POYRAZ’DAN BİR ÇIĞLIK VE ALTAY BURAĞAN
Uzm.Çağın ZORT (M.A)
18 Haziran 2015 Perşembe 16:32
Şair Altay Burağan; 2 Ekim 1951 tarihinde Baf kazasının Tabanlı (İstinco) köyünde doğdu. İlkokulu aynı köyde, ortaokul ve liseyi Lefkoşa'da okudu. 1976 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. İskan ve Rehabilitasyon Dairesi ile Çevre Koruma Dairesi müdürlüklerinde tarım uzmanı olarak görev yaptı. KIBATEK (Kıbrıs, Balkanlar, Avrasya, Türk Edebiyatları Kurumu) Vakfı yönetim kurulu üyesi olup, Vakfın Kıbrıs Türk Edebiyatı’nı tanıtma ve diğer Türk edebiyatlarını tanıma konusundaki etkinliklerine katılmaktadır. Barış, çevre, sevgi, dostluk, hoşgörü, kardeşlik ve yurt temalı şiirler yazmaktadır. Burağan’ın 6. Şiir kitabı “Poyraz’ın Çığlığı” Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği’nin 15. Kitabı olarak geçen günlerde yayımlandı. Şair, 86. sayfalık kitabı, torunu Poyraz’a ithaf etti. Poyraz, geleceğimizi aydınlatacak kuşağın temsilcilerinden, dedesi, annesi ve babası gibi doğaya, çevreye, Kıbrıs’a sahip çıkacak kuşaktan. Bu bağlamda kitap içerisindeki şiirlerin temaları da bunları içeriyor. Poyraz, bu kitapta şöyle tanıtılıyor: Dünyamız hasta, hem de ağır hasta. Bir yanda çevre felâketleri, açlık, susuzluk, hastalıklar, zehirler; diğer yanda savaşlar, kinler, nefretler. Özelde Poyraz sesleniyor kötülüklere, yanlış gidişlere; genelde ise hepsi için çığlık atıyor, "Yeter!" diye. Mama bulamayan, süt içemeyen bebeler var. Şiddete maruz kalmış kadınlar, kötü alışkanlıklara itilen gençler var. Kurşunlara hedef olan savaş kurbanları var. Tümü için. Dünyamızın güzelliklerini bozan, çirkinleştiren her şeye ve herkese karşı sesini yükseltiyor Poyraz. İyinin ve güzelliğin, sevginin ve dostluğun, kardeşliğin ve hoşgörünün yanındadır Poyraz. Bir rüzgardır Poyraz. Üfleyip en derin soluğunu kötülüklere ve kinlere; sevgisizliğe ve nefrete. Dağıtmak için Dünya'nın kara bulutlarını, Üfle Poyraz, en güçlü soluğunla, bastırabilmek adına tüm çirkin sesleri, gürültüleri; Haykır Poyraz, en güçlü sesinle. At çığlığını..!” ESERLERİ: Uçun Kuşlar Uçun Barışa Doğru, şiir,Lefkoşa, 1997 Yaşasın Dünya, şiir,Lefkoşa, 2000 Bir İçim Akdeniz, şiir,Lefkoşa, 2003 Sevgi Yağmurları. Şiir,Bakü.2005 Yelken Açtım Özlemlere. Şiir, 2008 İzler Silinmeden -1- ,2010 (Mahmut İslamoğlu, Eralp Adanır, Şevket Öznur’la birlikte) İzler Silinmeden -2- ,2012 Mahmut İslamoğlu, Eralp Adanır, Şevket Öznur’la birlikte İzler Silinmeden -3- ,2014 Mahmut İslamoğlu, Eralp Adanır, Şevket Öznur’la birlikte Poyraz’ın Çığlığı, şiir, 2015. Şiirlerinden Örnekler : POYRAZ’IN ÇIĞLIĞI Bir çığhk; Yırtan karanlıkları Bir çığlık; Uyandıran baykuşları. Bir çığlık; Çevre için, doğa için. Hepimizin haykırışı bu Zulme, Kine, Savaşa Bir koca rüzgar bu, Savuran, İnsanlığa karşı İşlenen tüm suçları. Silen Temizleyen, Puslu aynamızı, Kirli, Pis dünyamızı. Susturabilmek Ve bastırabilmek adına Tüm çirkin sesleri, Haykır Poyraz En güçlü soluğunla. At çığlığını..! İNSANLIK Ellerini göğe uzatmış Kara kıtanın kara çocukları, İnsana ve Tanrı'ya yakarıyorlar, Bekliyorlar. Bir çağrı sesidir bu Kim önceduyacak Kim yardıma koşacak. İnsanlık yola çıktı mı acaba? Eksilmeler var Gökyüzüne uzanmış kara ellerde. NE ZAMAN LEFKOŞA’M? Venedik’in, Lüzinyan’ın silinmeyen izleri, Osmanlı’nın, İngiliz’in görkemli yapıları. Sen Lefkoşa’m bir tarih hazinesi, Sen Lefkoşa’m her gün talan edilen Taşınan azar azar yurtdışlarına Yalnızlığa mahkum, yıkıma mahkum. Ne zaman Lefkoşa’m Bahar çiçekleri açacak parklarında, Bin renkli kokularını taşıyacak rüzgârlar? Açılan her kapı Bir çiçek serası Kokusuyla, görüntüsüyle. Ne zaman Lefkoşa’m Ak karlar yağacak göklerine Kar taneleri gibi dizilecek Evlerin, dükkânların, okulların Bir kar tabakası ak be ak Örtebilse tüm yüzeyini Lefkoşa’m. Ne zaman yağmurlar yağacak Sokaklarına, caddelerine, Damlarına, bahçelerine Lefkoşa’m? Ne zaman temiz suyla yıkanacak yeşilin Temiz suyla yıkanacak lekelenmiş benliğin Temiz suyla akacak nefret ve kin Kanlıderesi’ne Mesarya Ovası’nın? Ne zaman gün doğacak ufuklarına Kuytu köşelerine, akşamlarına? Ne zaman ışıyacak karanlık yüzün Ne zaman gökkuşakları taklar kuracak Yırtık, basık, sökük, Yama yama, parça parça dökülmüş Moraran göklerine Benim Lefkoşa’m? SEVGİSİZ DÜNYA DÖNER Mİ? Doğuşunda sevgi gördüm insanın, Kör kuyular sevgi yoksa taşar mı? Varlığı verilse de bütün dünyanın Söyleyin sevgisiz insan yaşar mı? Bülbülün ötüşü gülü yandırır, Gülsüz bülbül muradına erer mi? Bir Kerem’le bir Aslı’yı andırır, Dinleyin sevgisiz bülbül öter mi? Bulutlar toplanır yağmuru verir, Güneş vurmayınca yağmur yağar mı? Karanlık geceler sabaha varır, İzleyin sevgisiz güneş doğar mı? İnsanlık el ele yola koyulmuş, Sevgisiz yürekler böyle vurur mu? Leyla için çöller, dağlar aşılmış, Düşünün sevgisiz sevda olur mu? Dünyalar dönermiş Samanyolu’nda Dost olmayan kişi içten sever mi? Sevgi kazanacak yine sonunda, Bilmem ki sevgisiz dünya döner mi?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.