ÖNCE SAKALLARIMI KESECEĞİM
Oshan SABIRLI
31 Aralık 2015 Perşembe 09:25
Yorgunum. 2015 yılı beni çok yordu. Oysa 2015 yılına girerken ne kadar çok ümit yüklemiştim bu yıla. Kim derdi ki çocuk cesetleri sahile vuracak. Kim derdi ki en iyi dostların arkasından gözyaşı dökeceğiz musalla taşında. Düşündükçe sanki hiç iyi bir şey olmamış gibi geliyor aklıma. Kim derdi ki yine sinir harbi yaşayacağız alçaklıklarda, samimiyetsizliklerde. Kim derdi basiretsiz siyasetçilerin yaptıkları, yapmadıkları, dert olacak bana. Günlerdir kendi kendime 2016 yılına girmek istemiyorum diyorum. Zamanı durdurun, korkuyorum, yeni yıl eskisinden daha mutlu olamayacak diye mırıldanıyorum. Şu sıralar en çok Kıbrıs Sorunu’nu konuşuyoruz. Olurdu, olmazdı tartışmalarında yine garip bir umutsuzluğum var. 1-2 gündür sokağa çıkmaya korkuyorum. İnsanlar arılar gibi çevrede. Lefkoşa’da yine trafik kuyrukları var. Bankalarda yine ayın son günü telaşı. Adeta savaş öncesi panik hali, Ülkede sokağa çıkma yasağı gelecekmiş, bulgur, pirinç almak gerekiyormuş gibi bir telaş var. Esnaf dertli, “yeni yıl bize yaramadı” diyor. Oysa ne berberde yer bulmak mümkün, ne oto yıkayıcılarda. Alışveriş merkezlerinde koşuşturma sürüyor. Dereboyuna, Metropol yoluna çıkmak ne mümkün. *** Şu sıralar herkesin derdi sakalım oldu. Çok yakıştı diyenler de var, kes artık diyenler de. Saçımın beyazı sakalıma da karışırken, aynadaki Oshan’dan zaman zaman ben de hoşlanmıyor, bu beyazlar beni çok daha yaşlı gösteriyor diye düşünüyorum. Kendimce 2016’da hedefler koyuyorum. Ertelediğim bir çok şeyi umarım 2016’da gerçekleştiririm. İlk gün sakalımı kesilecek. İlk ay sigarayı yeniden kesmeyi deneyeceğim. Eylül’de tezimi yazmaya başlayacağım. Üstelik ertelediğim kitap projelerim için de artık zaman bulmam gerek. Daha çok tatil yapıp, daha az haber dinlemek istiyorum. Hayatımdan beni mutsuz eden şeyleri birer birer çıkarmaya başlamışken, sevdiklerimi daha çok aramam, annemi ve babamı daha sık ziyaret etmem gerektiğini biliyorum. *** Çocukluğa özlem duymanın, olgunlaşmak anlamına geldiğini şimdilerde daha iyi anlıyorum. Dünya ve çevreye eskiden bu kadar dikkat etmez, toplum sorunlarını bu kadar düşünmezken artık içim daha da acıyor. Ölü çocuklar, mülteciler, kirlenen denizler beni daha çok üzüyor. Siyasetten her geçen gün daha çok uzaklaşıyor, siyasetçileri daha sevimsiz bulmaya başlıyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.