Eyleme, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yetkilileri de katılarak destek verdi.

DERECİ

Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu üyesi, Pembe Dereci yaptığı açıklamada, ders öğretmeninin bu dersi verecek kapasiteye sahip olmadığını iddia etti.

Dereci, söz konusu öğretmenin cinler ve periler konularını derste işleyip öğrencilerin psikolojilerinin bozulmasına yol açtığını belirterek, derslerde cinsel içerikli terimlerin de kullanıldığını ileri sürdü.

Dereci öğretmenin sınıftaki ceza uygulamalarını da eleştirdi.

TEK

KTOEÖS Genel Sekreteri Vedat Tek de, pedagojik formasyona sahip olmayan söz konusu öğretmenin müfredat dışı konularla öğrencilerin psikolojisini bozduğunu, travmalar yaşattığını ifade etti.

Tek, konunun Milli Eğitim Bakanlığı’na bildirilmesine rağmen soruşturma için herhangi bir denetmen görevlendirilmediğini kaydederek bunu eleştirdi.

Tek, söz konusu öğretmenin başka bir okulda ders vermeyecek şekilde görevden alınması için cuma gününe kadar süre verdiklerini, bu gerçekleşmezse okulda eylemelerin başlayacağını ifade etti.

GÜÇVEREN

KTÖS Yönetim Kurulu üyesi Kemal Güçveren de yaptığı açıklamada, aslında öğrenciler üzerinden toplumun geneline yönelik bir dayatma yapıldığını öne sürerek eyleme destek belirtti.

İPEKÇİ OĞLU

KTOEÖS adına eylemde basın açıklaması okuyan KTÖS temsilcisi Sertaç İpekçioğlu, 2008 yılında uygulamaya konan Sosyal Güvenlik Yasası’nın ardından 2009 yılında topluma yeniş bir ayar verme projesinin gündeme geldiğini KKTC hükümetlerinin de toplumsal değişimin hayata geçirilmesine çanak tuttuklarını ileri sürdü.

İpekçioğlu, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin açılmasına değinerek, muhafazakar toplum mühendisliğinin hayata geçirildiğini iddia etti.

İpekçioğlu, Polatpaşa Lisesi’nde pedagoji eğitiminin gerektirdiği niteliklere sahip olmadığını iddia ettiği bir kişinin , Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini müfredata uygun olmayan yöntemlerle işlediğini öne sürerek, bunu esefle karşıladıklarını kaydetti.

İpekçioğlu, cinler , periler, şeytanlar gibi soyut tanımlamalarla öğrencilere yaşattığı korkuların öğrencilerde travma yaşattığını ileri sürdü.

İpekçioğlu, bundan dolayı ailelerin büyük sorunlar yaşadıklarını, devamlı surette okul yönetimi ve Bakanlığa şikayette bulunduklarını kaydetti.