24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa15°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele15°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara-1°C

NEW YORK DÖNÜŞÜ

Arif Alasya

05 Ekim 2018 Cuma 08:30

Cumhurbaşkanı Akıncı resmi sitesinde bir açıklama yaptı.Uzun bir açıklamadan özet:

Avrupa’ya yakın duran bir Türkiye, Kıbrıs için her zaman daha iyidir diye düşündüm. Geçmişte de bugün de aynı kanaatteyim”

“Türkiye’nin gümrük birliğinin yenilenmesiyle başlayacak yeni bir yakınlaşma, Kıbrıs sorununun çözümüne de katkı yapma potansiyelini içinde barındırıyor”

“Kıbrıs Türk halkının da o doğal gazda hakları vardır. O zenginlik, deniz altındaki olası zenginlik sadece bir topluma ait değildir, Kıbrıs Türklerine de aittir ve orada yaratılacak iş birliği potansiyeli Türkiye’yi de içerecek şekilde ele alındığı takdirde, çok olumlu bir noktaya doğru evirilebilir.

Tamamen BM dışında ve AB’yle ilişkisi olmayacak bir müzakere arayışı zaten bir yere gitmez. Hiçbir parametre, zemin olmadan o zemin üstünde bir şey yükseltemezsiniz. Bu işin zemini bellidir, somut çerçeveler de gündeme gelmiştir. Çözüm niyeti varsa bunları bir sonuca götürmek için çaba harcamak lazım. Ama sürekli bunların etrafında dolanıp bir 50 yıl daha harcama lüksümüz yoktur.

Ana aktörler Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olmalı.Aksi takdirde eğer adada yaşayan taraflar bunu içselleştirmezlerse, başkalarının yaptığı bir şey olarak kabul ederlerse onu yaşatmak son derece zor olacaktır.

1960’da kurulan ve üç yıl süren ortaklık devletine atıfta bulunarak. O Devletin toplumlarca içselleştiremediği için yaşatılamadığını kaydetti ve “Şimdi bu şekilde olmamalı” dedi.

BM parametreleri yıllar içinde birike birike bizi Crans-Montana’ya kadar getirdi. Onun içinde iki kesimlilik, iki kurucu devletin siyasi eşitliği, Kıbrıslı Türklerin etkin katılımı vardır. Ve en son Crans-Montana’da kabul edilmese de Genel Sekreter’in çerçevesinde dönüşümlü başkanlık vardır. Biz bunu öldürmeyiz, niye öldürelim ki? Bunu öldürmek isteyenleri de onaylamayız.

Ucu açık olduğu takdirde hiçbir sonuca ulaşmadan yıllarca uzatabilirsiniz.Ucu açık olmayan, sonuç odaklı, makul takvimi olmasını stratejik bir paket hedeflemesini istediklerini, bunun günün sonunda bir konferansa da gidebileceğini ancak bugün bu ayrıntıların konuşulmadığını kaydetti.

Cumhurbaikanı Akıncı’nın Başkanlık resmi sitesinde yaptığı uzun bir paylaşımın satır aralarında dikkat çekiçi kısınları toparladım.

Açıkladıklarının tümüne katılırım.

Ancak bir önceki yazımda ve bundan önceki yazılarımda da belittiğim gibi Kıbrıs konusunda tek çözüm odaklı yaklaşan kişinin da Akıncı olduğunu sizler de bu çıklamalarından anlayabilirsiniz.

Birtakım kişilerin ‘’Akıncı Kıbrıs’ı satacak’’ söylemleri ile çözümsüzlük adına Akıncı’ya yüklenmeleri kabul edilecek bir durum değildir.Çözümsüzlük adına bir anda fırsat yaratılır yaratılmaz öne çıkan bir Dıişleri Bakanı da çözümsüzküğe katkı sağlamaın peşindedir.

Gayet net bir şekilde görüşmelerin kilitlendiği noktadan bir adım ileriye gitmeyen bir süreç yaşanmaktadır.Yani çözüm talebi Akıncı’nın dışında hiçbir tarafta yoktur.

Akıncı’ya göre bir umudun ortaya çıkabilmesi da Türkiye’nin AB görüşme sürecine bağlıdır.Hatta bu sürece katkı koyacak en önemli olayın da Türkiye’nin AB ile olan Gümrük birliğinin yenilenmesi ile oluşabileği yönünde bir fikre sahiptir.

Umarım bu düşüncesinde haklı çıkar ve bundan önce BM’de tanıdığı Kıbrıs Cumhuriyeti,Yunanistanın NATO üyeliğine geri dönmesine onay veren Türkiye ve Kıbrıs Cumhuriyetinin AB üyesi olup Tüm Kıbrıs’ı temsil etmesini sağlayan Türkiye Kıbrıs sorunun çözümüne da katkı koyar.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.