26 Kasım 2024
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa7°C
  • Girne12°C
  • Güzelyurt7°C
  • İskele7°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara-1°C

NAMİ: "MASAYI RUMLAR TERK ETTİ"

Nami: "Masayı Rumlar terk etti"

03 Nisan 2015 Cuma 12:42

Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Rumların müzakere masasını terk etmekle dünya kamuoyunun tepkisini çektiğini belirterek, Rum lider Nikos Anastasiadis'in gelişen şartlar altında durumu değerlendirip görüşmelere dönmesini beklediklerini söyledi.

Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Nami, müzakere masasını terk eden tarafın Rumlar olduğunu ve Rum liderinin yanlış bir hamle yaptığını belirtti. "Rumlar, masayı terk ederek dünya kamuoyunun tepkisini çekti. Rum liderinin, gelişen şartlarda durumu değerlendirip tekrar masaya gelmesini bekliyoruz" diyen Nami, KKTC'de 19 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında Rum liderinin müzakere masasına geri döneceğine inandığını kaydetti.

Hidrokarbon konusunun Kıbrıs'la ilgili gündeme Rum lideri tarafından kriz olarak sunulduğunu vurgulayan Nami, "Türk tarafı, hidrokarbon konusunun çözüme katkı yapacak bir konu olarak görülmesini talep ediyor" dedi ve şunları söyledi:

"Bunun, Kıbrıs Türk halkının aleyhine kullanılacak bir koz olmasına da izin vermeyiz. Sanırım gelinen süreçte Rum lideri, bunu net bir şekilde anladı. Adada tek taraflı hareketlerine Türk tarafının da kayıtsız kalmayacağı mesajını yaşayarak gördü. Umarım tüm değerlendirmeler ışığında Rum lideri, yaptığı yanlışlarda geri adım atmaya karar verir ve mayıs ayının ilk haftalarında müzakere süreci olması gereken şekilde başlar.

Türk tarafının ilan ettiği Navtex'in süresi tekrar doldu ve gemiler geri döndü. Rum lideri, bu ortamı olumlu bir şekilde değerlendirip müzakere masasında geri dönecek mi? Yoksa ocak ayında yaptığı gibi 'bu yetmez Türk tarafı bir daha asla Navtex yayınlamayacağının taahhüdünü versin' gibi ön koşullar mı ortaya koyacak? Bir ön şart koymaktan vazgeçer, bölgedeki aktivitelerine ara verirse biz de bunu olumlu değerlendiririz ve o zaman müzakerelerde tekrar başlayabilir. Top bu konuda Rum tarafında."

MÜZAKERE MASASINDA BEKLEYEN ALTI BAŞLIK VAR

Şimdiye kadar müzakere masasında bekleyen altı başlıktan "Güç paylaşımı ve Yönetim", "AB" ve "Ekonomi"de önemli mesafeler kat edildiğine işaret eden Nami, yasama, yürütme, yargı organlarının birleşik bir Kıbrıs'ta federal çatı altında nasıl kurgulanacağını, kararların müştereken nasıl verileceğini, mahkemelerin nasıl çalışacağını, AB çatısı altında federal Kıbrıs'ta nasıl kararlar alınacağını, tıkanıkların nasıl giderileceğini net bir şekilde bildiklerini kaydetti.

Nami, adada tarafların ekonomisinin nasıl birleştirileceğinin ve doğal kaynaklar gibi olgulardan elde edilecek gelirlerin federal hükümetle kurucu devletler arasında nasıl paylaşılacağının geçmiş müzakerelerde ortaya çıktığını belirterek, “’Mülkiyet konusu nasıl halledilecek, toprak düzenlemesi nasıl yapılacak ve güvenlik garantiler başlığı altındaki düzenlemeler ne olacak’ gibi konularla ilgili önümüzde daha hala halledilmesi gereken önemli soru işaretleri vardır" değerlendirmesinde bulundu.

Mülkiyetle ilgili başlıkta Türk tarafının "hiçbir Rum, eski malına mülküne geri dönemez ve sadece tazminatlar noktasında bu işin halledilmesi hususunda" pozisyon belirlediğini dile getiren Nami, Rumların ise "hayır, herkes kendi malına geri dönecek" gibi uç bir noktada olduklarını dile getirdi.

Rum tarafının maksimum taleplerinden vazgeçmesi ve bu temelde bir formül hazırlaması durumunda mülkiyet konusunda da ilerleme kaydedilebileceğine işaret eden Nami, mülkiyet, toprak düzenlemesi, garantiler ve güvenlik gibi konu başlıklarının görüşülmeyi beklediğini söyledi.

"MÜZAKERELER KALDIĞI YERDEN DEVAM ETMELİDİR"

Rum lideri Anastasiadis'in "11 Şubat 2014 Liderler Ortak Açıklaması"ndaki imzasına sadık kalmadığına işaret eden Nami, “BM de buna tepkisiz kaldı. Aslında Kıbrıs konusunun ilerletilmesiyle ilgili ana sorun, ne hidrokarbon konusudur ne de Navtex'tir. Rum liderinin bu güne kadar elde edilen yakınlaşmalara saygı duymamasıyla ortaya çıkan sıkıntıdır. Onun için yeni müzakere sürecine başlarken bu konunun da mutlaka açıklığa kavuşması lazımdır. Yani müzakereler kaldığı yerden devam etmelidir, sıfırdan değil” ifadelerini kullandı.

"Kıbrıs'ta sadece Türk tarafının iyimserliği, iyi niyeti yetmiyor" diyen Nami, "Rum tarafı, uluslararası tanınmışlık şemsiyesinin altına saklanıp azami talepleri masaya koyuyor. Onun da ötesine geçip bu güne kadar sağlanan yakınlaşmalara sadık kalmayacağını cüretkar bir şekilde ortaya koyuyor. Uluslararası camiaya önümüzdeki dönemde çok büyük bir görev düşüyor" dedi.

"DÜNYAYA VE ULUSLARARASI CAMİAYA ÇOK CİDDİ GÖREVLER DÜŞMEKTEDİR"

Kıbrıs'ta hidrokarbon konusunun kapsamlı çözüme katkı sağlayabilmesi için başta Birleşmiş Milletler Genel Konseyi (BMGK) üyeleri olmak üzere ilgili tüm tarafların, Rum tarafına çok net bir mesaj vermesi gerektiğini söyleyen Nami, şöyle devam etti:

"Siz müzakerelerde zaten mutabık kaldınız. Kıbrıs'ın doğal kaynakları, Rumlara ve Türklere müştereken aittir. Dolayısıyla ilk yapmanız, gereken federal hükümeti oluşturmaktır. Federal hükümeti oluşturmadığınız sürece sizinle hidrokarbon konusunda ortaklık kurmamız mümkün değildir. Eğer böyle bir mesajı net bir şekilde verirlerse o zaman bu getiriyi elde etme arayışı Rumları kapsamlı çözüme yaklaştıracaktır. Eğer aksi bir tavır alırlarsa Rumlar, bu kaynağı da adayı birleştiren değil, birilerinin müzakere masasında elini güçlendiren bir koz olarak kullanmak isteyecekleridir. Nitekim görüyoruz, İsrail ile, Mısır ile, Lübnan ile stratejik ittifaklar kurma çabası içerisindeler. Müzakere masasında Türklerle anlaşma çabasından daha fazla çabayı şu anda bu tip ilişkiyi kurmak için harcamaktadırlar. Dünyaya ve uluslararası camiaya çok ciddi görevler düşmektedir."

(AA/ID/GÜL)

Etiketler: ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA