ÖYLE BİR KÖK SALMIŞLAR Kİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURUMLARINA..

Türkiye’de meydana gelen darbe girişimi sonrasını dikkatle izlemeye çalışıyoruz.

Nitekim hergün yeni bir gelişme yaşanıyor sürece dair.

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde örgütlenen bir grubun darbe kalkışması tam bir muammaya döndü.

Evet belki bugün itibarı ile başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere birçok kurumda tasviyeler başladı.

66 bini aşkın kamu görevlisi açığa alındı.

TSK’da da 149 General ve Amiralin, Bin 99 Subay’ın ve 436 Astsubay ordudan ihraç edildi.

Bu TSK içerisinde bulunan General ve Amirallerin nerede ise yarısının ihraç edildiği anlamına geliyor.

Ve / fakat buna rağmen tereddütler bitmiyor.

Aralarında 8 generalin ve 300 civarında bir asker kitlesinin halen firari olduğu ve arandığı TC Milli Savunma Bakanı tarafından açıklanıyor.

Hala içerde bu örgütle bağlantıları olabilecek TSK mensupları olup olmadığından emin olunamıyor.

Hoş nasıl olunsun?

Cumhurbaşkanı yaverlerinin, Genel Kurmay Başkanı yaverinin ve muhtelif kuvvet komutanlarının en yakınındaki isimlerin bile bu örgütün aktif elemanları arasında olması bu kaygıları  daha da artırıyor.

İşte bu nedenlerledir ki gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Başbakan Binali Yıldırım ve diğer devlet yetkilileri halka sürekli çağrı yaparak meydanlarda tutmaya çalışıyorlar.

Zira biliyorlar ki bu kalkışma riski ortadan tamamen kalkmadı.

Bu örgütle ilişki içerisinde olan daha çok kamu görevlisinin olduğu anlaşılıyor ki,Türkiye’de nerede ise girmedikleri, örgütlenmedikleri devlet kurumu ve siyasi parti yapısı kalmamıştır.

Böylesi bir yapılanmayı imam kisvesi altında birilerinin yapabileceği yanılgısına düşmek istemiyorum elbette.

Bu öyle kolay değil.

Çok açık ki bu yapılanma da  profesyönel anlamda destek şart.

Belli ki Türkiye dışında başka ülkelerin istihbarat birimlerinden de destek gördüler.

Eğitildiler..

Türkiye’de ise 30 yıldır yapılanıyorlar.

İlginçtir bu yapılanmayı Türkiye’deki iktidarlar eliyle yürüttüler bunca zamandır.

Destek gördüler, korunup kollandılar.

Önlerinde engel teşkil edecek ne varsa özenle kaldırdılar.

Bu çete mensuplarının kariyer yapmaları  özellikle sağlandı.

Başta ordu olmak üzere devlet kadrolarının içlerine hatta iliklerine kadar böyle böyle sızdıkları anlaşılıyor.

O kadar ki herşey iç içe geçmiş.

Bu durumda elmalarla armutları karıştırmayın tabiri de anlamını yitirmiş.

Zira bu ilişki içerisinde olanların hepsi elma olmuş.

Ayırt edilmesi çok zor bir durum var  şimdi ortada.

Dolayısı ile Türkiye’nin bu belayı savuşturması çok kolay olmayacaktır.