04 Ocak 2025
  • Lefkoşa7°C
  • Mağusa8°C
  • Girne11°C
  • Güzelyurt6°C
  • İskele8°C
  • İstanbul12°C
  • Ankara3°C

MHP LİDERİ BAHÇELİ: ÖCALAN VE DEM PARTİ GÖRÜŞMELERİ 'HAYIRLI BİR BAŞLANGICIN İVMESİ'

DEM Parti vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan iki kişilik heyet, PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Adası'nda görüşme gerçekleştirmişti.

MHP lideri Bahçeli: Öcalan ve DEM Parti görüşmeleri 'hayırlı bir başlangıcın ivmesi'

31 Aralık 2024 Salı 18:36

İktidar Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli Salı günü yayınladığı yeni yıl mesajında, Halkların Demokrasi ve Özgürlük Partisi (DEM Parti) heyetinin İmralı'ya giderek Kürdistan İşçi Partisi (PKK) lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin olarak, "Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur," ifadelerini dile getirdi.

Cumartesi günü DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan'In Öcalan ile yaptığı görüşmenin aşamalı bir şekilde somutlaştırılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Sırayı, sözden eylem safhasına geçiş almalı, nihayetinde müspet (olumlu) ve müşahhas (somut) sonuçların kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir," değerlendirmesini yaptı.

"Türk - Kürt kardeşliğine" vurgu yapan Bahçeli, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Geldiğimiz bu aşamada Kürt kardeşlerimiz oynanan kanlı oyunun içyüzünü okumuş, hıyanetin azılı figüranlarını tanımış, emperyalizmin cinayet kampanyasını görmüştür. Bu nedenle bölücü terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin iradesine ve istikbaline ipotek koyma teşebbüsü boşa düşmüştür."

"Türk ile Kürt’ün arasına girmek, fitneye koçbaşılık yapmak, bozgunculuk ve bölücülük dayatmasıyla bin yıllık kardeşliği baltalamaya çalışmak boşuna bir hevestir."

"Komşu coğrafyalar kaynayıp karışmışken; dahası ülkeler deprem geçirirken Türkiye’nin milli birlik ve kardeşlik hissiyatını çok güçlü şekilde sahiplenmesi hayranlık uyandıran bir hususiyettir. Büyük çapta Türk-Kürt kardeşliğiyle inşa ve ihya edilen Türk milleti kimliği yeni yüzyılın demokratik itibarı, haysiyet ve hürriyet timsali olmayı hak etmektedir."

'Ortada yeni bir çözüm diye bir süreç yoktur'

2013 - 2015 yılları arasında çözüm süreci kapsamında yapılan görüşmeler için "Kürt açılımı" ifadesi kullanıyordu.

MHP lideri Bahçeli yayınladığı mesajda, "bir sürecin olmadığını" belirterek, "Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur. Olan ve olması gereken milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, önşartsız, hesapsız, hilesiz, güven veren ve hasbi şekilde devreye girmesidir," sözlerini dile getirdi.

Bir pazarlık masasının olmadığı imasında bulunan Bahçeli, "Oyalanacak ve israf edilecek vakit kalmamıştır. Türkiye için kader ve karar anı gelmiştir. Ya bir ve beraber kardeşçe yaşayacağız ya da dış dayatmalarla, bölgesel fay hatlarının kırılmasıyla tetiklenen şiddetli bir yıkıma maruz kalacağız. Türk vatanı; üzerinde yaşayan, altında yatan, henüz doğmamış bulunan herkesindir," mesajını verdi.

Pazartesi günü gazeteci İsmail Saymaz Halk TV'deki köşe yazısında DEM Parti vekili Pervin Buldan ile yaptığı mülakatı aktardı.

Mülakatta Saymaz'ın "süreç olup olmadığına" sorusuna ilişkin olarak Buldan, "Bir süreç başladı zaten. Görüşmeler var en azından. Bu görüşmelerin olması bile bence bir sürecin başlangıcı,” diye yanıt vermişti.

Buldan, bir sonraki ziyaret için ayarlamaların yapılacağı, bütün siyasi partilerle Öcalan ile yapılan görüşmenin detaylarının paylaşılacağını aktardığı söyleşide, Öcalan’ın şimdilik şart sunmadığını belirterek, “Muhtemelen bir dahaki görüşmede değinir” diye konuştu ve İmralı’nın PKK’ya silah bırakma mesajı göndermediğini belirtti.

İmralı'daki görüşme

DEM Parti vekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan iki kişilik heyet, Öcalan ile görüşmek üzere Cumartesi günü İmralı Adası'na gitti.

Adalet Bakanlığı, DEM Parti'nin Öcalan ile görüşmek için yaptığı başvuruya olumlu yanıt vermişti.

Euronews Türkçe'nin ulaştığı Adalet Bakanlığı kaynakları, görüşmenin yeni yıla girmeden gerçekleşebileceğini belirtmişti.

