Yakın Doğu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı ve Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Uğurcan Akyüz, Almanya’nın Marburg kentinde kişisel sergi açıyor. 

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ), Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre; 15 Nisan 2015 günü Marburg’da açılacak sergide Prof.Dr. Uğurcan Akyüz’ün 27 adet dijital resim çalışması sergilenecek.  1996’da Ankara’da, 2007’de ise KKTC’de açılan ilk dijital resim sergileri dahil; sekizi yurtdışında, toplam 18 kişisel sergi açan Akyüz ayrıca; içinde Türk sanatı tarihinde ilk defa bir dijital çalışmaya verilen “başarı” ödülü de dahil pek çok ödül aldı.

1983 yılında Gazi Üniversitesi, Resim Bölümü'nden lisans; 1987'de Hacettepe Üniversitesi Grafik Bölümü'nden Yüksek Lisans; 1995’de İngiltere, Leicester, De Montfort University School of Design and Manufacture’dan doktora (Ph.D) derecesi aldı.  1997'de Doçent, 2003'de Profesör oldu. Aynı yıl HÜ, GSF, Grafik Bölümü Başkanlığına, 2004 yılında da HÜ, Güzel Sanatlar Enstitüsü Müdürlüğüne atandı. 2006'da YDÜ, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinin kuruluşunu gerçekleştirdi ve dekanlığını yaptı. 29 Aralık 2009’de atandığı HÜ. GSF dekanlık görevi döneminde Fakülte; Sanat Kurumu ve ÇAĞSAV kurumsal ödüllerini aldı.  Aynı dönemde Hacettepe Sanat Müzesi Müdürlüğü görevi de yaptı.

18 Ekim 2012’de YDÜ, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, 19 Şubat 2014’de de, YDÜ Mimarlık Fakültesi Dekanlığı görevine atandı.  Bu görevi yanı sıra Akyüz halen; bir gazetede YAKINDAN SANAT köşesi için haftalık makaleler, Yakın Doğu TV için de YAKINDAN SANAT programını hazırlayıp sunmaktadır.

Prof. Akyüz’ün sergi katalogunda ise şunlar yazıyor; “Akyüz ‘Renkli Açılımlar’ adlı 19. kişisel sergisinde doğadaki görsel düzen, uyum ve dinginliğe yeniden uzanıyor.  Her çalışması bizi başka bir duygu ortamına çekiyor. Sadeliğine rağmen güçlü renk kontrastlarıyla doğanın bütün güzelliğini, “Renkli Açılımlar” serisinde öne çıkardığı ‘rengin formu, dokusu, öyküsü’ çalışmalarında yeniden ve kavram kargaşalarının arkasına saklanmadan simgeleştiriyor. Simgeler de kendilerini anlatıyor. “Dünyanın her yerinde insana anlayacağı dille konuşmak en iyisidir” diyor.  Dijital ortamda piksel düzeyinde teknik olasılıkları kontrol ederken formu yeniden açan sanatçı, doğal olanı ve renkleri yeniden masalsılaştırıyor. Yaşamdan alınmış karelerle yalın bir açılıma götürüyor bizleri. Ovada yollar, suda dallar ve martılar ile izleyicinin rahat nefes almasına hatta, kendi için yeni keşifler yapmasına açık kapılar bırakıyor.”