25 Ekim 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa24°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele24°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

MÜLTECİ YASASI YOK AMA  ÜNİVERSİTESİ GELİYOR..

Derviş DOĞAN

09 Ekim 2015 Cuma 10:20

Bahçeşehir Üniversitesi Kuzey Kıbrıs'ta mülteci durumunda olan öğrencilerin eğitim görebileceği  bir  üniversite kurmak için ilgili birimlere başvurusunu yapmış. Öngördükleri  ise, ülkelerindeki savaşlar nedeni ile mağdur olan ve  eğitim hakları ellerinden  alınan öğrencilerin burada yüksek öğrenimlerini sürdürebilmeleri. İlk etapta 3 bin öğrencinin eğitim görmesi bekleniyor bu kurulması öngörülen üniversitede. Ayrıca yine mülteci konumunda bulunan akademisyenlere de bu üniversitede iş imkanı yaratılacağı söyleniyor. Önceleri bu üniversitenin Türkiye'de kurulması planlanmış. Yer olarak da Hatay belirlenmiş. Ve/fakat Türkiye'de gerekli izinler alınamamış. Bu kez rotayı  Kuzey Kıbrıs'a çevirmişler. Gerekli izinleri almaları halinde Kıbrıs Barış Üniversitesi adı altında bir üniversite kuracaklar ve 1 yıl içerisinde de  faaliyetlerine  başlayacaklarmış. Bugünkü konumuz bu. Elbette ülkeye bu anlamda bir yatırımın gelecek olması güzel. Kuşkusuz ki, mültecilere hizmet edecek olması da ayrı bir anlamı ve güzelliği barındırıyor içerisinde. Lakin bu girişimin sadece mültecilerle sınırlı tutulacağını düşünmüyorum. Ama öncelik mülteciler olacak diyelim. Peki Bahçeşehir Üniversitesi bu üniversiteyi kurmayı planlarken tüm stratejisini evrensel değerler üzerine mi kurgulayacak? Yani mülteci öğrencilere bedava eğitim verip, bedava barınmalarını,yemelerini, içmelerini mi sağlayacak? Zannetmiyorum. Peki nasıl olacak bu iş? Yani binlerce mülteci öğrenci bu kadar zor koşullarda para ödeyip de üniversite eğitimi alırlar. mı? Hoş eğer alırlarsa neden Bahçeşehir Üniversitesini tercih etsinler ve neden Kuzey Kıbrıs'a gelsinler? Makul sebeplerden olabilir mesela. Uygun koşullar yaratılır vs. Anlaşılan o ki,bu öğrencilerin eğitim görmesi için gereken finansman birileri tarafından sağlanacak. Dolayısı ile bu girişimin  bir de mali yönü olacaktır. Bu doğal. Üniversite kurmak öyle kolay değil. Hade deyince de kurulmuyor. Çok güçlü bir finansmana sahip olmak işin ilk adımı. İkinci adımı kadro. Hem akademik, hem de yönetsel ekibiniz aynı oranda hazır olmalı. Sonuçta bu yatırım, çok paralar  harcanarak yapılacak bir yatırımdır. Ve her yatırımın belli  bir  müddet sonra mali getirisinin olması ve kazanç sağlaması mutlaka beklenendir. Bu yatırımcılar açısından önemli. İşin bir de toplumsal yanı vardır elbet. Toplum açısından önemli olan ise ihtiyaçlar ve hassasiyetlerdir. İşte bu nedenledir ki,üniversiteler her zaman bu yönde önemli değerler oluşturan yatırımlar olmuşlardır. Elbette kimse babasının hayırına buralara gelip de üniversite açmaz. Buraya gelmesi öngörülen bu yatırımın mülteci konumunda bulunan öğrenci ve akademisyenlere sağlayacağı insani bir hak olan eğitim hakkını elde etmeleri yanında,üniversitelerin kurulma maksatlarının ruhuna hitap eden evrensel değerleri de ihtiva etmesi çok ama çok önemlidir Bir yatırım yapılırken,kazanç olarak ülkeye ne getirisi olacağı konusu bir yana, içinde barındıracağı bir takım sosyal  unsurların oluşturduğu risklerin de ele alınmasında büyük yararlar vardır. Örneğin, bu kurum böylesi bir amaca yönelik kuracağı üniversite için Türkiye'de neden gerekli izinleri alamamıştır? Ve neden Kuzey Kıbrıs 2. Seçenek olarak görülmüştür? Bunlara verilebilecek ve toplumu rencide etmeyecek makul cevaplar varsa, geçelim işin ikinci ayağına. Bu ülkede hala mülteci yasası yok mesela. Hal böyle iken bir yıl içerisinde öngörülen bu üniversitenin 3 bin kişilik öğrenci nüfusu ve elbette bu nüfusun giderek artabileceği ihtimali yanı sıra, bir o kadar da  ailelerinin onlara katacağı nüfus olasılığının bulunması beraberinde birçok sosyal sorunu da getirecektir. Neden? Çünkü ülkenin şu anda mevcutlara artı olarak  böyle bir nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilecek pozisyonu yoktur. Bu insanlar mültecidirler ve  barınma sorunları ortaya çıkacak. 3 bin kişi diye öngörülen öğrenci nüfusunun artma olasılığını da hesaba katmak gerekecek. Dolayısı ile konunun doğal olarak başta sağlık ve diğer insani ihtiyaçların giderilmesi talebinden   mütevvelli doğuracağı ihtiyaçlara cevap verebilecek bir yapının olmadığı sır değildir bu memlekette. Kaldı ki, Türkiye'nin o güçle bile bugün mültecilere dair uygulamaya devam ettiği politikalar çökmüştür. Sağlıklı işlediğini söylemek zor. Kontrolsüz bir mülteci girişi vardır Türkiye'ye. Ve tabi ki bu denetimsizliğin getirdiği sıkıntılarla yüzleşiyor hergün Türk Halkı. Yoksa üniversite olarak gelmesi öngörülen yatırımın bu ülkeye değer katacak olması sevindiricidir. Yatırım yatırımdır nihayetinde. Bu yatırım yeni iş olanakları sağlayacak. İstihdam yaratacak. Farklı sektörlere de katkısı olacak. Kaldı ki Bahçeşehir Üniversitesi prestijli bir kurum olarak Türkiye'de faaliyetlerini sürdürüyor. Şimdi buraya gelecek olmasının ardındaki sebeplerin başında sağlayacağı mali kazançlar elbette olacaktır. Bu ülkede şu ana kadar babasının hayırına üniversite kuran mı var? Yok. O zaman bunu yadırgamak yersiz olur. Ha diyeceksiniz ki bizde bu kadar üniversite var, bu kadar akademisyen var. Eğer böyle bir üniversite, yani öncelikle mültecilerin yararlanabileceği (öğrenci, akademisyen) bir üniversite açılacaksa neden mevcut üniversitelerimizle bunu yapmıyorlar? Elbette yapabilirlerdi. Lakin belli ki bu bağlantıyı Bahçeşehir Üniversitesi kurmuş. Bu yönde adımlar atmış. Hoş mevcut üniversitelerimizle iş birliğini de düşünebilirlerdi. Ama görüyoruz ki düşünmemişler. Açıkçası böylesi bir işbirliği için henüz çok da geç sayılmaz. Fakat anlaşılan o ki sıfırdan bir üniversite kurmak için harekete geçtiler. Ha gerekli izinleri alırlar mı? , Alamazlar mı? Orasını bilemem. Ama eğer alırlarsa da  bir yurttaş olarak bu beni üzmez. Bundan hiç rahatsızlık duymam.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.