Cumartesi günü Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan İmralı'da Öcalan ile görüştü. İki ismin İmralı Adası'na nasıl gittiği ise güvenlik sebepleriyle açıklanmadı.

Saat 11:00'de başladığı belirtilen görüşmenin ardından iki ismin 17:30'da adadan ayrıldığı açıklandı. Buldan ve Önder, çözüm sürecinin başlarına denk gelen 2013 Mart ayında da İmralı'ya giden heyette yer alıyordu.

Öcalan'ın mesajı

Görüşmeye katılan Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'in imzasıyla pazar günü yayımlanan açıklamada, "İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt Sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi" dendi.

Heyetin yazılı mesajında aktardığına göre Öcalan'ın mesajları şöyle:

  • Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
  • Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.
  • Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.
  • Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.
  • Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.
  • Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.
  • Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir.

Bahçeli'nin Öcalan ve İmralı görüşmesi çağrıları

Bahçeli 1 Ekim 2024'te yapılan TBMM'nin açılışındaki DEM Parti sıralarıyla tokalaşmasından bu yana Abdullah Öcalan hakkında birçok kez çağrı yaptı.

15 Ekim'deki grup toplantısında Bahçeli, Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği sırada "Türkiye'ye dönünce hizmet edeceğim" sözlerini hatırlatarak PKK liderinden örgüt militanlarına silah bırakıp, teslim olması yönünde talimat vermesini, "Terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin" sözleriyle istedi.

Bu konuşmasından tam bir hafta sonra Bahçeli, yeniden bir Öcalan çağrısı yaparak PKK liderinin tecridinin kaldırılmasını ve akabinde Meclis'te konuşma yapmasını talep etti.

"Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın."

Bunun ardından DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, 23 Ekim Çarşamba günü İmralı Cezaevi'nde amcası Abdullah Öcalan ile görüştü.

DEM Parti milletvekili Öcalan 24 Ekim Perşembe günü X hesabından yaptığı açıklamada, "Sayın Öcalan görüşmede genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istedi: 'Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim,” ifadelerine yer verdi.

MHP lideri Bahçeli ise 26 Ekim'de Ankara'da katıldığı Ziya Gökalp Sempozyumu'nda "yeni çözüm süreci" konusunda açıklamalarda bulundu.

Buradaki konuşmasında Kürt ve Türk toplumu arasındaki ilişkiye yönelik mesajlar ileten Bahçeli, "Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa, Türk değildir; Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa, Kürt değildir" sözlerini dile getirdi.

Bahçeli, Türklerle Kürtlerin "ortak düşman ve ortak tehlike karşısında bulunduklarını" belirtti.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle 28 Ekim'de bir mesaj yayınlayan MHP lideri, "Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin etnik veya mezhebi bir ağırlığı ve açmazı da yoktur" sözlerine yer verdi.

En son olarak da Bahçeli, 26 Kasım'daki grup konuşmasında, “İmralı ile DEM grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz," dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 22 Aralık Pazar günü, 'İmralı' çıkışının arkasında durarak, 'İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali, insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır,' sözlerini dile getirdi.

2013 - 2015 çözüm sürecinde neler olmuştu?

AB, ABD, Türkiye ve pek çok diğer ülke tarafından terör örgütü kabul edilen Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile devlet arasındaki çatışmaları sonlandırmaya yönelik çabaların en somut girişimlerinden biri olan "çözüm süreci" 2013 ile 2015 yılları arasında yaşandı.

İmralı Adası'nda tutuklu bulunan PKK lideri Öcalan ile bir dizi görüşmeler yapıldı.

Süreç başlamadan önce 2012 yılının sonlarına doğru dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı Adası’na giderek Öcalan ile görüştüğü ortaya çıktı.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da 2012 Aralık ayında TRT canlı yayınında "Adayla görüşmeler halen var. Çünkü netice almamız lazım. Bunun ışığını görüyorsak adımı atmaya devam ederiz," diyerek İmralı ile görüşüldüğünü açıkladı.

Çözüm süreci zamanında Kürt siyasetinin öncüsü olarak Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) siyaset arenasında yer alıyordu ve o süreçte BDP milletvekilleri yoğun İmralı ziyaretleri gerçekleştirdi.

Çözüm sürecinin toplumda yer bulabilmesi adına oluşturulan "Akil İnsanlar Heyeti" halkla temas kurmaya başlayarak süreci aktarmaya çalıştı.

Heyette siyasetçi, yazar ve akademisyenlerin yanı sıra sanat dünyasından; Kadir İnanır, Yılmaz Erdoğan, Orhan Gencebay gibi isimler de yer alıyordu.

21 Mart 2013'te Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan’ın "silah bırakma çağrısına" dair yazdığı bir mektup okundu ve Öcalan mektupta “silahlı unsurların sınır ötesine çekilme zamanının geldiğini” duyurdu.

