MECLİSE TALİBİM !!!

Şimdi ben elime alelade bir kağıt alsam ve el yazısıyla bir dilekçe karalayıp meclise götürsem, “Ben buraya talibim” desem dikkate alınır mıyım?

İlgili müdür dilekçemi alıp, üzerine “alındı” mührünü basarak dilekçemi resmi hale getirir mi?

Almaz elbet.

Almaz çünkü her şeyin bir yolu, yordamı vardır.

Bir usulü vardır.

Bırakın görgü kurallarını, yasalara uygun olup olmadığına bakılır değil mi?

Hele ki bir öğretmen olduğum biliniyorsa örnek olmam beklenir.

“Sen kural nizam tanıyacaksın ki, çocuklar da tanısın” derler adama.

Bu görevden öte bir sorumluluktur, bilinçtir.

Toplumun yozlaşmaması için herkes bu bilinçle hareket etmek zorundadır.

Düşünün ki bir milletvekilisiniz, yani yasa yapıcısınız, ancak Anayasa ve yasalara aykırı hareket ediyorsunuz, toplumun sizin yaptığınız yasalara uyması bekleyebilir misiniz?

Siz vekil olurken Anayasaya sadakattanayırlmayacağınıza ve yasalara uyacağınıza  dair şerefiniz ve namusunuz üzerine yemin etmişseniz, mesleğinizle ilgili yasayı ihlal edebilir misiniz?

Siz bir vekil olarak bunu yaparsanız, toplumun yasalara uymasını bekleyebilir misiniz?

Milletvekilleri ile ilgili ne diyor yasa, “kardeşim sen devlete ait bir kuruluşta” görev alamazsın ama “din işleri ve vakıflar” bu kapsamın dışında.

Fakat ayırım yapmaksızın hiçbir devlet kurumu v.s ile ticari bir ilişki içerisine giremezsiniz, hiçbir ihaleye katılamazsınız” diyor.

Yasa bu kadar net açıklamışken Bertan Zaroğluilgili yasa maddesini mi bilmiyor  yoksa bilerek mi ihlal ediyor  ?

Maksadını bilmem ama bu konuda kendisinde suç işleyecek yetkiyi gördüğü kesin.

Basit bir kağıda el yazısı ile karalanmış bir dilekçe ile Vakıflar Müdürlüğüne gidip Dome Hotele talip olduğunu ve yıllık en az 2 Milyon TL ödeyeceğini söyleyerek kiralamak istiyor.

Müdürden ihale açılmasını istiyor.

Peki bu vekil, ihale açılıp açılmaması konusunun mevzuatlar dahilinde başbakanın yetkisinde olduğunu bilmiyor mu?

Kendisinin hiçbir devlet kurumu ile ticari ilişkiye giremeyeceğini ve ihaleye katılamayacağını bilmiyor mu?

Amaç işi şova dönüştürüp gündem olmak ve kamuoyu yaratmak.

Neymiş efendim peşkeş çekilmesin diye farkındalık yaratmak istemiş.

Bazıları olayı bu şekilde savunuyor.

Madem farkındalık yaratmak istiyor neden bunu Meclis kürsüsünden konuşarak hatta elindeki kağıt parçasını temsili olarak meclise sunarak yapmıyor da, direk olayı vakıftan resmi olarak yapıyor?

Eğer bir kağıt parçası müdür tarafından kabul edilip, üzerine alındı mührü basılmışsa, o artık resmi bir dilekçedir.

Onaylanır onaylanmaz, ya da dikkate alınır alınma, o ayrı bir mesele,

Ama sonuçta Bertan Zaroğlu, yasanın ilgili maddesini çiğneyerek bir suç işlemiş midir?

İşlemiştir.

Görev ve yetkisini kötüye kullanmış mıdır? Kullanmıştır.

Hatta dilekçenin sonunu “rica ederim” diyerek bir emir ile bitirmiş midir?

Bitirmiştir.

Bir vekil dilekçe sonunda isteğin “arz ederim” denerek talep edildiğini ve bilgiye sunulduğunu, “rica ederim” diyerek de bir üst olarak astına emrettiğini ve gereğinin yerine getirilmesini istediğini bilmeyecek kadar cahil olabilir mi?

Bence olmaz ya da olmamalı.

Bir vekil maaşını aldığı görevi yok sayıp, bulunduğu meclisin çıkardığı yasayı çiğniyorsa, halkın yasalara uymasını bekleyebilir mi?

Kaldı ki eğer maksat “peşkeş çekilmesini engellemekse” daha bir ay önce Sn. Serdar Denktaş’ın Yenişehir’de kalan tek yeşil alana el koymasına neden tepki göstermedi.

Bu konuda Yenişehir İnisiyatifi kuruldu, medya ya açıklamalar yaptılar, eylemler yaptılar, “Serdar Denktaş’a peşkeş çekiliyor” diye avaz avaz bağırdılar.

O zaman neden bu vekilin hiç sesi çıkmadı?

Neden gidip “dur” demedi.

Sosyal medyadan “bu vekil 2 milyonu nereden bulduğunu açıklamalı” yorumlarına “ Adil bir ihale yapılsın, biz de teklifimizi yapalım, ihale bizde kalırsa parayı nereden bulduğumuzu belgeleriyle açıklarız” diyor.

Neden bunu “farkındalık yaratmak” adına yaptığını söylemiyor da hala daha bir ihalenin yapılması durumunda ihaleye teklif verebileceğini açıklıyor?

“Devlet zarara uğratılmasın “ gerekçesi ile maksadı belli olmayan bir dilekçeyi bir şov ile  resmileştirerek yasaları çiğneme hakkı var mı?

Başbakanın, Dome Hotel konusunda gereğini yapmama ve sonucunda oluşan şov ile  suç işlenmesine  sessiz kalarak bu toplumun yozlaşmasını onaylama hakkı var mı?

Eğer varsa, ben de başta söylediğim gibi “Meclisin çalışmayarak bu devleti zarara uğrattığı, vekillerin göreve gitmediği halde maaşlarını tam aldığı” gerekçesi ile Meclise talibim.