ORTAKLIĞA HAZIRLIK

Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, adada Kıbrıslı Rumlarla bir ortaklık için iş insanları olarak ciddi projeler ürettiklerini kaydetti. Toros, çözümün iki toplumun da yararına olacağının altını çizdi.  

 Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros, Kıbrıs’ın güneyinde bulunan Kıbrıs Sanayi ve Ticaret Odası ile olan ilişkileri değerlendirdi. Toros, yürütülen çalışmaların iki halkın birbirine yakınlaştırıp, Kıbrıs’taki atmosferi ortaklığa hazır bir atmosfere çevirmek amacıyla yürütüldüğünü kaydetti.

 Kıbrıslı Rumların evrimleştiğini kaydeden Toros, Güney Kıbrıs’ta 10 yıl önce %25 oranında olan çözüm desteğinin bugünkü kamuoyu araştırmalarında % 45 dolayında olduğuna işaret ederken, çözümün iki topluma da faydalı olacağını ve Türkiye’nin Kıbrıslı Rumlar için bir tehdit değil, fırsat olduğunun anlaşılacağını sözlerine ekledi.

Oshan SABIRLI

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros, hem KTTO’nun çalışmalarını hem de Kıbrıs’ın güneyinde bulunan Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası ile ilişkilerini Detay’a değerlendirdi. Toros röportajda, olası bir çözümde Kıbrıslı Türkler kadar Kıbrıslı Rumların da kazanımları olacağını ifade ederken, iki halkın yakınlaşması ve işbirliğine girilebilmesi hedefi ile projeler ürettiklerini kaydetti.

KIBRISLI TÜRKLERİN EN ÖNEMLİ KURUMLARINDAN

Ülkemizde iş yaşamını daha ileriki bir noktaya taşımak ve başta iş insanlarının yaşadığı sorunlara çözüm bulmak amacı ile hizmet veren KTTO, 1958 yılından bu yana birçok farklı alanda çalışma yürütüyor.

KTTO Başkanı Fikri Toros, KTTO’nun geleneksel bir ticaret odası olmadığının ifade ederken, iş dünyası ve toplum yararına da faaliyetler yürüttüğünü kaydetti. Toros, temsil ettikleri bu kurumun, köklü ve uluslararası tanınmış, Kıbrıs Türk toplumunun yansıması olan, takriben 3,600 iş insanı üyesi ile Kıbrıs Türk ekonomisinde önemli yeri olduğunu vurguladı.

ÇALIŞMALARIMIZ DAHA KOLAY OLACAKTI

Oda başkanı Toros, bugünkü durumdan farklı olarak, Kıbrıs’ın Kuzeyinin, siyasi sorunu olmayan ve dünya ile entegre bir ülke olması durumunda, Ticaret Odası’nın faaliyetlerinin ve çalışmalarının çok daha kolay olacağına vurgu yaptı. Toros, “her şey çok daha kolay olurdu” ifadesini kullanırken, “Burası herhangi bir siyasi sorunu olmayan, dünya ile entegre olan, Avrupa Birliği ile entegre olan tanınma sıkıntısı olmayan bir ülke olsaydı, o ülkelerdeki gibi bir sivil toplum kuruluşu olurdu. O durumda, tamamen iç ekonomik sorunlara odaklı, hükümet ile üyeleri arasındaki ilişkilere konsantre olan, bir takım yetkiler taşıyan bir oda olurdu. Halbuki, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, uluslararası tanınmışlığı olan yegane ekonomik örgüt olması nedeni ile geleneksel görevlerinin yanı sıra, bir çok başka görev de yapmaktadır. Bu yüzden kıyaslamalı olarak ülkemizde görev yapmak daha da zor hale geliyor” dedi.

RUMLARLA MUTABAKAT

KTTO Başkanı Toros, Kıbrıs’ın güneyinde bulunan Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası ile ilişkilerin oldukça iyi olduğunu ve birlikte birçok çalışma yapıldığını kaydetti.  Toros,

“daha önceki dönemlerde de çok iyi ve sağlıklı ve yapıcı bir işbirliği geliştirildi. Bu kısa dönemde de bu ilişkiler devam etmektedir. Oradaki muhataplarımızla karşılıklı anlayış çerçevesinde, bir ortaklığın bir çözümün her iki topluma da kazandıracağı hususlarda bir mutabakat çerçevesinde çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

“ADA’YI ORTAKLIĞA HAZIRLIYORUZ”

Fikri Toros,  Kıbrıs’ın güneyindeki Ticaret ve Sanayi Odası ile özellikle çözüme yönelik ve çözüm sonrasında oluşabilecek atmosferi değerlendirdiklerini de kaydetti ve ilişkileri yorumladı. Toros, Kıbrıs’ın güneyindeki muadilleri ile ufak tefek fikir ayrılıkları olduğunu ama mutabakat sağladıklarını vurguladı. Toros, “Bizim Rum Ticaret ve Sanayi Odası ile esas hedeflediğimiz mevcut siyasi iklimde uygulanacak bir takım işbirliği projeleri gerçekleştirip onları hayata geçirmek. Bu işbirliği projelerinde iki halkın birbirine yakınlaştırıp, Kıbrıs’taki atmosferi ortaklığa hazır bir atmosfere çevirmek için çalışılıyor” dedi.

