27 Kasım 2024
  • Lefkoşa16°C
  • Mağusa17°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt17°C
  • İskele17°C
  • İstanbul10°C
  • Ankara2°C

ÖZERSAY FAKTÖRÜ

Oshan SABIRLI

05 Ekim 2014 Pazar 16:22

kudret_ozersayCumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu ilk kez müzakere süreci konusunda bu kadar heyecanlı görüyorum. Aslında, Annan Planı referandumu ve sonrasında yaşanan süreçteki en muallak dönemlerden birisi yaşanıyor. Tıpkı futbol maçı seyreder gibi izliyoruz. Taraflar maçı oyalamaya çalışırken skoru sabit tutmaya ve puan almaya çalışıyor gibi. Win-win düşüncesine daha geçemedik. Oysa bu uzatmadan gerçekte kimin ne kazandığından çok kaybettiklerimiz daha net şekilde karşımıza çıkıyor. Mehmet Ali Talat'ın Cumhurbaşkanlığı görevini sürdürdüğü ve bu dönemin sonuna gelindiği aşamada ortada çok benzer bir süreç vardı. Talat, uğraşlarına karşılık hem Papadopulos, hem de Hristofyas’tan gerekli ilgiyi görememişti. Ötesinde, son koz olarak kullanmaya çalıştığı Yoğunlaştırılmış Müzakereler’de Dimitris Hristofias'tan destek görememesi nedeni ile sandığı da teslim etmiş oldu. Böyle bir dönemi geride bıraktık. Şimdi Eroğlu benzer şekilde bir maratona girdi. Eroğlu “Cumhurbaşkanlığı seçimi ile uğraşacak vaktim yok” şeklinde açıklamalar yapsa da, siyasette en doruk noktaya ulaştığı ve en azından, doyum noktasını aşamadığı tam olarak gözlemlenebilirken neden bu görevi bıraksın? Neden tekrar bu göreve talip olmayı denemesin? Yıllarca seçime girip, Eroğlu ve hatta Talat karşısında seçimi kaybetmesine karşın şu an neden böyle bir çılgınlık yapsın? Eroğlu böyle güçlü bir konumdayken, aday olmamayı düşünebileceği yaklaşımı safça bir tutumdan başka bir şey değil. Eroğlu kendi adaylığını açıklamadan, UBP farklı ilçelerden bu açığı kapatmak, Eroğlu’nu yarışın gerisinden başlatmamak için destek beyanlarında bulunuyor. İşte bu aşamada sahneye Kudret Özersay’da çıktı. Yarışın içinde, Eroğlu’nun kendi müzakerecisi de var olacak gibi. En azından Kudret Özersay yarışa girebileceğini gayet net şekilde ifade ediyor. Özersay’ın kötü polislik yapacağı su götürmez bir gerçek. Ancak iyi polisinin kim olduğunu ise henüz kavrayamadım. Bir yandan Eroğlu'nun, diğer yandan ise Akıncı'nın, Özersay nedeni ile oylarının zayıflayacağı tahmin ediliyor. Özersay’ın Sibel Siber’e bir zarar vermeyeceği görüşü de var. Entellektüel kesimde bazı gruplar, Özersay'ın adaylığı durumunda ona işaret ederken, Toparlanıyoruz hareketi içerisindeki çözülmelerin nedenleri arasında da oluşumun amacından saptığı ve söz verilmesine karşın Özersay ile oluşuma siyaset bulaştığı yorumları yapılıyor. Özersay’ın isminin geçtiği her noktada aklıma UBP’nin önemli bir milletvekili, Tahsin Ertuğruloğlu geliyor. Geçtiğimiz son Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ertuğruloğlu’da yarışa girmişti. Üstelik Ertuğruloğlu hak etmediği derecede az bir oy almıştı. Ertuğruloğlu’nu kim işaret etmişse, böyle deneyimli bir siyasetçinin adaylığı noktasında kim yüreklendirmişsse, sanıyorum Özersay’ı da ayni odaklar işaret ediyor.  Yani günün sonunda Cumhurbaşkanı olmasından çok oyları bölmesi yönünde bir tutum sergilediği düşünülüyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.