MAHMUT ALINAK’A YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR: ÇÖP TOPLAMAK VE HUSUMETLİ AİLELERİ BARIŞTIRMAK

Evine yapılan baskınla dört gün önce gözaltına alınan Kürt siyasetçi ve yazar Mahmut Alınak’a emniyette “Mehmet Tunç ve Bêkes” kitabının gelirini Tunç’un ailesine bağışlaması, akrabaları ile yapılan sohbetler, husumetli iki ailenin barışına aracılık teklifi ve Diyarbakır’da çöp taşıyıcıları ile birlikte çöp toplayarak kamuoyu nezdinde duyarlılık oluşturma yönündeki girişimiyle ilgili sorular soruldu. Alınak bugün savcılığa çıkarılacak.

Kürt siyasetçi, avukat ve yazar Mahmut Alınak, 13 Şubat’ta Kars’taki evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı.

Kendisiyle görüşen avukatı aracılığıyla mesaj gönderen Alınak, “Onur kavgası çocukluğumdan beri hep benim bir parçam oldu. Ben onur kavgasındayım. Benim gibi aydınların tutuklanması gerekiyor. Beni merak etmeyin” demişti.

“Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla gözaltına alınan Alınak’ın gözaltı süresi Pazartesi gününe (17 Şubat) kadar uzatılırken, dosyasına ise gizlilik kararı konulmuştu.

Kitap gelirini bağışlaması suç sayıldı

Emniyetteki ifadesi tamamlanan Alınak’ın gün içerisinde savcılığa çıkarılması bekleniyor.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Mahmut Alınak’a emniyette “Mehmet Tunç ve Bêkes” kitabının gelirini Mehmet Tunç’un ailesine bağışlaması, akrabaları ile yapılan sohbetler, hükümete yönelik eleştirel yazıları, husumetli iki ailenin barışına aracılık teklifi ve Diyarbakır’da çöp taşıyıcıları ile birlikte çöp toplayarak kamuoyu nezdinde duyarlılık oluşturma yönündeki girişimleri suç unsuru olarak gösterildi.

Emniyette “Mehmet Tunç’un örgüt üyesi olduğu ve örgütün bir üyesine neden yardım yapıldığı” sorusuna Alınak’ın “Bugün olsa yine yaparım. Mehmet Tunç’un ailesini yaptığım yardım nasıl bir suç olabilir?” cevabını verdiği aktarıldı.

Alınak’ın katıldığı “barış yemekleri ve husumetli ailelerin barıştırılmasına” ilişkin soruya ise, “Barış için bu halk bana sorumluluk vermiştir. Bunu yapmak insan olarak bir görevim” yanıtını verdiği belirtildi.

Çöp toplamak da suç sayıldı

Alınak’a isnat edilen eden suçlamalardan biri ise bir telefon görüşmesinde yaptığı “Diyarbakır’daki çöp toplayıcılarıyla çöp toplayalım. Yaşanan bu yoksulluk ve açlık meselesine ilişkin bir hassasiyet oluşur” sözü oldu.

Bu konuşmayı “örgüt üyeliği” olarak soran emniyet yetkililerine Alınak’ın “Bu saçma ve basit suçlamalar devletin ne kadar acze düştüğünün göstergesidir. Bu saçma sapan iddialarla evimi kuşattınız ve bunca gündür beni burada tutuyorsunuz. Bunun tek amacı siyasi düşüncelerimizi yargılamaktır” cevabını verdiği aktarıldı.

Yine Alınak’a bir yazısında geçen “Kürdistan” kelimesi de soruldu.

“Kürdistan bir gerçekliktir. Ne kadar inkar ederseniz edin Kürdistan vardır ve bunu söyleyeme devam edeceğim” diye Alınak’a polisin “Kürdistan diye bir yer yok” dediği, Alınak’ın da “Sen yok demeye devam et. Ben Kürdistan’ın var olduğunu söylemeye devam edeceğim” yanıtını verdiği belirtildi.

“10’uncu kez cezaevine konulmak istenmekte”

Alınak’ın oğlu da olan avukat Bişar Abdi Alınak, “Müvekkilim Mahmut Alınak, 10’uncu kez cezaevine konulmak istenmektedir. İstiklal mahkemelerini kıskandıran günümüz yargısı, hiçbir dönem bu denli pervazsızlaşmamıştır. Hukuk ve hak mücadelemiz sonuna kadar sürecektir” dedi.

Mahmut Alınak hakkında

Kars’ın Digor ilçesinde 1952 yılında doğdu.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.

Avukat olan Alınak, 1987 genel seçimlerinde SHP’nin Kars adayı olarak Meclis’e girme hakkı kazandı.

Dört yıl sonraki erken genel seçimlerinde ise HEP-SHP ittifakının Şırnak adayı olarak milletvekili seçildi.

Daha sonra Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kars İl Başkanlığı görevini de yürüttü.

1994’te milletvekili iken dokunulmazlığı kaldırılan ve Orhan Doğan, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Sırrı Sakık, Leyla Zana ile birlikte tutuklanan Alınak, cezaevinde ilk iki kitabını yazdı.

1997’de kaleme aldığı Şiro’nun Ateşi adlı kitap, DGM tarafından yasaklandı.

Son olarak ise 2017’de CHA Yayınevi’nden çıkan “Mehmet Tunç ve Bêkes” adlı kitabı yasaklanarak, toplatıldı.

Birçok kez cezaevine giren Alınak, 2011 yılının Aralık ayında KCK operasyonları kapsamında tutuklandı, 18 Temmuz 2012’de tahliye edildi.

İşkence konusunda kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek 14 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılan Alınak, Kars Açık Cezaevi’nden denetimli serbestlikle bırakıldı, daha sonra uygulanan tedbirleri reddettiği gerekçesiyle tekrar 16 Eylül 2014’te cezaevine konuldu.

Alınak, 5 Aralık 2014’te tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden serbest bırakıldı.

Eserleri: HEP, DEP ve Devlet – Parlamento’dan 9. Koğuşa-2 (1996), Şiro’nun Ateşi (1997, 2011), Nazo (1998), Tarihin Çarmıhında Güneş Ülkesi (2011), Köpekler Manifestosu (2012), Ateşte Yıkanmak (2013), 1918 – Aşk Hicran ve İsyan (2016), Mehmet Tunç ve Bêkes (2017), Keşke (2018)