Birleşmiş Milletlerin (BM), Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla yeniden başlayan çözüm sürecinin “artık tek yönlü bir süreç olduğu” düşüncesini taşıdığı iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi: “Kıbrıs Sorunu Son Aşamada – BM Sürecin Tek Yöne Girdiğini Varsayıyor” başlıkları altında verdiği yorum haberinde, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, cuma günü Anastasiadis- Akıncı görüşmesiyle başlayan sürecin “geri dönüşü olmayan bir yol olduğu” düşüncesini taşıdığını iddia etti.

Gazete, bu durumun, müzakere sürecine bir “ara anlaşma ya da ilke anlaşması” imzalanması senaryosunu güçlendirdiğini belirtirken zaman olarak ise Eylül ayının gündemde olduğunu öne sürdü.

Haberde, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’na, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ise İslam Konferansı Örgütü’nün toplantısına katılmak amacıyla Eylül ayında New York’a gitmelerinin beklendiği ve BM’nin de Anastasiadis ve Akıncı’nın New York’ta olmalarını değerlendirerek BM Genel Sekreteri himayesinde görüşme yapılmasını öngördüğü iddia edildi.

İmzalanacak bir “ara çözümün yada güçlendirilmiş bir ortak açıklamanın müzakerelerde ortaya çıkan olguları ve tarafların kabul ettikleri uzlaşı noktalarını kilitleyeceği” belirtilen haberde, “Bunun bir son aşama ortamı yaratacağı ve tarafların da sonuçtan bağımsız olarak sona doğru ilerleyecekleri” iddiasında bulunuldu.

Eide’nin müzakerelerin bu aşamasında liderleri kendi başlarında bırakma niyetinde olduğunu da yazan gazete, BM Genel Sekreteri’nin de “Liderlere müzakere etme şansını tanıyın, sonrasında bakarız” talimatını verdiğini öne sürdü.

Gazete, müzakerelerin şu aşamada iki eksende süreceğini, tarafların müzakerecilerinin bugüne kadar ortaya çıkan malzemeyi “tarama” yöntemiyle gözden geçireceklerini, buna paralel olarak da ortak bir Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) listesi hazırlayarak Akıncı ve Anastasiadis’in onayına suncaklarını belirtti.

Kıbrıs Rum tarafının hali hazırda onaylanmasını mümkün gördüğü bazı GYÖ’ler üzerinde çalıştığını da belirten gazete, bunlardan ilkinin mobil iletişimin birleştirilmesi olduğunu yazdı.

Gazete, mobil iletişimin birleştirilmesine ilişkin ilk önerinin 2014 yılında sunulduğunu ancak ortak telefon kodu olarak 00357 kodunun öngörülmesi sebebiyle Kıbrıs Türk tarafınca kabul edilmediğini belirterek yeni bir formül arayışının bulunduğunu aktardı.

Gazete, mobil iletişimin birleştirilmesi konusunda birçok teknik ve siyasi sorun olduğunu ve “hayata geçirilmesi olası görülmese dahi gündemde bulunduğunu” iddia etti.

Bir diğer GYÖ’nün de, tıpkı Tatlısu’da (Mari) yaşanan patlamanın ardından yapıldığı gibi, karşılıklı elektrik enerjisi alış verişinin sağlanması olduğunu belirten gazete, geçmişte Rum Elektrik Dairesi (AİK) tarafından acil hallerde KKTC’ye elektrik verilen durumlar da olduğunu ancak şimdi bunun daha düzenli bir temele oturtulmasının hedeflendiğini öne sürdü.

Gazete, yeni geçiş noktalarının açılmasının da düşünülen ve uygulanması en kolay varsayılan başlıca GYÖ’lerden olduğunu belirtti ve Kıbrıs Rum tarafının açılmasını önerdiği bazı geçiş noktalarına değindi.