MÜDÜRÜN ETTİĞİ LAFA BAK..

Gün geçmiyor ki ,gazetelerde refüjlerin arasında olması gereken koruma bariyerlerinin yetersizliğinden ötürü yaşanan trafik kazalarının haberlerini görmeyelim. Ha elbette vuku bulan kazaların tek nedeni bu değil. Dikkatsiz sürüş ve aşırı sürat gibi bireysel hatalar kuşkusuz ki trafik kazalarının en büyük nedenlerindendir. Lakin burada devletin de yükümlülükleri vardır. Örneğin, yolların alt yapısı ile güvenli hale gelmesini sağlamakla yükümlü olan da devlettir. Ve bu devleti yönetmek için halktan yetki alan yöneticilerdir. Bugün ülkede hangi bölgemize, hangi kentimize, kasabamıza, köyümüze giderseniz gidiniz. Geçtiğiniz güzergahlarda yol emniyetini sağlayacak alt yapı unsurları yetersizdir. Bir defa yollar çukur çukur,standart dışı, eğer 100 kilometre bir süratle yolculuğunuza devam ediyorsanız, ve bu çukurlardan birisinin içerisine düşmüşseniz, direksiyon hakimiyetinizi kaçırmanız hiçtendir. Yol boylarında refüjler arasında koruma bariyerleri dediğimiz koruluklar ya yetersiz, ya da hiç yoktur. Akşam yolculuğuna çıkmışsanız, birçok anayolda ya ışıklandırma yetersizdir, ya da bütünüyle yoktur. Ve sırf bu nedenlerle ülkede birçok trafik kazası da yaşanmaktadır. Peki ne yapılmalı? Bu yollar nasıl güvenli hale getirilmeli? Herşeyden önce yollardaki  bu zafiyetin giderilmesi için ilgili bakanlık sorumluluk üslenmeli. İlgili bakanlık derken elbette ulaştırmayı kastediyorum. Ancak bizim buralarda ulaştırma bakanlığı bu konularda pek sorumluluk alma niyetinde değil. Meydana gelen onca kaza sonrası bile, ki bu kazaların dikkatsiz sürüş, aşırı sürat vs,gibi nedenlerinin yanında yolların alt yapı yetersizliğinden kaynaklandığı trafik polislerinin raporlarına kadar yansırken, bu ülkenin ulaştırma bakanından tıs çıkmıyor. Ki bu kazaların bazıları da ölümle sonuçlanıyor. Fakat bizler adına ne büyük şansızlıktır ki ne giden, ne de gelen ulaştırmadan sorumlu bakanların böyle bir gailesi derdi yok. Üstelik bu bakanların altında görev yapan bürokratların da böyle bir gailesi hiç olmadı. Nitekim Karayolları Dairesi Müdürü sıfatı taşıyan bir zat-ı muhterem her yola bariyer yapma zorunluluğumuz yok deyiverdi. Müdür hızını alamadı trafikte üzerinize uçak düşerse yine ölürsünüz dedi, ve ekledi tünel mi yapalım yeraltına araçlar ordan mı gitsin diye. Hade ordan demenin tam zamanı sanırım. Yani anlayacağını aymazlık da diz boyu. İşte böyle bir umursamazlıkla da karşı karşıyayız. Hal böyle iken, bakıyorum Ulaştırma Bakanı Tahsin Bey Ercan’da geziyor. Neymiş efendim ihaleyi bitirmeye kararlıymışlar. A Tahsin Bey’ciğim ülkede tarafik güvenliği sağlanan yol yok diyor uzmanlar. Hoş bu ülkede yaşayan bireyler olarak bunu bizler de görebiliyoruz. Lakin siz ve sizden önce görev yapan  bakanlar bir Ercan tutturmuşunuz gidiyorsunuz. Memleketin tek derdi buymuş gibi. Hoş onu da hep beraber gidenlerle, gelenlerle yüzünüze gözünüze bulaştırdınız ya. Malum Ercan’da işler karışık. Ortaklar arasında  ihtilaf var. Konu mahkemelik. Ortaklardan bir taraf mahkeme sonuçlanıncaya kadar kayyum talep etti. Bu sadece ortakların kendi aralarında yaşanan sorun. Konunun bir de KKTC devleti ile olan ihtilaf yönü var. Büyük bir meblağ vergi ödemesi devlete halen yapılmadı. Kısacası o ihale şekliyle, şemaliyle  tartışmalı. Herşey şaibe altında. Bakalım o ihale sonuçlanıncaya kadar Tahsin Bey o makamda kalabilecek mi? Çok zor. O ihale bitene kadar daha çok hükümet götürür, bakan değiştiririz biz. Bari diyorum Tahsin Bey hali hazırda ulaştırma bakanı iken enerjisini doğru yerlerde kullansın. Mesela kendisinin de hergün kullandığı yollara bir göz atsın. Birgün Lefkoşa- Güzelyurt-Lefke-Gemikonağı güzergahında yolculuk yapsın. Bir gün Lefkoşa-Girne güzergahını kullansın Bir gün Lafkoşa-Mağusa-İskele-Karpaz’a kadar uzansın. Hoş gitmediği, geçmediği güzergahlar da değil bunlar Tahsin Bey’in. Hem şimdi şöförü de var. Otomobil de devletten. Arka koltukta rahatça oturup böyle bir araştırma gezisi yapabilir. Nihayetinde Tahsin Bey bu yollardan sorumlu bakan. Bizler birer yurttaş. Elimizden gelen sadece endişe duymak. Ama Tahsin Bey öyle mi ya? Değil. O koskoca bakan. Bu yollara dair sorumlulukları var. Trafik emniyeti devlet tarafından sağlanmayan bu yollarda meydan gelen ve gelmesi muhtemel her kazada da Tahsin Bey’in sorumlu bakan olarak mesuliyeti var. Ötesi var mı?