MİKROP  HASTALIK  SAÇILIYOR

  Ha bu gün, ha yarın düzeltilir diye günlerce bekledik... Maalesef,  olmadı.   Lefkoşanın Marmara bölgesindeki sokaklara, belediyenin çöp toplayan kamyonundan dökülen, Pis kokulu, asitli, zehirli, yağlı, mikroplu suların asfaltların üzerine saçılmasına önleyici tedbir alınır umuduyla bekledik.   Göreve geldiği günden beri, iş üretici, bitirici, olumlu faaliyetlerde bulunan, Parkları, sokakları, çevreyi temizlettiren, bazı bölge asfaltlarını tamir eden, yeniden asfaltlanmasını sağlayan, değerli  Başkan Harmancıyı takdirle takip ederken, bizim bölgedeki çirkin ve tehlikeli, asfaltlar üzerinde belirgin izler bırakan pisliğe de bir son vermesini arzu ettiğimizi vurgulamak gereğini duydum. Çöpleri toplayan görevliler, daha çok  çöp sığdırabilmek için kamyona, presleyerek, bastırarak, kamyonda yer açmaya uğraşırken, sıkıştırdıkları çöplerden asfaltlarımıza dökülen sıvıları görmüyorlar mı ? Bu pis, mikroplu sıvıların, asfalt üzerinde, sıcak hava nedeniyle derhal kuruyup, tozla birleşip, uçuşarak, solunum sistemlerimize karıştığını bilmiyorlar mı? Herhangi bir salgın hastalığa yol açabileceği düşünülmüyor mu? Çöp kamyonundaki mekanizmada arıza varsa, neden, süratle tamir yoluna gidilmiyor?   İlgililerin dikkatlerini çekmeye çalıştık, lütfen, daha fazla gecikmeden, bu ciddi soruna ve çevre kirliliğine bir son verilmesini sağlasınlar. **   **    **   MEDYA ŞAŞIRTIYOR Mikrop saçan bir başka eleman da Rum basınıdır. Rum medyasına, gereğinden fazla ehemmiyet veren, onların yayınladıklarını kapıp da hazır yayıncılık yaparak, halkımızı huzursuz eden bizim gazetelerimiz, radyo televizyonlarımızdır. Alithia, Ağon, Filelefteros, Mahi vs. şunu yazdı, bunu yazdı, Rum siyasi liderler Kıbrıs konusunda, toprak, mal mülk tartışmasında şöyle yayın yaptı, böyle haber verdi diyerek, alıp aynilerini halkımıza sunuyorlar. Bizim yetkililerden de gerçek, doyurucu haberler gelmeyince, Rum medyasının bıraktığı ilk izlenimleri silmek sonradan zor oluyor. Nitekim; Ellerinde tapusu bulunanlar şunu yapacak, bunu yapacak, Takas, iade, tazminat, satış derken binlerce insanımızı,  ellerinde KKTC koçanı-tapusu bulunduğu halde, huzursuz ediyorlar. Akılları karıştırıyorlar, ciddi endişeler yaratıyorlar. KKTC tapusu , dünya hukukuna göre geçersiz ise....!!!!!! Rum haberlerine de basınımızda yer verilmesi doğaldır. Dünya haberlerine de.... Ancak, harfi harfine Rum görüşlerini, isteklerini, hayal ettiklerini halkımıza sunmak, sanki de onların her yazdığı geçerlidir, doğrudur ve uygulanacaktır havası vermek çok yanlıştır. Bizim yetkililer de, halkımızın herşeyi evvela Rumlardan öğrenmesine, onlardan haber almasına son vermelidir. Halkı her gün her saat haberdar kılmalıdır, şeffaf yaklaşımlar içinde olmalıdır. Hem medyamıza hem de halkımıza  gerçek bilgi vermek yükümlülüğü vardır. Şu anda,  tazminat söz konusu olduğunda, bunu kim ödeyecek, açıkça belirtilmeli. Elden ele geçen, satılan-alınan gayri menkullerin  hakiki sahipleri, ellerinde Kıbrıs Cumhuriyeti tapuları-koçanları varsa, KKTC nin verdiği  tapular ne olacak.. Binlerce, yüz binlerce sterlin ödeyerek mal satın alan insanlar, şu an, ellerinde bulundurdukları Rum dan kalma mal için yeniden tazminat mı ödeyecek ? Bu konularda kişisel anlaşmalar, uzlaşmalar mı bekleniyor, yoksa devlet midir bu işi halledecek olan. Hem de bir kalemde. Al şu kadar Rum malı için ver bu kadar Türk malı için. Kim alacaklı kalırsa, fark ödensin mi denecek? Hala daha her şey muallâkta, kimse kesin olarak ne yapılacağını, ne yapması gerektiğini bilmiyor. İkide birde Rum medyası şunu yazdı, Rum liderler, mal sahipleri bunu söyledi, onu kabul ederler, bunu kabul etmezler iddiaları furya giderken, insanlarımızın huzurlu ve sakin olmaları beklenebilir mi? Alan aldı, kapan kaptı, satan sattı diyerek, köşeyi dönen döndü düşüncesiyle mi bu sorunlar kapatılacak? Çıksın da birileri, açıkça, net ve kesin olarak anlatsın.Bakalım anlattıklarını, anlatacaklarını, mal sahipleri-ister Rum, ister Türk, kabul edecek mi?