MİLAT MISINIZ SN. BAKAN?

Dün bir gazetede Sağlık Bakanı’nın Özel Hastanede ölümle sonuçlanan ölümlerle ilgili yaptığı bir açıklamayı okudum.

Gerçekten çok talihsiz bir açıklama.

Olayları, “Bakanlığımdan önce” ve “Bakanlığımdan sonra” diye ayırıyor.

Yani kendi bakanlığı öncesi yaşanan şüpheli bir ölüm üzerine açılan dosyanın takibini gerekli bulmamış ve kapatmış.

Olay bu günlerde tekrar gündeme geldiği için de, sadece dosya içerisinde yer alan belgeleri açıklamakla yetinmiş.

Evet Fikri Orakçıoğlu’nun ölümünden söz ediyorum.

Bildiğiniz gibi Fikri Orakçıoğlu, kalçasında çıkan bir sivilce nedeniyle Özel Başkent Hastanesinde ameliyata alınmış ve solunum sorunu yaşamıştı.

Ne yazık ki, saatlerce Devlet Hastanesine gönderilmeyip, ölümüne sebep olunmuştu.

Bu olaydan dolayı ailesi şikayetçi olunca da, olayın aydınlanması için, İstanbul adli Tıp Kurumundan yardım istenmişti.

İstanbul Adli Tıp Kurumu olayı raporlayıp göndermesine rağmen sonuç her nedense bir türlü ne aileyle ne de kamuoyu ile paylaşılmamıştı.

Ancak bu günlerde aynı anestezi uzmanının girdiği bir ameliyat da ölümle sonuçlanınca, olay tekrardan gündeme geldi.

Böyle olunca da Sağlık Bakanı, Orakçıoğlu’nun neden öldüğünün belirlenemediğini ve bu olayda doktor hatasının olmadığını açıkladı.

Neden bu güne kadar açıklanmadığı sorusuna da, “Bakanlığımdan önce olan bir olaydı, bana böyle bir talep gelmedi” şeklinde cevap verdi.

İnanın bu açıklamayı okuyunca, dehşete kapıldım.

Kimler tarafından yönetiliyoruz?

Bakanların gelip geçici ama kurumların ve sorumluluklarının devamlılığının esas olduğundan haberi olmayan bir bakan!!!

Düşünebiliyor musunuz, ne tesadüftür ki, aynı anestezi uzmanının(!) girdiği  5 ameliyat ölümle sonuçlanıyor, bunlardan 2 tanesinde  yargı, anestezisti hatalı buluyor ama Sn. Bakan, bu kişi hakkındaki soruşturma dosyalarını, kendi bakanlığından önceki olay olarak görüp kapatıyor.

O zaman sormak istiyorum Sn. Bakana,

1. Siz, siz den önceki soruşturma dosyalarını kapattınız diye sizden sonra ölümler bitti mi?
2. Madem Orakçıoğlu’nun ölüm sebebi belirlenemedi (!), O zaman doktorların hatalarının olmadığı nasıl belirlenebildi?
3. Orakçıoğlu kalçasındaki bir sivilce nedeniyle ameliyat olduğu halde nasıl oldu da solunumda sorun yaşandı ve saatlerce özel hastanede uyanması beklendi?
4. Dr hatası değildiyse, neden hemen Nalbantoğlu Hastanesine kaldırılmadı?
5. Rapor neden bir buçuk yıl açıklanmadı?
6. Yarın siz değişirseniz, Anıl Aktunçlar dosyası da mı kapatılacak?
7. Anıl Aktunçlar’ın dosyası İstanbul’a gitti mi?
8. Sizin göreviniz, sağlıkla ilgili hiçbir olumsuzluğa meydan vermemek için araştırıp, soruşturup hataları ortadan kaldırarak insan hayatını kurtarmak mı yoksa kendinizi kurtarmak mı?

Ne demek “Benden önce ve benden sonra”, siz milat mısınız Sn. Bakan?

Eğer sizin göreviniz kendinizi korumaksa, bu sağlık sistemsizliği içerisinde bizi de Allah’mı korusun?