ÖĞRETMEN YOK ÖĞRENCİ ÜZERİNDEN EYLEM VAR!
Derviş DOĞAN
12 Ekim 2016 Çarşamba 08:20
Mağusa’nın güzide ilk öğretim kurumlarından birisi olan Alasya İlkokulu Okul Aile Birliği Eğitim Bakanlığının dikkatini çekmek için ilginç bir yönteme başvurdu.
Okul Aile Birliği okulda mevcut İngilizce öğretmeni sayısının yeterli olmadığını bazı sınıflarda İngilizce derslerinin boş geçtiğini ve bakanlığın da buna kayıtsız kaldığını belirterek bu gerekçe ile 11 Ekim 2016 tarihinden itibaren saat 11.00’de ders kesimine gidileceğini duyurdu velilere.
Buna göre 08.00-11.00 arası 3 saatlik bir ders programı öngörülüyor her gün için ta ki okula eksik olan İngilizce öğretmeni atanana kadar.
Bunu öğrenir öğrenmez Eğitim Bakanı Sayın Özdemir Berova ile iletişime geçtim ve durumu sordum.
Sayın Bakan, idame yetkilerinin geldiğini, eksikliklerin giderileceğini belirterek, ders kesiminin öğrencilere karşı yapılmaması gerektiğini söyledi ve bunu doğru bulmadığına vurgu yaptı.
Bu konuda kendisine katıldığımı belirtmek isterim.
Ve/ fakat okul yönetimi ile konuştuğum zaman onlar da bakanlığın konuya olan ilgisizliğinden dolayı okul aile birliği ile müşterek hareket etmek süreti ile böyle bir yönteme başvurmak zorunda bırakıldıklarını belirtiyorlar.
Yani anlayacağınız 2 yanlış bir doğru etmiyor yine.
Neden?
Bir kere devletin okulunda okul aile birliğinin hangi yetkiye dayanarak ders kesimine gidecek kadar otoriteye sahip olduğunu anlamış değil.
İkincisi devleti temsil eden bir bakanlık böyle bir konuda neden ilgisiz durmayı tercih edip aciz bir görüntü veriyor.
Bu öğretmen eksiklikleri önceden yok muydu?
Vardı.
Bir çok okulda yeni eğitim öğretim yılına eksik öğretmen kadroları ile giren okullar var.
Belli ki Alasya ilkokulu da bu okullardan bir tanesi.
Oysa öncesinde bu noksanlıkların giderilebileceği uzun bir tatil dönemini geride bıraktık.
Dile kolay 3 ay.
Tam 90 gün.
Bu okullardaki eksikliklerin, noksanlıkların en aza indirgenebileceği bir süreçti bu zaman dilimi.
Bir plan program çerçevesinde ele alınıp koordine edilebilmeliydi.
Ancak belli ki bu süre zarfında bu işler yapılmadı.
Okullar öğretmen dahil birçok eksik gedikle açıldı yine.
Akabinde de bu elzem noksanlıklara dikkat çekebilmek adına belli başlı okullarda tepki eylemleri başladı.
Peki bu koordinesizlikten mağdur olan kimler oldu?
Tabi ki yine öğrenciler.
Zira verilen tepki şekli ile bu çocukların öğrenim hakları şu veyahut bu şekilde saatler ile kısıtlı bir uygulama da olsa ellerinden alınıyor.
Okullarda bu noktada aksatılan her saniye o çocukların hakkını yemek geleceğini çalmak demek değil midir?
Bal gibi de öyledir.
Peki Eğitim Bakanlığına ne demeli?
Yeni bir eğitim öğretim yılına gireceksiniz.
Hani hazırlık ve planlama?
Var mı?
Bu duruma göre ya yok ya da yeterli değil.
E bu insanların işi bu değil mi?
Bunun için para almıyorlar mı?
Makam mevki tutmuyorlar mı?
Biri hariç hepsini bir eksiksiz yapıyorlar.
Makam da tutuyorlar bu makamların üzerinden hak edişlerini de alıyorlar ama iş yapmaya gelince sebebini anlamakta çok zorlandığım bir şekilde işlerini iyi yapamıyorlar.
Okullarda ki bu öğretmen eksikliklikleri dün başlamamıştır nihayetinde.
Bütün bunları planlamak bu kadar zor mu?
Değil.
Olmamalı.
Bakanlık üzerine düşeni yapmayacak, öğretmen sesini duyurmak için öğrencileri kullanacak, o öğrenciler yeni başlayan bir eğitim yılına adepte olmaya çalışırken büyük bir motivasyon kaybedecek.
Bu mudur yani?
Yazık...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.