22 Kasım 2024
  • Lefkoşa20°C
  • Mağusa21°C
  • Girne21°C
  • Güzelyurt19°C
  • İskele21°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara16°C

ÖZYİĞİT: “ÖĞRETMENLİK ÇOK FARKLI GURUR VE ONUR VESİLESİ”

24 Kasım Öğretmenler Günü, Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle kutlandı.

Özyiğit: “Öğretmenlik çok farklı gurur ve onur vesilesi”

23 Kasım 2018 Cuma 14:45

24 Kasım Öğretmenler Günü,  Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle kutlandı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan törende, Öğretmen Marşı’nın okunmasının ardından Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit ve  Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem  konuşma yaptı.

Törende , meslekte 25 yılı dolduran öğretmenlere plaket takdim edildi.

Diğer yandan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla sabah da  Lefkoşa Atatürk Anıtı’na  çelenk konuldu.

ÖZYİĞİT: “ÖĞRETMENLİK ÇOK FARKLI GURUR VE ONUR VESİLESİ”

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, Öğretmenler Marşı’nı dinlerken, Öğretmen Koleji’nden mezun olarak küçük bir köy okulunda göreve başlayıp bugünlere gelen sürecinin gözlerinin önünden geçtiğini belirterek, “Öğretmenlik çok farklı gurur ve onur vesilesi” dedi.

Her zaman;  Kıbrıs Türkü’nün var oluş kavgasında en önde bir nefer, bir yandan da sömürge döneminde bile Atatürk’ün ilke ve devrimlerini benimsemiş, inançla ‘Kıbrıs Türk toplumunun kendine özgü değerleri ve kültürüyle varız var olacağız’ söylemiyle çalışan öğretmenlerden  etkilendiğini dile getiren Özyiğit, “İşte yola çıkarken bu mesleği seçerken benim örnek aldığım öğretmenler bunlar” dedi.

Özyiğit, benzeri bir yapının Türkiye’de Köy Enstitüleri’nde olduğunu, Atatürk’ün çıktığı yolda yeni bir devlet yaratma, çağdaş uluslar seviyesine çıkma mücadelesi verildiğini, Türk tarihinde devrimlerin başlamasıyla çağ dışılığın geride kaldığını ve yepyeni aydınlık bir çağın başladığını söyledi.

Yeni Türk alfabesiyle birlikte 24 Kasım’da toplumsal bir seferberlik başlatıldığını, Köy Enstitüleri’nin de bunun bir devamı olduğunu ifade eden Özyiğit, bir toplumun aydınlatılması ve geleceğe emin adımlarla, sağlam temellerle yetişmesini sağlayanın öğretmenler olduğunu belirtti.

Hep geri bıraktırılan toplumu çağdaş uluslara yaklaştırmayı amaçlayan köy Enstitüsü zihniyetinin kendisinin de takip ettiği bir model olduğuna işaret eden Özyiğit, “Bu, maalesef sonraki dönemlerde gelen zihniyetin siyasi nedenlerle ortadan kaldırdığı bir model” dedi.

YENİ BİR DEVİNİMİN EŞİĞİNDEYİZ.. ŞİMDİ KENETLENME, KOL KOLA GİRME, BİRLİKTE DOMİNE ETME ZAMANIDIR”

“Kim ne derse desin, biz Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkarak, onu kendimize rehber edinerek bu toplumu bizden önceki öğretmenlerin başlattığı aydınlanma çağını devam ettirmekte kararlıyız” diyen Özyiğit, bu nedenle yeni bir devinimin eşiğinde olunduğunu söyledi.

Özyiğit, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda adımlar attıkları için bir takım sıkıntılar yaşadıklarını, bütçe olanaklarının kısıtlanması dolayısıyla ders yılına arzuladıkları şekilde başlayamadıklarını anlatarak, “Artık sıkıntılar aşıldı, şimdi kenetlenme, kol kola girme, birlikte domine etme zamanıdır” dedi.

Yıllarca sendikacılık yapmış ve bununla gurur duyan bir öğretmen olarak çağrıda bulunan Özyiğit,  “Gelin artık kol kola girelim ve bundan sonra yani bir eğitim anlayışını, inandığımız ilke ve değerler doğrultusunda, Atatürk’ün yüz yıl önce gösterdiği yolda ilerleyerek doğru zeminde konuşalım ve artık beklenen adımları hep birlikte atalım” dedi.

“5 EKİM’İ ÜLKEYE GETİREN VE KUTLAYAN BENİM”

Kimseyle polemiğe girmeyi düşünmediğini belirten Özyiğit, “Bu ülkeye 5 Ekim’i 1996 yılında getiren ve kutlayan benim ama bizim inandığımız ve savunduğumuz yapı Atatürk’ün ilke ve değerleridir. 24 Kasım da Atatürk’ün öncülük ettiği bir duruştur”  şeklinde konuştu.

Özyiğit, sıkıntılı dönemlerde canla başla, özveriyle çalışan, idareci, öğretmen ve eğitim emekçilerini yürekten kutlayarak, hep birlikte sorunları aşarak geleceğe emin adımlarla yürüyeceklerinden emin olduğunu belirtti.