Abdullah Öcalan 1999'da tutuklanmasının ardından örgütün liderlik eden Murat Karayılan, 25 Nisan 2013’te PKK’nın 8 Mayıs tarihinde geri çekilmeye başlayacağını ilan etti.

Geri çekilmeyle ilgili tartışmalı bir süreç yaşanırken Erdoğan, Haziran ayından örgütün sadece yüzde 15'nin sınır ötesine çekildiğini belirtti.

Geri çekilme ile ilgili tartışmalar yaz boyunca devam ederken, Kürdistan Topluluklar Birliği (Koma Civakên Kurdistanê - KCK) 9 Eylül 2013’te geri çekilmeyi durduklarını açıkladı.

Çözüm süreci için hazırlanan yasa tasarısı "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" adıyla Temmuz 2014 yayımlanarak kanunlaştı, Ekim 2014'te yürürlüğe girdi.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel Ağustos 2014'te "Hükümet yol haritasını bize vermedi, basından öğreniyoruz. Keşke görüşümüz sorulsaydı. Hükümet silahsız çözüleceğini söyledi, analar ağlamasın isteriz. Çözüm sürecinde kırmızı çizgiler aşılırsa gerekli cevabı veririz" açıklamasını yaptı.

Abdullah Öcalan da bu süreçte 15 Ekim 2014'e kadar yeni adımlar atılması için hükümetten talepte bulundu.

O dönem Halkların Demokratik Partisi (HDP) IŞİD tarafından kuşatılan Suriye'deki Kürt bölgesi Kobane için "Kobane'nin düşmesi halinde çözüm süreceğinin biteceğini" belirtti.

2015 yılına girerken hem içeride hem de dışarıda artan siyasi gerilimler, bölgede yükselen şiddet olayları ve karşılıklı güvensizlik, çözüm sürecinin sona yaklaştığının sinyallerini verdi.

Silahlı çatışmaların sona ermesi ve silahların bırakılması için başlatılan çözüm sürecine denk gelen 7 Haziran seçimlerinden önce 28 Şubat 2015'te 10 maddelik ‘Dolmabahçe Mutabakatı’ açıklandı.

Çözüm sürecinin resmiyet kazanması açısından oldukça önemli bir adım olan Dolmabahçe Mutabakatı için, İmralı heyetinde yer alan dönemin HDP Milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ile dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya geldi.

HDP'li Sırrı Süreyya Önder'in okuduğu açıklamada, 'çatışmasızlık' vurgusu yapılarak ve "Zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır" denildi.

Mutabakatın açıklanmasından kısa bir süre sonra konuşan Erdoğan, ''Tabii silahların bırakılması çağrısı bizler için çok çok önemli bir beklentiydi. Bu demokratik açılım süreci ile başlayan bir çağrıdır. Milli birlik ve kardeşlik projesi ile başlayan, şimdi de çözüm süreci ile devam eden ve bunu artık noktalayalım diye hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” ifadelerini kullandı.

Haziran 2015'te yapılan genel seçimler, sürecin gidişatını doğrudan etkileyen önemli bir dönemeç oldu. HDP, barış sürecine verdiği destekle Kürt seçmenlerin yanı sıra barış yanlısı farklı kesimlerden de oy alarak yüzde 13’lük bir oranla ilk kez barajı aşarak güçlü bir şekilde parlamentoya girdi.

Bu sonuç, AK Parti'nin 13 yıllık tek başına iktidarını sona erdirdi ve koalisyon görüşmeleri başladı. Ancak siyasi gerilimler artarken, HDP'nin Meclis'e girmesinin ardından çözüm süreci için destek zayıfladı.

Seçimden kısa bir süre sonra, Temmuz 2015’te Suruç’ta meydana gelen IŞİD saldırısı ve ardından PKK'nin iki polisi öldürmesiyle süreç tamamen sona erdi.

Hükümet, Dolmabahçe Mutabakatı’nı reddettiğini açıkladı ve çözüm sürecine son verdi.

Çözüm sürecinin bozulmasıyla Erdoğan,''Ben oradaki toplantıyı doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin başbakan yardımcısıyla şu anda parlamento içinde olan bir grubun yan yana fotoğraf vermesini doğru bulmuyorum. Ne Dolmabahçe mutabakatı? Nereden çıkmış böyle bir şey? Böyle bir mutabakat falan söz konusu değil'' dedi.

Güneydoğu Anadolu’da hendek operasyonları ve şehir çatışmaları yaşandı.

Koalisyon görüşmelerinin sonuçsuz kalması sonrasında seçimlerin yenilenmesi kararı alındı. Kasım 2015’te tekrar yapılan seçimlerde AK Parti, oylarını artırarak yeniden tek başına iktidar oldu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA