MECLİS VE VATANDAŞA VERDİĞİ ÖNEM…

Yıllar önceydi… Saçlarımda bu kadar ak yoktu belki de… Yüzüm bu kadar kırışmamıştı… İnanıp verdim. Demek daha inanç kırıntıları vardı içimde tüten. Onları da silip süpürdünüz. Yok ettiniz. Umut kırıcılar! Hayal yıkıcılar! Halk verdiği vekâleti sizden geri alabilmeli. Bu yolda anayasal bir düzenlemeye gitmeli mutlaka. Beş sene beklemek akıl karı değil.Bu tüketici haklarına da temelden aykırı. Yani aldığımız bir mal bozuk çıkmışsa onu değiştirmek hakkımız değil mi? Bir kurum düşünün. Başındaki insan “ACİZİZ” diyor kısacası. “Elimizden bir şey gelmiyor.” Halk sormalı: “O zaman o koltuklarda işiniz ne?” Yüce Meclisin çatısı altında bir komisyon mevcut…“Dilekçe ve Ombudsman Komisyonu” isminde… Bu komite koskoca 1 yılda toplam olarak 4(dört) toplantı yapmış. 33 dilekçe ile ilgili çalışmalarını tamamlamış. 16 tanesini Genel Kurulun gündemine sunmuş. Tamamlamış da ne yapmış? Sunmuş da ne olmuş? Tamamladıklarından biri de benim dilekçem olmalı. Akıllara durgunluk verecek HEZİMET sonucuyla birlikte hem de. Polis Genel Müdürlüğü 30 Temmuz 2012, 4 Şubat 2012 ve 28 Ocak 2013 tarihli dilekçelere cevap verme zahmetine katlanmamış. Padişahlık ya da hanedanlık devrindeyiz ya! Vatandaşa 1 ay içerisinde cevap vermeye mecbursunuz ey efendiler, hanımefendiler!!! Peki Yüce Meclis bu HUKUKSUZLUĞA nasıl cevap vermiş? HUKUKSUZLUKLA!!! 30/1976 sayılı Dilekçe Yasanız var. 12/2006 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasamız var. 27/2013 sayılı İyi İdare Yasamız var. Hepsini geçin ey ilgisiz alakasızlar!!! KKTC ANAYASASI var. 76’ncı maddesi bu hakla ilgili. DİLEKÇE HAKKI. DİLEKÇE HAKKI. DİLEKÇE HAKKI. Buna rağmen siz bir dilekçeye tamı tamına 22 ay 8 gün sonra cevap vermiş. Yanlış okumadınız: YÜRMİİKİAYSEKİZGÜN Bana ilgili makam SÖZLÜ yanıt vermiş. Yukarıda sıraladığım hukuksal metinlerin her birinde ve ayrı ayrı verilecek cevabın YAZILI olacağından bahsediliyor. Hiç mi okumadınız? Gözünüz hiç mi saydığım kaynaklara değmedi. Ayıp mı? Yazık mı? Günah mı? Hay maşşallah!!! Komite, yapılabilecek daha ileri bir işlem olmadığına da karar vermiş. Sevsinler sizi. İleri bir işlem zaten beklememiştim. HAKKIMI verseniz yeter de artardı. Beklediğim HAK neydi? Dilekçenin muhataplarına, DEMOKRASİ ile yönetilen bir ülkede yaşadıkları ikazının yapılmasıydı. Bu yurdun, “meclisi en çok izleyen bir vatandaşı” olarak, bilerek ve isteyerek HATA yapanlarını deşifre etmeye devam edeceğim. Düzeleceğinize dair hiçbir umudum olmasa da… Keşke bu komiteyi boş yere kurmasaydınız. Keşke başındaki bir hukukçu olmasaydı. KEŞKE… KEŞKE… KEŞKE…