisi Francisco Diez’den söz etmişti) Ada’da bırakacağı kaydedildi.

Gazete, Rum Haber Ajansı’na (KİPE) dayandırdığı haberinde, iki tarafın müzakerecileriyle bugün görüşecek olan Holguin’in Tatar ve Hristodulidis ile yeniden görüşme talep edebileceğini, Kıbrıs Türk tarafı “engel çıkarmazsa” bir üçlü görüşme ihtimalinin açık tutulduğunu yazdı.

Holguin’in, tam tarihi belli olmamakla birlikte, önümüzdeki süreçte temasta bulunmak üzere Ankara, Atina ve Brüksel’e gideceğini ekledi.

Habere göre, Holguin’in, bütün paydaşların tezlerini dinledikten sonra, Cumhurbaşkanı Tatar ve Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’e bundan sonra atılacak adımlara dair ilk görüşlerini aktarmak üzere Ada’ya döneceği değerlendiriliyor.

Fileleftheros “Tezlerini Dinlemek İçin Kulak Verdi… Holguin, Tatar ve Hristodulidis’le İlk Görüşmelerinde Ketum” başlıklı haberinde Holguin’in dünkü temasları sonrasında basına yaptığı açıklamayı aktardı. Habere göre, Holguin, liderlerin ortak zemin araması gerektiği, BM’nin kendilerine bu yönde yardımcı olmak niyetinde olduğu, Kolombiya’nın kendi sürecinden edindiği ‘halkı dinlemenin liderleri dinlemekten çok daha önemli olduğu’ deneyimiyle insanları, sivil toplumu, halkın ihtiyaç ve isteklerini dinleyeceğini söyledi.

Holguin’in Ada’daki temaslarını tamamlamasının ardından Ankara, Atina, Londra ve Brüksel’e gideceğini yazan gazete, “Adadan ayrılmadan önce iki liderle ikinci bir görüşme yapması ihtimal dışı değil ancak bu, diğer görüşmelerin ne kadar sürecine bağlı olacak. Kesin olan şu ki iki liderle ortak bir görüşme gündeminde yok” ifadesine yer verdi.

Habere göre, Rum Sözcü Konstantinos Letimbiotis Rum tarafındaki siyasi iradenin Kıbrıs Türk tarafında da olması halinde müzakerelerin çok kısa zamanda yeniden başlayabileceğini savundu. Hristodulidis’in, Holguin ile görüşmesi sırasında Rum tarafının iki bölgeli iki toplumlu federasyon zemininde müzakerelere koptuğu yerden yeniden başlamaya hazır olduğunu tekrarladığını söyleyen Letimbiotis “kişisel temsilcinin atanmasıyla önümüzde açılan bu yeni sürece, müzakerelerin yeniden başlaması ön şartının yaratılmasına katkı koymak için samimi siyasi iradeyle bağlılığımızı yineledik” dedi.

Bu sürecin bir geleceği olup olmadığının netleştirilmesi için bir takvim olup olmadığının sorulması üzerine, Letimbiotis “Bir takvim yok, bir zaman sınırı yok. Öteki taraf da bizimle aynı siyasi iradeyi ortaya koyarsa müzakerelerin çok yakında yeniden başlayabileceğini düşünüyoruz” cevabını verdi.

Gazete, Cuhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Holguin ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamayı okurlarına “Tatar: Ortak Zemin Kıbrıslı Türklerin Egemen Eşitliğidir” başlığıyla aktardı.

Haravgi haberi “Holguin Kıbrıs’ta Sürecin Yeniden Başlamasına Katkı Koymaya Hazır… İki Lideri Geleceği Düşünmeye ve Ortak Zemin Aramaya Çağırdı” başlığıyla manşete çekti.

Politis ise “Holguin’in Mesajı ‘Az Laf Çok İş’… Hedef Ortak Zemin Bulmak… Kıbrıslı Türk Lider Ersin Tatar ‘Ortak Zemin Olması İçin Kıbrıslı Türklerin Egemen Eşitliğinin Kabul Edilmesi Gerektiğini’ Öne Sürerek İki Devlet Çözümü Tezini Yineledi” başlığını attı