"NE İÇİN MÜCADELE VERDİĞİMİZİ BİLİYORUZ"

Reşat Kansoy sosyal medya hesabından şu paylaşımda bulundu:

"Ne için mücadele verdiğimizi biliyoruz:
Eşitlik, adalet, umut vadeden yarınlar...
Kimin için mücadele verdiğimizi biliyoruz:
Çocuklarımız, en çok da yarınlarımız, bir de özgürce hışırdayan ağaç yaprakları....
Ne ile karşı karşıya olduğumuzun farkındayız:
Yapanın yanına kalan, kendi "hukukunu" kendi yazan, haksızlığı, hak! Yolsuzluğu, yol! Bilen, düzenin farkındayız.
Mücadelemizin ne kadar süreceğini bilmiyoruz:
Kararlılıkla süreceğini biliyoruz, Patlayan camlara, ağız dolusu küfürlere, vicdansız eleştirilere, çıkarcı zümrelere karşı, ne kadar sürerse sürsün, yılmadan, geri adım atmadan, nefes aldığımız sürece...

Zor olacak, ama başaracağız:
Halkın Partisi'nin Bostancı ziyaretinde yaşanan orantısız güç: 
Sadece Devlet Protokolüne yapılan çirkin bir saldırı değil!
Aynı zamanda Hükümet icraatlarına yapılan bir saldırıdır.
Bu ülkede yaşayan, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne inanların yüzüne savrulan sandalye ve cam parçalarıdır.
Düşünce ve fikir özgürlüğüne yapılan ilk saldırı değildir!

Zor olacak, ama başaracağız!

Sevgiler,
Resat Kansoy
16.02.2019

"Bu dünya öküzün boynuzlarında değil
bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.
...
İnsanlar, ah benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi.
...
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ay ışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka her şey,
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir."
Nazım Hikmet."