Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ülkedeki borçlu sayısı ile vatandaşların borç miktarının arttığını, buna önlem alması gereken CTP-UBP Hükümeti’nin ise karar ve uygulamaları ile halkı daha da zora soktuğunu vurguladı.

KKTC Merkez Bankası Risk Merkezi’nin Kasım 2015 verilerine göre, bireysel kredilerin 11 ayda yüzde 8,63 oranında, mahkemelik olan borçların ise yüzde 34 oranında arttığına dikkat çeken Özyiğit, Aralık 2014 sonunda 208 milyon TL olan mahkemelik bireysel kredi oranının, 11 aylık sürede 279 Milyona yükseldiğini aktardı. Bunların yanı sıra, borcunu borçla ödeyen ve çek yasağına giren kişi sayısında da artış yaşandığını belirten Özyiğit, gerek dövizdeki artış, gerekse de hükümetlerin karar ve uygulamaları nedeniyle toplumun son bir yılda %30 oranında fakirleştiğini belirtti.

Ortaya çıkan rakamların toplumun günden güne fakirleştiğinin, alım gücünün düştüğünün en somut göstergesi olduğuna dikkat çeken Özyiğit, oluşan bütçe açıkları nedeniyle denk bütçe iddiası ile sıkı mali politikalar uygulanması, çalışan ve emekliye yeterli maaş artışı yapılmaması ve asgari ücretin de gerçek değerinde belirlenmemesi ile ülkede gelir dağılımının da bozulduğunu ifade etti.

“Vatandaşla dalga geçiyorlar”

Vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan kurtulması için çareler üretmesi gereken hükümetin tam tersi icraatlar içinde olduğunu belirten Özyiğit,  dünyada ham petrol fiyatlarının son 10 yılın en düşük seviyesine inmesine karşın, elektrik fiyatlarında halen indirime gidilmemesinin, akaryakıta ise üç kuruşluk indirimin yapılmasının bunun en son örnekleri olduğunu kaydetti.  Son iki yıllık dönemde petrol fiyatları yüzde 70 oranında düşmesine rağmen, Kıb Tek Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akim’in elektrik fiyatlarına en fazla 0.33 kuruş indirim yapabiliriz’ açıklamasının vatandaşla dalga geçmek anlamına geldiğini ifade etti.

“Alınması gereken önlemler”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, yaşanan mağduriyetin gerçek anlamda giderilmesi için, kurun bütçenin hazırlandığı kura göre sabitlenmesi, asgari ücretin günün koşullarına göre yükseltilmesi, sahte değil, gerçek hayat pahalılığının Eşel-Mobil yoluyla geçmişte olduğu gibi iki ayda bir maaşlara yansıtılması gerektiğini kaydetti.

Vergi kaçıranların ve gelir beyannamesi vermeyenlerin üzerine korkmadan gidilmesi, belirli kesimlere milyonlarca TL’lik vergi affı sağlamaktan vazgeçilmesi, ek mesainin kaldırılarak vardiyaya geçilmesi, kayıt dışı yaşamın üzerine kararlılıkla gidilmesi, mesai saatlerinin daha verimli bir şekilde düzenlenmesi, ülke kaynaklarının peş keş çekilmekten vazgeçilmesi gerektiğini belirten Özyiğit, son dönemlerde açıklanan vergi listelerinin belirli zümreler zengin olurken, halkın büyük çoğunluğu ile devlet olarak neden battığımızın resmi olduğunu belirtti.