24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa12°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele12°C
  • İstanbul3°C
  • Ankara0°C

MAKUS TALİHİMİZİ DEĞİŞTİRMEK ADINA…

Kıvanç BUHARA

17 Nisan 2015 Cuma 07:55

Dün, öğle saatlerinde; Nisan ayının serin ve ılık esen rüzgarının, beni tam uyuşturduğu bir anda… … zırrrrtt diye çalan cep telefonuma öfke ile sarıldım! “ – Kimdir bu uğursuz cenabet bu saatte?” diye bastım küfrü! Ekranda çıkan numaraya dikkatle baktım! “ – Bu numara bizden değil, kimdir acaba?” Açsam mı açmasam mı ikilemi içinde, kızımın; “ – Baba, sakın tanımadığın numaralara yanıt verme, telefonuna girerler, konuşurlar, parayı sana ödetirler”  uyarısı aklıma geldi! Açmadım… Köpeğim Popi, döşemenin üzerindeki küçük halısında horlayarak uyuyor! İçimden; “ – Ohhh, hiçbir derdi yok, keyif keka! Ne telefon, ne bilgisayar! Ekmek elden, su gölden; manzara yirmi dört ayar!” diye düşündüğüm esnada… “ – Zırrrrtt…” Sadık köpeğim Popi de uyandı. “ – Ne bu zırıltı sahip?” dercesine baktı bana! Telefon çalmaya devam ediyor. Bu defa inanın küfür etmedim; biraz önceki numara ekranda.. Açsam mı, açmasam mı? Ya bir tanıdıksa? İçimden “ – Aç anasını sattığım, kimse kim?” Aç düğmesine bastım… “ – Eyi da açtın be bay! “ Sesinden kim olduğunu çıkaramadım. Zaten telefondaki bütün sesler davudi gelir bana… “ – Sen kimsin be uğursuz adam; tam uyumak üzereydim, zıırrtzırrtt…” “ – Adama bak! Ben gece rahatsız etmeyeyim diye buradan gece yarısı arıyorum; sen bize fırça çek!” Gecenin bir yarısında arıyorsa bu beyefendi ve bizde henüz öğle saati ise, öbür yarı küreden arıyor demektir… Şimdi merakım bir o kadar daha çoğaldı. Uykum iyice dağıldı. Popi’nin çok canı sıkılmış olacak ki, açık kapıdan sıvışıp gitti.. İki defa havvhavvv da havhavv diye bağırınca… “ –Nedir be Kıvanç o hav- huv sesleri, köpekleri daha dutan galiba!” “ – Ha ha, köpeklerim beni rahatsız ettiğini anladılar, seni kışkışlamaya uğraşırlar.” Adını söyleyince anımsadım… On yıl kadar önce, dünyanın öbür yarı küresine göç eden samimi bir dosttu arayan. İyi ki telefonu açmışım. Hasret giderdik. Giderken benden biraz borç para almıştı. Gittikten iki ene sonra borcunu döviz bazında gönderdi! O yüzden, bana bir defa daha teşekkür etti! Cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi anımsattı; “ – Kim kazanır? “ diye sordu! Şaka ile, “ – Seni ne ilgilendirir?” dedim “ – Bedenimiz buralarda, sevgimiz, aşkımız, ruhumuz oralarda kaldı” dedi. Tekrar sordu… “ – AKINCI kazanır mı sevgili dostum?” “ - Bizim gönüllerimizde çoktan kazandı… Kaybetse de, o bizim gönlümüzün Cumhurbaşkanı…” dedim. Sevindi! “ - Kazanırsa, o gece arkadaşlarla şampanya patlatacağız “ Siz, çok uzaklarda şampanya patlatın sevgili dostlar! Biz, makus talihimizi patlatacağız insanlık, eşitlik ve adalet adına…. (*) Bir türlü düzelmeyen kader!  

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.