SİYASİ TAVİZ VERMEYİ GEREKTİRMEYEN PROJELER

Bölünmüş, sorunlu siyasi iklimde, iki halkın yakınlaşması ve işitirliğine girebilmesi hedefi ile projeler ürettiklerini belirten oda başkanı, ortak pazar yeri kurulması, birlikte sportif, kültürel yapma, mobil telefonların birbirlerine dolaşım vermesi gibi çalışmalar yürüttüklerini kaydederken, “Bu projelerin tümü herhangi bir siyasi taviz vermeyi gerektirmeyen projeler şeklinde tanımlanabilir. Biz siyasi değiliz, siyasi yetkimiz yok Biz sadece liderliklere ve olası bir referanduma halkların hazırlanması için veya hazırlanmasına katkı koymak için projeler üretiyoruz.  Bu yönde de oldukça başarılı olduğumuz söylenebilir” yorumunda bulundu.

“İNANMAK İSTİYORUZ”

Bu projelerin hayata geçmesi halinde toplumlara yararı dokunabileceğini kaydeden Toros, “Maalesef henüz o aşamaya geldiğimiz söylenemez. O siyasi desteğin yalnızca sözde kaldığını söylemek mümkün, herhangi bir icraat gördüğümüzü söylemek mümkün değil. İlerleyen dönemde bunların olacağına inanmak istiyoruz” dedi.

RUMLAR EVRİMLEŞİYOR

Kıbrıslı Türklerin 2003 Referandum sürecinde değişime uğradığını kaydeden KTTO Başkanı Fikri Toros, Kıbrıslı Rumların ise 2013 itibarı ile ciddi şekilde değişmeye başladığını açıkladı. Toros, “Kıbrıs Türk toplumu 2001 sonunda, masaya konulan ve o günlerde Annan planı diye tanımlanan planla, Kıbrıs’ta bir çözümün kazanımları doğrultusunda bir farkındalık yaşadı ve bu farkındalık gittikçe arttı. Bir evrime uğradı Kıbrıslı Türkler ve hala daha Kıbrıslı Türkler çözümü destekliyor. Kıbrıslı Rumlarda farkındalık 2013 yılında geçirdikleri finansal krizle başladı. Sayın Anastasiades'in Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi ile başladı. Henüz daha 1,5 yılda başladı bu evrim” yorumunda bulundu.

ÇÖZÜME İNANÇ ARTIYOR

Yaşanan sürecin yavaş ama doğru yolda ilerleyen bir süreç olduğunu da belirten KTTO Başkanı, “kamuoyu araştırmalarını takip ediyorum. Kıbrıs’ın güneyinden iş yaptığım iş insanlarından edindiğim intiba ile bu sonuca varıyorum. Kıbrıs Rum tarafında da bir çözüme destek gittikçe artmaktadır. 10 Sene önce çözüme inanç %25 civarındayken, bugünkü kamuoyu araştırmaların % 45 oranında, bu sorunun çözümlenmesine destek vardır. Güneyde çözüme olan destek fark edilir derecede artmıştır. Rum Başpiskopos’un da sürece çok büyük katkısı olmuştur. Kıbrıslı Rumların çözüm yönünde bir evrim geçirdiklerini düşünüyorum.

“RUMLARIN BİR PLANI DESTEKLEME ORANI ÇOK ZAYIF”

Öte yandan ortaya bir plan çıkması durumunda bana göre, mevcut siyasi iklimde Kıbrıslı Rumların bir planı destekleme oranı çok zayıftır. Dolayısı ile önce işbirliği formülleri ile bir takım açılımlarla Kıbrıs Rum halkı müstakbel ortaklıktan elde edilecek kazanımları görmeye ve yaşamaya başlayacaklardır. Türkiye’nin bir tehdit değil bir fırsat olduğunu tanımaya başlayacaklardır. Kıbrıslı Türklerin öyle Rum tarafında anlatıldığı gibi bir toplum olmadığı anlaşılacaktır. Menfaatler elde edilecektir.