ÖZEL GÜÇLERİNİ SANAT İÇİN KULLANAN BİR KADIN VE RENKLERİ DUYAN BİR ADAM... BU OKUDUKLARINIZ FİLM DEĞİL!

Bu kadın depremleri anında hissedebiliyor

Moon Ribas adını belki duymuş olanlarınız vardır. Ribas, 30 yaşında İspanyalı bir avantgarde sanatçı. Ancak sanatını tuvaller, fırçalar ya da kameralar kullanarak icra etmiyor. Ribas'ın sanatının malzemesi vücudu.

Çünkü Ribas bir 'cyborg', yani yarı insan yarı makine bir canlı. Ancak 'cyborg' deyince aklınıza Robocop gibi ileri seviye bilimkurgu karakterleri gelmesin. Ribas'a özel bir güç veren modifikasyonu o kadar görünür değil. Genç kadının dirseğinin kıvrıldığı yerde bir küçük mıknatıs var. Bu sadece dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen herhangi bir depremi anında fark edebiliyor.

Ribas, uzun süredir sanat projelerinde Neil Harbisson ile birlikte çalışıyor. Harbisson da Ribas gibi bir cyborg. Kafatasında renkleri algılayabilen bir anten bulunuyor

Ribas da Harbisson da vücutlarında değişiklikler yapmanın asıl amacının dış görünüşlerini değiştirmek olmadığını düşünüyor. "Ben zihnimi değiştirebilmek için vücudumu değiştirdim" diyen Ribas, kolunda hissettiği sismik sarsıntıları dans koreografilerine dönüştürüyor.

İngiltere'de bulunan Dartington College'da koreografi eğitimi alan Ribas, "hareketi daha derin bir biçimde algılayabilmek için" koluna mıknatıs taktırdığını belirterek, "Gezegenimiz her gün sürekli sarsılıyor, ve hareket ediyor. Dünyanın bu çok büyük ve doğal hareketlerini başka bir dile çevirmenin inanılmaz olacağını düşündüm" diyor.

Ribas'ın kolundaki bu mıknatıs, dünyanın dört bir yanındaki jeolojik monitörlerden gelen sismik aktiviteleri toplayan özel bir akıllı telefon uygulamasından veri çekiyor. Deprem ne kadar büyük olursa, Ribas'ın kolundaki sarsıntı da o kadar büyük oluyor.

Örneğin, geçtiğimiz yıl Nepal'i yerle bir eden 7.8 büyüklüğündeki depremin kolunda yarattığı sarsıntılar, Ribas'ı uykudan uyandırmış. "Çok tuhaftı, sanki oradaydım" diyen Ribas, depremden zarar gören insanlarla arasında bir bağ oluştuğunu düşünüyor ve ekliyor: "Bu sismik his benim için ikinci bir kalp atışına dönüştü."

Üç yıldır kolundaki mıknatısla yaşayan Ribas, depremlerin yanlış anlaşıldığını düşünüyor. "Bence depremleri hep kötü şeyler olarak algılamamız büyük haksızlık. Depremler gezegenimizin evriminin bir parçası. Kötü olan insanların bu doğal olguya adapte olamamış olması" diyen Ribas, şehir planlamacıların deprem bilimini daha iyi anlamaları halinde, aktif tektonik plakalar üzerine şehirler kurulmayacağını da belirtiyor.