MECLİS YAZISI
Arif Alasya
14 Ocak 2020 Salı 17:14
Yılbaşı öncesinden itibaren meclis gündemini MAĞOSA,İSKELE ,YENİ BOĞAZİÇİ İmar planı.
Sonuçta bu tartışılan İmar planı meclisten geçerek resmi gazetede yayınlanmak üzere Başbakanlığa gönderiliyor.
Buraya kadar her şey normal. Sadece tabi ki her emirnamede olan ve bir takım çevrelerin da hoşnut olmayacağı unsurlar da olacaktır.Bütün bu unsurlara rağmen İmar Planı oy birliği ile Meclis Genel Kurulunda oy birliği ile onaylanmıştır.
Ancak plan Başbakan tarafından resmi gazeteye gönderilmez ve yayınlanmaz.
Meclisin gündemi yılbaşı sonrası bu. Önce Başbakan biraz inceleyeceğim ayağına yatarken
Pazartesi birleşiminde Muhalefet partilerinin başkanları ve vekilleri ısrarla bu konuyu sorgularlar. Bütün bu sorgulama karşısında Başbakan bu soruları cevaplamak için kürsüye gelir ve Hükümet ortaklarının gözünün içine baka baka ‘’evet ben göndermedim partim bundan tatmin olmadı ben de görüş almak için Başsavcılığa göndereceğim’’ diye nokta koyar.Bu tartışmalar sırasında Başbakana destek atışı Erhan Arıklıdan gelir.Ama en büyük destek bu güne kadar Mecliste oluşturulan komisyonun eş başkanı olmasına tağmen hiçbir toplantıya katılmayan Ersan Saner’den gelir.Bütün müdahalesinin temelimde UBP’nin yani partisinin bu planı benimsemediği noktasındadır ve belli ki bu konuda Başbakana bu şekilde davranma kararı alınmıştır.
Durum bu ise neden UBP 30 Aralıkta bu plana evet oyu kullanmıştır? Bu sorunun cevabı yoktur.
En önemli ve cevapsız konu ise bütün bu olayları oturduğu yerden izlemesi ve ne içişleri bakanının ne de diğer vekillerinin herhangi bir cevap vermemesidir.
İşin özünde tam bir UBP gösterisi izledik Başbakan çok net bir şekilde ‘’Ben sizin babanızım ben ne dersem o olur’’havasında tam bir gösteri yaptı.
Neyse ki bu ikinci sorumun cevabını bu günkü oturumda aldım.
Konu yine ayni konuydu salonda Başbakan ve Başbakan yardımcısı yoktu ama soruları cevaplamak için İçişleri Bakanı vardı.
Gayet rahat kürsüye geldi cevapları daha önce söylediklerinden farklı değildi.
Ancak çok çok önemli bir cümle kurdu ‘’Bu hükümet parti hükümeti değildir. Bizim için önemli olan Bakanlar kurulunun aldığı kararlardır’’
Yani biz Bakanlar kurulunda bunu onayladık reddeden UBP partisidir.
Bu söylem teni bir soru gündeme getirdi.
Bu UBP-HP hükümeti mi? Yoksa UBP’li bazı vekiller ile HP hükümeti mi? Hatta Kudret Özersay’ın bağımsız Cumhurbaşkanlığı adaylığından sonra bu Hükümet
UBP’li bazı vekiller ile HP’li bazı vekiller arasında mı?
Artık karar verin biz de bilelim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.