ÖYLEYSE RUM SEMPATİZANIYIM

Kıbrıs’ın güneyinde Kıbrıslı Türklere yönelik gerçekleştirilen saldırı Kıbrıs’ın kuzeyinde de etkili oldu. Özellikle milliyetçi kesimin ekmeğine de bal sürüldü. Rum toplumunun gerçek niyetinin ne olduğu iddiaları yine tavan yaptı.

Bu saldırılar ile birlikte Kıbrıslı Türklerin Kıbrıslı Rumlar ile hiçbir ortak hayatının olamayacağı iddiaları yine ortaya atıldı.

Şimdi adaya çözüm getirmek üzere liderler tarafından gerçekleştirilen müzakerelerin daha fazla yol kat ettiği belirtilen bir ortamda, benzer saldırıların olabileceğini aylar öncesinden belirtmiştim. Müzakerelerin ve federal Kıbrıs’ın rahatsızlığı bazı kesimlerin keyfini kaçırınca, yaratılan huzursuzluk ile bu ortam bertaraf edilmeye çalışılıyor.

Şiddetin kabul edilebilir yanı yoktur.

Şiddetin kimliği, dini, kültürü de yoktur.

Bu saldırıda Kıbrıs Rum yönetiminin de payının olduğunu tüm samimiyetimle söylemem gerek. Anastasiades’in bu ve benzer saldırılar konusunda daha sert önlemler alması, Rum polis teşkilatının ve Rum adalet makamlarının etkin şekilde çalışması gerekiyor.

Rum liderliğinin en sert açıklamalar ile saldırganları marjinalleştirmesi, kamuoyu algısının oluşturulması, hatta Kıbrıslı Türklere yönelik Rum liderliğinin de rahatsızlıklarının net şekilde ifade edilmesi gerekiyor.

Bu saldırı ELAM tarafından mı gerçekleştirildi bilmiyoruz.

Bilinen gerçek birçok Kıbrıslı Türklerin güven ortamı konusunda güneye geçmekle ilgili endişeleri oluştu. Yani saldırganlar, ne acıdır ki yapmayı hedeflediklerini başardı.

İşin daha da kötü yanı, Kıbrıs’ın kuzeyinde de benzer olayların yaşanabileceği endişesi var. Yarın Kıbrıs’ın kuzeyinde de benzer bir olayın olması durumunda, “e bize de yaptılar. Oh olsun” diyecek onlarca insan var bu topraklarda.

Özetle saldırganları tüm Kıbrıs Rum toplumuna mal etmenin yanlış olduğu kadar, saldırıyı görmezden gelmek de bir o kadar yanlıştır.

Şimdi bu söylediklerimi söyleyenlere “Rum sempatizanı” şeklinde yakıştırmalar yapılıyor. Şiddettin karşısında durmak ve tüm Kıbrıslı Rumları suçlamamak Rum sempatizanlığı ise ben de Rum sempatizanıyım.

Güven yaratıcı önlemler işte böyle zamanların oluşmaması, her Kıbrıslı Rum’un ve her Kıbrıslı Türk’ün ayni kefeye konulmaması nedeni ile önemlidir.

Liderler yıl sonuna doğru çözümü hedefleyebilir ancak kısa zamanda daha net hedeflerin ortaya konulması, iletişim kanallarının acilen açılması, ilişkilerin artırılması gerekiyor.

Bu yönde gerek Akıncı ve ekibinin, gerekse Anastasiades ve ekibinin güven yaratıcı önlemlere eğilmesi gerekiyor. Bunu sağlayabildiğimiz ölçüde sürdürülebilir barışın kapısını aralarız.

Kıbrıslı Türklerin özellikle son olaylarda yaşanan güven bunalımının kat kat daha fazlası Kıbrıslı Rumlarda da var. Kıbrıslı Rumların çok büyük bir bölümü kuzeye geçme konusunda bile endişeye sahip. Sayısal anlamda yüzbinlerce Kıbrıslı Rum çok merak ediyor olmasına karşın yeşil hattın bu tarafına geçmek istemiyor.

Benzer güvensizliklerin aşılması için çözümü beklemek yerine alternatif bir yol haritası üzerinde çalışmak şart oldu.

Şiddetsiz ve huzurlu bir hafta geçirmeniz temennisi ile.

*****

YORUMSUZ

*****

Bir kap su

Havaların 40 dereceyi aştığı, her an klimanın altında serinlemek durumunda kaldığımız bu günlerde, sokak hayvanlarını da düşünün. Termometrelerin tavan yaptığı Haziran ayında, sokak hayvanlarının su sorunlarına yapacağınız çok minik katkılar bir çok hayvanın canını kurtaracaktır.

Sokak hayvanları, yazın, en çok sıcaktan etkilenerek, hayatını kaybediyor. Konuşamayan ve derdini anlatamayan bu canlılar adına bir kap su duyarlılık gösterebiliriz. Sokak hayvanlarının su arayışları içerisinde yola atladıkları, araba altında ezildikleri de bir başka gerçeğimiz konumunda.

Öte yandan bu hayvanlar gölge yer arıyorlar, onları tekmeleyerek buldukları bu gölge yerlerden kaldırmayalım, böyle davranışlar sergileyenlere de fırsat vermeyelim. Sokak hayvanlarının en çok ihtiyaç duydukları gölge yerler ve bir kap sudur. Yaklaşık 1 hafta kadar açlığa dayanabiliyorlar fakat susuzluğa dayanamıyor ve can veriyorlar.

Winter is Coming (Kış Geliyor)

Küresel ısınma, ozondaki delik, buzulların erimesi ve daha bir çok sorun dünyanın sonunu getiriyor. Artık yazlar daha çetin geçerken kış mevsimleri ise daha ölümcül bir şekil aldı. Biz yaklaşık 6 yıldır “Winter is Coming” yani “kış geliyor” diyoruz.

Üstelik bugün sabah saatleri itibarı ile 6. Kez diziye veda ettik.

Kış geliyor… Üstelik bu kış çetin geçecek.

Game Of Thrones isimli diziyi bilmeyenler filme dair esprileri de şu sıralar yakalayamamaktan şikayetçi. Sürpriz hatta şok edici şekilde ölümlerin olduğu dizi bizi gelecek yıla kadar belirsizlikler içerisinde bıraktı. Zaman zaman Kıbrıs’taki gelişmeleri de biz Taht Oyunları’na benzettik. Gelecek yıl acaba Federal Kıbrıs’ta seyreder miyiz biz bu diziyi.

Yoksa arada daha çok kelleler mi uçacak?

*****