NESİNE SEVİNDİK?
Ayşegül Garabli
23 Eylül 2019 Pazartesi 16:02
Rahmetli kayınpederim Filistinli’ydi.
Öldüğü güne kadar ne dilinden ne de kültüründen vaz geçmedi.
Hep derdi ki, “İsrail bizim topraklarımızı işgal etmedi, biz hediye ettik.
Yahudi erkekleri çok yüksek fiyat vererek evlerimizi satın aldı.
Geceleri pavyonlarda da kadınları paraları geri aldı.
Biz savaşarak değil sevişerek kaybettik.
İradesizliğimizden.”
Birkaç gündür “Türkiye’den para gelmesine” sevinenleri ve Paranın karşılığında
Başbakanımızın eğilip bükülmesini “başarı” ve kahramanlıkmış gibi gösterenleri
görünce aklıma rahmetlinin söyledikleri geldi birden.
Işıklarda uyusun ne de güzel özetlemiş aslında.
Kaşıkla verip kepçeyle geri alınan paranın gelişine neden bu kadar sevindiniz
anlamadım doğrusu.
Bütün bir ay çalışıp emeğinizin karşılığında aldığınız parayla gidip temizlik
malzemesi , gıda malzemesi ya da kıyafet alacaksınız.
Yani temel ihtiyaçlarınızı alacaksınız.
Peki aldıklarınıza ödediğiniz para nereye gidecek?
Türkiye imalatçılarına ve Türkiye toptancılarına gitmeyecek mi?
Makarnasından, yağına kadar, tuzundan, ayakkabısına, gömleğine kadar her
şeyimiz Türkiye’den gelmiyor mu?
Demek ki para da oraya dönüyor.
Çünkü artık ne ayakkabı fabrikamız Ayko var ne de zeytinyağı fabrikası zeyko.
Çalışır durumdaki sanayimiz kapatıldığı için aldığımız parayı Türkiye
üreticilerine gönderiyoruz.
Tarım ürünlerinde bile.
Tabi durum sadece bundan ibaret de değil.
Mesela elektrik faturasını ödemeye gittiniz.
Kullandığınız elektriğin bedeli, otellerin, kumarhanelerin, gece kulüplerinin ve
devlet dairelerinin kullanıp ödemediği elektrik bedelleri de eklenmeyecek mi?
Peki biz kumarhanelerin elektrik borcunu öderken, kumarhaneler kazandığı
parayı ne yapacak? Ya da oteller?
Türkiye ye göndermeyecek mi?
Yatırımlarını Türkiye’de yapmayacaklar mı?
Bu güne kadar gelip buradaki ganimetlere konan otel ya da diğer işletmeciler, ne
gibi katkı koydular, hangi yatırımları yaptılar ülkeye?
Çalışanlarını ve kullandıkları malzemeyi bile Türkiye’den getirmediler mi?
Böylece kazançlarını direkt Türkiye’ye göndermiş olmadılar mı?
Bu kadar otel var, Narenciye bile değerlendirilseydi bunca bahçe kurumazdı.
Peki burada para kazananlar doğru dürüst vergi ödüyorlar mı?
Mesela buraya her gün gelip fahiş fiyatlarla konser veren “sanatçılar” vergi
ödüyor mu?
Ya da Türkiye’de de iş yapanlar?
Ben söyleyeyim , ödemiyorlar.
Bizim çok becerikli (!) yöneticilerimiz ile Türkiye arasında yapılan bir
protokole göre Türkiye’de vergi mükellefi olan ve vergisini Türkiye’ye
ödeyenler burada vergi ödemiyor.
Türkiye’de küçücük işletmesi olan birisi burada dünyaları da kazansa buraya tek
kuruş ödemiyor.
Ama gelen paradan pay alıyorlar.
Bırakın iş insanlarını buraya çalışma izniyle gelenler bile tek kuruş harcamayıp,
TC ye göndermiyor mu parayı?
Çocuklar okula üstsüz başsız geliyor ama ana babaları Türkiye’de alacakları
evin parasını toplama peşinde.
Hani hep Kıbrıs halkını aşağılamak için “kıçınızdaki donun parası bile
Türkiye’den geliyor” denir ya.
Peki ya kıçımızdaki don nereden geliyor?
Aslında kıçımızdaki don Türkiye’den geldiği için para Türkiye’ye gitmiyor mu?
Yetmiyormuş gibi Limanların, araç muayene istasyonlarının, elektriğin
veznelerini istiyorlar.
Elektrik kurumu, limanlar ve gelir getiren tüm değerlerimiz Türkiye
sermayesine verilsin istiyorlar.
Peki gelen para ile yatırım yapılmıyor mu?
Elbette ki yapılıyor.
Cami yapılıyor.
Barajların üstü kapatılıp sele ve dolayısıyla sele kapılan gençlerin ölümüne
sebep olsa da yol yapılıyor.
Yapılıyor da, yolu yapan işçilerden malzemeye kadar TC den getiriliyor ve işi
TC firmaları alıyor.
TC’den gelip burada açılan okullara yatırım yapılıyor.
Ada halkını din yönünden kalıba sokmak için yatırımlar yapılıyor.
Evet tüm bunlar için Türkiye’den parayı aldık.
Gelen paranın karşılığında ne verdik?
150 Tane imam alınmasına onay verdik.
Elektriğin, Limanların, araç muayene istasyonlarının kısacası gelir getiren tüm
kurumlarımızın gelirlerini Türkiye’ye verme sözü verdik.
Yani halkın öz varlıklarını verme sözü verdik.
Başka ne sözü verdik?
Devlet okullarına yatırım yapmayıp Anadolu İlahiyat okulu açılmasına söz
verdik.
Sn. Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırıp, Federal çözümden vaz geçeceğimizin
sözünü verdik.
Türkiye’de aşsız ve işsiz bırakılıp kaçak olarak adaya gelen onca kişinin sağlık,
okul, yol v.s ihtiyaçlarını karşılama sözü verdik.
Hiçbir şekilde fikir beyan etmeyip, onursuz davranacağımızın sözünü verdik.
Kıbrıs’ın kuzeyini yavaş yavaş ilhaka sürüklemenin sözünü verdik.
Öyleyse sabah verilip akşamına kalmadan tekrar Türkiye’ye dönecek paranın
nesine sevindik?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.