OTİZM İÇİN FARKINDALIK ETKİNLİĞİ

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü vesilesiyle, Dereboyu’nda otizmin yoğun eğitimle giderilebilecek bir rahatsızlık olduğu bilincini yaymak amacıyla, farklı gelişen bireylerin de katılımıyla etkinlik düzenlendi.

Dereboyu’nda, Özel Eğitim Vakfı (ÖZEV), Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Atatürk Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü, İlköğretim Dairesi ile Lefkoşa Özel Eğitim ve İş Eğitim Merkezi işbirliğiyle düzenlenen etkinlikte, farklı gelişen bireyler öğrenci ve eğitmenlerle birlikte çeşitli boyama oyunları oynandı, ardından Mehmet Akif Caddesi üzerinde kısa bir yürüyüş yapılarak havaya mavi balon bırakıldı.

ÖZEV

ÖZEV Kurucu Başkanı ve Genel Müdürü Ersin Görsay, bugün, en dikkat çekici noktanın 1940’larda otizmin görülme sıklığının 10 binde bir iken bugün 88’de bire düşmesi olduğunu kaydetti. Görsay, orandaki düşüş nedeninin tüm dünyada araştırılmakta olduğunu ancak henüz nedeninin net olarak bilinmediğini söyledi.

Özel eğitimin otizmin tek tedavi yöntemi olduğunu, ÖZEV’in 2005’ten itibaren farklı gelişen bireylere güvenli bir gelecek sunabilmek için eğitim verdiğini kaydeden Görsay, “Otizm bir hastalık değildir, tedavi edilmesinde yoğun bireyselleştirilmiş eğitim son derece önemlidir” dedi.

Demirok

YDÜ Atatürk Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Mukaddes Saklı Demirok, ekip çalışmasının önemine vurgu yaparak, “umarım bu toplumda olumlu bir gösterge olmuştur” dedi.

Otistik çocukların pek çoğunun göz renginin mavi olmasından dolayı otizmin renginin mavi olduğunu o nedenle herkesin mavi giydiğini ve balonların mavi seçildiğini kaydeden Demirok, “Toplumumuzda her bireyin eğitim ihtiyacı olduğu göstermek için buradayız” dedi.

Nizam

İlköğretim Dairesi Müdürü Ali Nizam ise, “Çocuklarımızın en iyi bir şekilde eğitim alabilmeleri ve bir yaşam sürebilmeleri için yapılması gereken neyse onu yapmaya çalışacağız” dedi.

Nizam, katkı koyan herkese teşekkür etti.

Öyken

Lefkoşa Özel Eğitim ve İş Eğitim Merkezi Müdürü Soner Öyken de, otizmin özel eğitim ve grup eğitimiyle düzelebileceğini, Lefkoşa Özel Eğitim ve İş Eğitim Merkezi’nin Milli Eğitim Bakanlığı’nın örnek bir kurum olduğunu kaydetti.

LAÜ’de ‘Her Yönüyle Otizm’ paneli düzenlendi

Bu arada Lefke Avrupa Üniversitesi Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü tarafından “Her Yönüyle Otizm” konulu panel düzenlendi. 1 Nisan Salı günü LAÜ Rauf Raif Denktaş Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panelde, otizm hakkında detaylı bilgiler verildi.

Özel Eğitim Öğretmenliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yaşar Yavuz’un açılış konuşmasıyla başlayan ve Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ataman’ın oturum başkanlığını yaptığı panelde katılımcılar, otizmin farkındalık ayında, “Her Yönüyle Otizm ve Otizm Spektrum Bozukluğu” ile otizmin toplumda bilinen farklı yönleri, nedenleri, nasıl oluşuyor, gelişimi, stratejileri, klinik modelleri, terapi yolları, dünya ve Türkiye’deki otistik çocukların eğitimi gibi birçok konuda genel olarak bilgiler aktardı.

“Onun adı otizm tek çaresi eğitim”

Otizm’in farkındalık ayında, KKTC’de bu denli kapsamlı bir çalışmanın LAÜ Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü tarafından ilk öncü çalışma olduğunu belirten Prof. Dr. Ayşegül Ataman, “Onun adı otizm tek çaresi eğitim” ifadesini kullandı.

“Otizm kalıtsal değildir”

Panelde, otizmin nedenleri, nasıl ortaya çıktığını ve gelişimi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gönül Kırcaali İftar, otizmin nürolojik bir sorun olmanın yanında  genetik ve kalıtsal temelli bazı nedenlerinin de olduğunu söyledi. “Ancak, her genetik şeyin kalıtsal olduğunu vurgulamamız mümkün değildir” diyen İftar, otizmin esas olarak kalıtsal olmayan genetik sorunların rol oynadığına ilişkin araştırmalarda bulguların çok çıktığını ve bunun nedeninin anne-babadan kaynaklanmadığını, çocuğun kendi genlerindeki mutasyonun neden olduğunu söyledi.

 “Günümüzde tek isim altında toplandı”

Panelde, klinik modeller, stratejiler ve terapi yolları üzerinde duran, Prof. Dr. Elif Tekin İftar, otizmin günümüzde artık “spektrum” bozukluğu olarak ele alındığını, daha önceki tanımlardan yaklaşık beş tane türü olduğunu günümüzde ise, bunun tek bir isim altında toplandığını söyledi.

 “Erken tanı, erken eğitim çok önemli”

Panelde son olarak konuşan Prof. Dr. Süleyman Eripek, bu tür durumlarda en önemli şeyin erken tanı ve erken eğitim olduğunu söyledi. Türkiye’deki otistik çocukların eğitimi üzerinde duran Eripek, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları (BEP) Genel Eğitim Okullarında bu eğitim programlarının geliştirilmesi gerektiğini ve özel eğitim sınıflarında 4 öğrencinin eğitim alması gerektiğini söyledi.

Otistik çocukların eğitime ihtiyacı var

Bu arada KKTC Engelliler Dayanışma Derneği, farklı gelişen otizmli çocuklara ancak özel eğitim verilerek ciddi bir destek sağlanabileceğini belirtti.

Dernek Başkanı Ömer Suay 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle yayınladığı bildiride, otizmli çocuklarda özel eğitim kadar erken teşhisin de önemli rol oynadığını anımsatarak, bu konuda ailelere ciddi görevler düştüğünü söyledi.

Yapılan resmi bir araştırma olmasa da, KKTC’de 100-110 dolayında otizmli çocuk olduğunu tahmin ettiklerini belirten Suay,  bu noktada dernek olarak üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çalıştıklarını, Lefkoşa’da yaşayan 4 çocuğa düzenli özel eğitim imkanı sağlayarak aileleri bilinçlendirdiklerini kaydetti.

Suay, “Aileler unutmamalıdır ki otizmde özel eğitim ve erken teşhis olmazsa olmazdır. Erken teşhisle harekete geçilip özel eğitimle de önlem alınırsa, her şey kısa sürede yoluna girecektir” dedi.