NASIL BİR TÜRKİYE?

Ne güzel söylemiş atalarımız… “ – Ne ekersen, onu biçersin! “ Yani, lahana ekersen turp çıkmaz! Peki; diyelim ki cehennem topuzu ektiniz, cennet hurması toplayabilir misiniz? Soğan ekilen tarlada, sarımsak biter mi? Aklı başında tüm insanlar, yukarıdaki sorulara hiç tereddüt etmeden “ – hayır “ der! Şimdi… Sizden, güncel ve can alıcı bir soruya daha, içtenlikle yanıt vermenizi istiyorum: “ – Terör eken, barış biçer mi ?” İşte; “Tasada ve kıvançta “ birlikte ağladığımız, birlikte mutlu olduğumuz Anavatanımızda bazı etkin ve yetkin çevreler… … terör ekerek barışa ulaşılabileceği yanılgısına düştüler! Adı ne olursa olsun; PKK, ASALA, İŞİD, EL NUSRA, BOKO-HARAM ve daha bir sürü terörden beslenen örgüt! Hepsinin de ortak özellikleri var! Yerleri, yurtları belli değil, Yasaları, kuralları yok, Herkesi öldürebilir, her yere saldırabilirler, hele de destek verip sonradan desteğini çekenlere hiç acımazlar! Allaha, dine sarılmaları, bir ideolojiye sahip olma zorunluluğundan kaynaklanır ki; Allaha sığınarak “ – Ya Allah bismillah, Allah-u Ekber “ diyerek işledikleri cinayetlerin, kestikleri kafaların sorumluluğunu Allaha havale ederler! Türkiye’de, parlamento seçimleri yaklaştıkça, terör olaylarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Bu, hiç de rastlantısal bir durum değildir. Türkiye’ye düşman olan herkes, PKK’yı silahlandırmaktadır. Ak Parti, oy kaybına uğradığını görüyor. Güç kaybediyor! Güçsüz düşen devi ise, önce kendi etrafındakiler dövmeye başlar. Ve bir gün gelir, etrafında hiç kimse kalmaz! Köşe başında bekleyen ise, kahredici bir yalnızlıktır. Türkiye’nin son sürat sürüklenmekte olduğu bu yalnızlık ve istikrarsızlık, bizi üzer. Özgürlükleri, demokrasisi, ekonomisi, ağır sanayisi güçlü bir Türkiye saldırgan olur mu? Aksine barıştan yana olur! İkinci Dünya Savaşında, Nazi Almanya’sının işgaline uğrayan Yunanistan açlıktan kırılırken, Kurtuluş adlı tekne ile Pire limanına yiyecek ve giyecek taşıyan Türkiye değil miydi? Ve Kurtuluş gemisinin; un, mercimek, nohut, bakla, yağ v.s. yüklü Pire limanına giderken, Marmara’da yakalandığı fırtınada battığını ve tüm denizcilerin öldüğünü biliyor muydunuz? Biz, işte böyle bir Türkiye’nin özlemi içindeyiz! Osmanlıdan sonra çok acılar yaşadı bu toplum… Neler yaşadığımızı tekrar tekrar yazmak, anımsamak ve bazılarına anımsatmak gerekmez! Osmanlı tokadını değil, barış elini uzat bize Türkiye!