PANDEMİDE HER 4 KİŞİDEN BİRİ 5,3 KİLO ALDI

Pandemide alınan kilolarla öncelikler listesinde ilk sıraya yerleşen sağlıklı beslenme, kilo vermeye yönelik bilinci artırdı.

Sağlıklı kilo verme sürecinin stres, düzensiz uyku, hareketsizlik ve düzensiz beslenmenin yarattığı bağımlılıkla mücadele gerektirdiğini belirten Diyetisyen Tuğba Şaşmaz, "Bu 4 faktör yaşamımızın merkezinde olduğu sürece kilo almamız kaçınılmaz. Yaşamı incir ağacının kökleri gibi dört bir yandan kuşatan bu unsurlar giderek bağımlılığa dönüşüyor.

Kilo verme süreci adeta bağımlılıkla mücadeleye dönüşüyor. Kişilerin tek başlarına bu alışkanlıklardan uzaklaşmaları pek kolay olmuyor. Bilimsel araştırmalar eşlerin de sürece dahil edilmesinin kilo vermeyi 2 kat artırdığını gösteriyor.

Aynı evin içinde yaşayanlardan yalnızca birinin tek başına yaşam tarzını değiştirmesi çok kolay olmuyor. Ancak eş desteği bu konuda gerekli motivasyonu sağlarken hareketsiz yaşam ve düzensiz beslenme alışkanlığının terk edilmesini de hızlandırıyor" ifadelerinde bulundu.

PANDEMİ SAĞLIKLI YAŞAMA YÖNELİK FARKINDALIĞI ARTIRDI

Pandeminin hareketsiz yaşamı yaygınlaştırdığını vurgulayan Tuğba Şaşmaz, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

2021’in sonunda yayınlanan Türkiye'nin Hareket Haritası araştırması, pandemide artan hareketsizliğin nüfusun yüzde 23’üne 5,3 kilo olarak geri döndüğünü gösteriyor.

15-69 yaş aralığındaki üç bin kişiyle yapılan araştırmaya göre, Türkiye’nin dörtte biri haftada ortalama 3 gün spor yapıyor. Günlük adım sayısı ise 8 bine yaklaşıyor.

Araştırmaya göre, Türkiye’de her 10 kişiden 8’i sporu sağlıklı yaşamın en önemli unsuru olarak görüyor. Bu durum sporun kilo vermek için yalnızca belirli bir dönemde yapılan etkinlik olmaktan çıktığının bir göstergesi.

Pandemiyle öncelikler listesinde ilk sıraya yerleşen sağlıklı yaşam, bu yöndeki algı değişimini hızlandırdı. Pandemide alınan kilolar, sağlıklı yaşamın ön koşullarından düzenli beslenme ve spor alışkanlığına yönelik farkındalığı artırdı."

VÜCUDUNUZLA KAVGA ETMEK YERİNE ONU ŞAŞIRTIN

Kilo verme sürecinin hızlı başlayıp ilerleyen aşamalarda yavaşlamasının motivasyonu düşürdüğünü söyleyen Diyetisyen Tuğba Şaşmaz, kırılma noktası olarak tanımlanan bu aşamada yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Sürecin ilk 40 gününde vücudu bu yeni döneme alıştırmak için sağlıksız besinleri tümüyle hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Bu aşamadan sonra vücudumuz genlerinden gelen bir hayatta kalma yöntemi olarak kendini korumaya alıyor.

Kırılma noktası, vücudumuzun ne kadar sağlıklı ve akıllı olduğunun bir göstergesini oluşturuyor. Bu nedenle çok sert diyetler uygulayarak vücudumuzla kavga etmek yerine hafif bir beslenmeyle egzersizleri artırarak onu şaşırtmalıyız. Daha önce hiç tüketilmeyen meyveler ve farklı öğünlerle kırılma noktası kolaylıkla aşılabilir. Bu süreç aşıldığında kilo verme oranı azalsa da başarı kaçınılmaz hale geliyor.”

"DOĞADAKİ HİÇBİR BESİN SİHİRLİ DEĞİL"

Kilo verme sürecinde yağ yakımını hızlandırmanın hiçbir besinin tekelinde olmadığına değinen Tuğba Şaşmaz, "Doğadaki hiçbir besin sihirli değildir. Yediklerimize dikkat etmediğimiz sürece yağ yakmamız mümkün değil. Sağlıklı beslenme bir bütündür ve tek bir besin veya formülden mucize beklenmesi yanlış olur. Ancak ananas ve kabak gibi detoks etkisine sahip besinlerden destek alınması ödem atmayı hızlandırabilir.

Günde 2 fincanı aşmayacak şekilde tüketilen bitki çayları bağırsak hareketlerini artırarak süreci destekleyebilir. Aç karnına kuru kayısı yemek de bağırsak hareketlerini hızlandıran sağlıklı yöntemlerden biri.

Güne protein ağırlıklı bir kahvaltı ile başlanması, kabak, maydanoz, nane, dereotu, kereviz gibi mevsim sebzeleriyle yapılan çorbaların haftada 1-2 akşam tüketilmesi hem sağlıklı yaşam hem de kilo verme açısından oldukça faydalı" dedi.

İNATÇI YAĞLARA ZAYIFLAMA CİHAZIYLA MÜDAHALE

Sağlıklı beslenme ve egzersize rağmen vücudun bazı bölgelerinde biriken inatçı yağların bölgesel zayıflama cihazlarıyla ortadan kaldırılabileceğine değinen Tuğba Şaşmaz, "Bu durumlarda bölgesel zayıflama cihazıyla incelme, sıkılaşma, selülit tedavisi, gıdı eritme, çatlak tedavisi, kas geliştirme gibi uygulamaları devreye alıyoruz. İleri teknolojilere sahip FDA onaylı cihazlar, daha hızlı çözüm almamızı sağlıyor ve deri sarkmalarını engelliyor.

Selülit, çatlak gibi sorunlarda da cihaz uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Konunun uzmanları tarafından doğru cihazlar kullanılarak müdahalede bulunmak bu noktada çok büyük bir önem taşıyor" diye belirtti.