ORTAK GELECEKTEKİ EŞİTSİZLİK…
Kıvanç BUHARA
14 Ocak 2015 Çarşamba 08:00
Arkadaşını kolundan tutup kenara çekti! “ Bırak oğlum, deli olma, kötü bir şey söyleme, bir kahve içsin, çekip gidecek işte” dedi yavaşça… Genç sinirli, diretiyor: “ Abi, aday oldukları zaman hatırladılar bizi! Senin keyfin gıcır maşallah, bol keseden atıyorsun. Ben işsizim, sürünüyorum, aldığın maaşın yarısını bana ver, karnımı doyur, o zaman seni dinlerim, diyeceğim. Kıbrıs sorunuymuş, Maraş açılsın mı açılmasın mı, Anastasiadis kaçmış, bana ne lan!” Daha yaşlı olan arkadaşı onu kapıya doğru çekmeye devam ederken; “- Yahu, şimdi si.tir etsen ne olacak? Hemen iş mi bulacaklar sana? Hakaretten içeri sokarlar seni, anladın mı?” İşsiz genci sakinleştirmek kolay olmadı! Haklıydı haklı olmasına da; karnı tok olan açın halinden anlamaz ki… Cumhurbaşkanı adayı, sempatizanlarından gelen ateşli alkışların yarattığı heyecan ortamında, o an bulunduğu köyün adını unuttu. “ Sevgili Karaçizmeliler diyeceği yerde, sevgili Sarıçizmeliler deyince”… …kapının dışında kendini zor tutan işsiz genç, içeri süzüldü. “- Hangi köyde olduğunu bilmez be bu, nedir olan söylediği…” diyecekti ki, arkadaşı bir eliyle sert şekilde kolundan çekerken, diğer eliyle ağzını kapatarak onu kapı dışarı etti! Kargaşanın farkına varan hatip; “- Ne oldu, bir şey mi var?” diye sordu. En önde oturanlardan biri, “- Yok bir şey efendim, sinirleri bozuk bir gencimiz var da..” dedi. Cumhurbaşkanı adayı hemen ilgilendi, yanındaki adamına dönerek: “- İlgilenin, adını- soyadını yazın, tedavisini yaptıralım. Yazık daha çok genç “ diye talimat verdi! Ülkemizin bir başka köşesinde, bir diğer adayımız; şalvarlı, başörtülü hanımlarla hatıra fotoğrafları çektiriyor. Nasıl geçiniyorlar, ürettiklerini satabiliyorlar mı, kadına şiddet var mı oralarda, küçük bebeleri nasıl besliyorlar, tencerede kaynayan patates mi, yoksa pancar mı diye sordu mu hanımlara… Sormadı elbet… “Sağın solun dedisinekodusuna kulak asmayın, beni seçerseniz sizi geri göndermeyeceğim” demiştir mutlaka! Sayın adayımız, emeği ve alın teri ile ekmek parası peşinde koşan fakir halkların geçmiş hikayelerinin farklı olmadığını, ortak kaderlerinin sömürülmek olduğunu bilmiyor mu? Ha Kıbrıs’ta, ha Türkiye’de! Ha Karpaz’da, ha Hatay’da! Maden ocağı işçisi ha Almanya’da yer altında, ha Afganistan’da… Kaderleri de hikayeleri de aynıdır Sayın Bayan! Ortak gelecek eşitlikten geçer, adil paylaşımdan geçer… Sosyalizmden yani! Hangi “ ortak Geleceği” vaat ediyorsunuz, anlamadım! Ortak gelecek, “ ortak “ elde edilenin, ortak üretilenin eşit paylaşımıdır… Eşit paylaşımın olmadığı yerde, ortak gelecek de yoktur! Lütfen boşuna nefes tüketmeyin…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.