EYLEM: "GELECEK ÖĞRETMENLERİN ESERİ OLACAKTIR"

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ise, eğitimin, bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli ve en sağlam araç olduğunu vurgulayarak,  eğitimin temeli ve uygulayıcısı olan öğretmenlerin toplumların geleceklerinin teminatı ve temel unsuru olduğunu belirtti.

‘Gelecek öğretmenlerin eseri olacaktır’ diyen Atatürk’ün yüksek öngörüsü ile bu durumu ortaya koyduğunu ifade eden Eylem, “Oysa Türkiye'de 12 Eylül cunta rejimi, aydın, ilerici çağdaş eğitimi savunan öğretmenleri bir bir katletmiş, yaptığını örtmek amacıyla da 24 Kasım'ı öğretmenler günü olarak ilan etmiştir.  Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanırken Atatürk'ün işaret ettiği kamusal, çağdaş, fırsat eşitliğine dayalı, bilimsel, laik eğitim ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır” dedi.

“MUHAFAZAKÂR, DİNDAR, KİNDAR NESİLLER DEVLET ELİYLE YETİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”

Öğretmenlerin ücretli köleye çevrilmek, etkisizleştirilmek, itibarsızlaştırılmak ve toplumdaki statülerini kaybetmekle karşı karşıya bırakılıp orta çağ karanlığına hapsedilmek istendiğini savunan Eylem, “Tasarlanan eğitim sistemiyle, insan hakları, demokratik, laik, çağdaş toplum yapısı ortadan kaldırılmakta, muhafazakâr, dindar, kindar nesiller devlet eliyle yetiştirilmeye çalışılmaktadır” dedi.

“Bu kaba ve karanlık ortamda” öğretmene biçilen rolün,  emeği yeniden dönüştürecek olan böylesi nesilleri yetiştirmesi olduğunu söyleyen Eylem, iş derdine, geçim derdine düşürülmüş, aydın kişiliği yok edilmiş, pasifliğe ve çaresizliğe mahkûm edilmiş, yeni öğretmen profilinin öğretmenleri örgütsüzleştirerek sağlanmak istendiğini savundu.

Eylem, ‘Atatürk'ün çağdaşlaşma, batılılaşma düşüncesini bile yok etmek için tüm gericiliğiyle toplumu esir almaya çalışan, ahlakı sadece Sünni ahlak olarak göstermek isteyen  anlayışın’, saldırılarını artırdığını iddia etti.

“Türkiye’de yürürlüğe konmuş bu neo liberal görünümlü, gerici, teslimiyetçi, çağ dışı dayatmaların Kuzey Kıbrıs’a da monte edilmeye çalışıldığını” ileri süren Eylem, kamusal eğitimin ve aydın öğretmenin mücadele gücü olan sendikaları ortadan kaldırmak için yandaş sendika kurdurulduğunu,  ajan öğretmen atandığını, ilahiyat açıldığını, öğretmeni örgütsüzleştirmek, diz çöktürtmek için her türlü asimilasyoncu baskıcı dayatmalara başvurulduğunu iddia etti.

“DAYATMA POLİTİKALAR,  TAKİYYE VE MİSYONERLİK ÇALIŞMALARIYLA HAYATA GEÇİRİLMEK İSTENMEKTEDİR”

Eylem, “Yıllardır kendi dinini, kültürünü, dilini, benliğini korumuş toplumumuzu dönüştürmek için sürdürülen dayatma politikalar,  her türlü takiyye ve misyonerlik çalışmalarıyla hayata geçirilmek istenmektedir” dedi.

Eylem konuşmasına şöyle devam etti;

“Okul yapılmamakta, kaynaklar kısıtlanmakta, kadrolar atanmamakta, buna karşılık camiler, külliyeler açılmakta, gençlerimiz atanma beklerken TC'den öğretmenler istihdam edilmektedir. Öğretmenlerin iş yükü artırılmakta, eksik altyapılar, kitaplar, kalabalık sınıflar, güncellenmeyen tüzük ve yasalar, yapılmayan özel eğitim ve rehber öğretmen yasaları, bu branşlarda yapılmayan atamalar gibi sorunlarla baş başa bırakılarak tamamen desteksiz bırakılmakta, sosyal güvensizlik, göç yasası gibi yasalarla yok edilmek istenmekte, yasal hakları toplumda tartışılır hale getirilmektedir”.

“KAMUSAL EĞİTİMİN TERK EDİLDİĞİ ÜLKEMİZDE ÖĞRETMENLERİMİZ YORGUN VE MUTSUZDUR”

 Özgür, aydın, onurlu, laik öğretmenlerin,  Atatürk'ün Latin alfabesinin başöğretmenliğini yaptığı gün olan ve bugün öğretmenler günü olarak kutlanan 24 Kasım'da, laik bilimsel eğitim, insan hakları, demokrasi, çağdaş toplum, özgür ve toplumsal statüsü tartışılmayan öğretmen ilkelerini savunmaya devam edeceğini belirten Eylem, öğretmenlerin Kıbrıs Türk toplumunun çağdaş, laik toplum yapısını dönüştürmeye çalışan dayatmalara karşı, eğitime, öğretmen haklarına yapılan saldırı ve dayatmalara karşı mücadelesini sürdüreceğini, bilim yolunda, çağdaş değerler uğrunda gelecek kavgasını vermeye devam edeceğini ifade etti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA