Macaristan, 1 Ocak itibarıyla AB Konseyi dönem başkanlığını Polonya'ya devretti. Başbakan Viktor Orban'ın, AB liderleriyle yaşadığı görüş ayrılıkları ve tartışmalı politikaları, son altı ayda Birlik içinde tansiyonu yükseltti. Orban'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump ve Çin lideri Şi Cinping ile AB üyelerinden habersiz yaptığı görüşmeler tepkilere yol açmıştı.

Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Bruegel'den Guntram Wolff, Macaristan'ın birçok üye devleti "büyük ölçüde kızdırdığını" belirterek, Polonya'nın başkanlığı devralmasının "büyük bir fark yaratacağını" ifade etti.

Polonya'dan Avrupa yanlısı tutum

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Avrupa yanlısı duruşuyla dikkat çekiyor. Daha önce Avrupa Konseyi Başkanlığı yapan Tusk, AB'nin Putin'e karşı daha net bir duruş sergilemesi gerektiğini savunuyor.

Polonya'nın AB Büyükelçisi Agnieszka Bartol da, Rusya'ya karşı 16. yaptırım paketini açıkladı. Bu paketin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin üçüncü yıldönümü olan 24 Şubat'tan önce kabul edilmesi planlanıyor.

Polonya, ABD ile olası bir ticaret anlaşmazlığının ise önüne geçmek istiyor. Büyükelçi Bartol, iki ülke arasında bir "ticaret savaşı" istemediklerini, bunun yerine "iyi ticari ilişkiler" hedeflediklerini ifade etti.

Kritik Cumhurbaşkanlığı seçimi

Polonya'nın dönem başkanlığı, Mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle karmaşık bir sürece sahne olabilir.

Duda, eski iktidar partisi PiS'e yakın, Tusk'ın rakibi ve iki dönem görev yaptıktan sonra yeniden seçilemiyor.

Bazı diplomatlara göre bu kritik seçim süreci Konsey başkanlığını gölgeleyebilir. Benzer bir durum Fransa'nın dönem başkanı olduğu 2022'nin ilk yarısında yaşanmıştı.

Zorlu konular

Polonya'nın, bazı kritik AB politikalarında Macaristan ile benzer bir tutum sergilemesi, başkanlık döneminde bir takım konularda ilerleme sağlanmasını zorlaştırabilir. Varşova'nın özellikle AB sığınma anlaşmasının uygulanmasını reddetmesi, İtalya ve Yunanistan üzerinden gelen mültecilerin yeniden dağıtımına karşı çıkması, Mercosur ülkeleriyle yapılan serbest ticaret anlaşmasını eleştirmesi, Polonya'nın dönem başkanlığında öne çıkan tartışmalı konular arasında.

Ukrayna'dan yaklaşık bir milyon sığınmacıyı barındıran Polonya, bu durumun ülkeye aşırı yük getirdiğini savunuyor.