23 Kasım 2024
  • Lefkoşa17°C
  • Mağusa17°C
  • Girne19°C
  • Güzelyurt15°C
  • İskele17°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara8°C

NELERE TANIK OLUYORUZ !

Özcan ÖZCANHAN

21 Ağustos 2015 Cuma 10:45

Günümüzde yaşanan olaylara, gelişmelere, gelişmemelere, yöneticilerimizin kararlarına, beyanatlarına baktıkca  insanlarımızın çıldırma noktasına getirildiğini görüyor ve üzülüyoruz. Asgari ücret komitesi, sözüm ona artış vermiş, asgari ücretle yaşamlarını sürdürmeye mahkum emekcilere. Neye dayanarak, hangi kriterlere, ölçülere göre, emekcilere 55 liralık artışı uygun buldular ? Eminim, orada oturarak karar verenlerin her biri 3-5 bin TL ayda gelir sahibidir. Bazıları çok daha fazla alır, o da bilinir.   Acaba, karar alırken,  rakamların değerlerini mi yitirdiler? Bir emekci aile reisi 1730 lira ayda gelir ile ailesini nasıl besleyebilecek, elektrik, su faturaları, ev  kirası ödeyecek, evlat giydirecek, okutacak  vs..... Sosyal sigorta güvencesi ne olacak ? Emekci, bu gün, en basit değerlendirme ile, açlığa mahkum edilmiştir. Haaa, en büyük işveren olan devlet kapılarında çalışanlar yaşayacak, onlar da  zar zor, emekci  açlıktan yoksulluktan ölecek !! İnsaf da mı kalmadı bu halkı yönetenlerde ? İş verenlerde ?   İnsanlar  geçim derdinde. Yöneticilerimiz, siyasilerimiz koltuk derdinde, makam, gelir onlar için en önemli konu ! Baksanıza, ülkemizin en büyük, en köklü, en örgütlü siyasi parti UBP de , parti başkanlığı için dört aday var. Daha da aday çıkabilirmiş kurultay gününe kadar ! Be arkadaşlar,  sayın dostlar, cefakar, fedakar Kıbrıs Türk halkı : Sizler, bunca yıl süren mücadeleden sonra bunlara mı layıksınız ? Başbakanınız  bile asgari ücretin gülünç olduğuna parmak basıyor ,ama, ne yapabilirim, elimde birşey yok  diyebiliyor. Sayın Başbakan, sizler birşey yapamazsanız, ben mi, anam mı, babam mı yapacak ?   Ülke turizmi SOS veriyor, üretim, sanayi, tarım, ticaret sektörleri bitti bitiyor diye  yakınıyor. Öğretmenler, eczacılar, hukukcu gençler, işssizler kan ağlıyor... Medya çalışanları acınacak durumda. Bazı medya kuruluşları kapanıyor. Çalıştırdıklarına , insan gibi geçinebilecek kadar ödenek veremiyor... Bütün bunları görüp de  eleştirmemek, yorumlamamak mümkün mü ?   Diğer bir başka olaya da değinmeden geçemeyeceğim. Kim ne derse desin, isterse bana da saldırsın. Bakınız, bir Kıbrıslı Türk, eski bir mücahit, Kamil Hür, Kıbrıs Cumhuriyetinin ilan günü, 16 Ağustosda, her yıl Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı çekiyor  diye saldırıya, horlanmaya mahkum ediliyor. Saldıranlara sorarım . Kıbrıs Cumhuriğyeti var mıdır? BM ve AB nin tam üyesi midir ? Dünya devletlerince, hatta Türkiye tarafından tanın mıyor mu? Kıbrıs Cumhuriyeti sporcuları, atletleri, futbolcuları, basketbolcuları vs.   gidip Türkiyede müsabakalara katıldıklarında Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağını dalgalandırmıyor mu? Dahası, resmi geçti töreninde, İçelde atlerleri ve bayrağı alkışlanmadı mı ? Hal böyle iken, Kamil Hüre saldıranlar, gidip de Türkiyede de Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı çekilmesine izin verenlere neden saldırmıyor, onları  neden eleştirmiyor ?   Süper milliyetciler, asgari ücrete mahkum edilen zavallı emekcilerin, hükümetimizin  icraatlarının,  koltuk kavgalarının , halkın sömürülmesinin, KKTC ekonomisinin, kanunsuzlukların,  uyuşturucu ve hastalıkların yayılmasının  hallerine , trafik de yitirilen canların, maddi zararların  durumuna  baksalar, ilgilileri uyarsalar olmaz mı ? Amaaa, gözden hep kaçırılıyor. Değil mi ya !! Kendilerinin maaşcıkları, gelirleri, malları mülkleri, servetleri tamam ya! Emekcinin  halini sormaya ne gerek?  Vatan, millet, Sakarya nutukları , eylemleri ile emekcileri doyurmaya çalışılıyor. Yazık, günah. Kendilerinden başka  KKTC, bayrak, vatan, millet savunucusu yok.. Öyle mi ? Milliyetcilik;  cepleri doldurmak, köşeyi dönmek, emekcinin sırtından  bey paşa gibi yaşamak değildir  , ey çıkarcılar. Milliyetcilik,  vatanın insanlarının , insan gibi,  güven ve refah içinde yaşamasını  sağlamaya çalışmaktır.   Bu vatan, bu ülke,   “bizden olanların yaşayacağı”  , “bizden olmayanların,  ötekilerin, şikayet edenlerin, eylemcilerin, protestocuların yaşayacağı  yer değildir. İsterlerse gitsinler....” yaklaşımı ile KKTC  kurtarılamaz ve sonsuza dek yaşatılamaz.   Eleştirerek, yorumlayarak, sorgulayarak, tartışarak, çağdaş, demokratik davranışlarla, yaklaşımlarla , gerçekleri görerek  yol almaya bakalım.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.