MAÇ DEĞİL, ŞOV GÜZELDİ

Girne 20 Temmuz Stadına Mete Adanır'ın isminin verilmesi ve heykelinin açılışının yapılmasına tüm Hükümet başta Sayın Başbakan olmak üzere katılınca, futbolseverler de yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye takımlarının Girne'de yaptığı maçlar dışında ben böyle kalabalık görmedim. Bırakın normal tribünleri, kale arkasının tümü ve tellerin önü tamamıyla dolu idi.

Açılışı yarın yazacağımız yazıya bırakıp maça gelelim.

Hani "kör dövüşü" desek yeridir bu karşılaşma için. İlk 15 dakika Doğan'ın baskısı altında geçti. Sonra T. Ocağı sazı eline aldı ama kale önü mücadeleler genelde savunmada eridi.

T. Ocağı belki ilk maçında ezeli rakibi DTB'ne yenildi ama kadrosunu DTB'nden daha çok beğendim.

Savunmada Coşkun'la Kaan çok iyi ikili olmuşlar. Coşkun tüm topları kesti. Fizik olarak da bu sezon iki stoper olarak iyi iş çıkaracaklarından şüphem yok. Yunus rakibin ataklarını kesmede başarılı, topu oyuna sokma konusunda sanki futbola yeni başlamış bir futbolcu gibi acemi.

Orta sahada oynayan James ve Burak çok çalıştılar ama Deniz dahil bir türlü topu Ertaç ve Uzokwe ile buluşturamadılar. Haliyle bu da Ertaç'ı kızdırdı. Uzokwe çok iyi bir transfer. Müthiş işler yapacak gibi. Top tekniği mükemmel, inanılmaz hızlı adam geçiyor. Bir de kendisini göstermek amacıyla ille de gol atayım diye topla fazla oynamasa, belki de TOL dün yenilmezdi.

Maç berabere biter diyorduk ama bana göre Doğan'da en çok iş yapan futbolcu olan  Kenan'ın kullandığı taç atışını T. Ocağı savunması uzaklaştıramayınca, topa son dokunan Ahmet Saygı topu kaleye gönderdi. herkese çarpa çarpa kaleye giden topu kaleci Cenk de bizimle beraber ağlarda gördü.

İkinci yarıda Salih Güvensoy'un yerine oyuna alınan Tümahan takımda oynamak istiyorsa, biraz daha sorumluluk taşımalı. 46 da girdi, 47 de ilk sarı kartı, 81 de ikinci sarı kartı görerek takımını 10 kişi bıraktı. Üstelik 1-0 önde olmalarına rağmen. Eğer o dakikadan sonra uzatma dahil tek kale oynayan T. Ocağı futbolcuları heyecandan son vuruşlara dikkat etseler, beraberlik gelmesi işten bile değildi.

Özetle maç adına söylenecek bir şey yok ama inanılmaz taraftar toplulukları harika idi. Bir de DTB'nin 10-12 kişiyi geçmeyen öğrenci taraftarları küfürsüz tezahürat yapsalar, harika olacak.

Bir kutlama da Spor Dairesi'nin Girne çalışanlarına. Mükemmel bir stat atmosferi yaratmışlar. Işıklarıyla, skor bordu ile, çim zemini ile, tribünleri ile her şey harika idi.

Keşke her karşılaşmada böyle bir atmosfer yaşansa da, varsın futbol kalitesi bize zevk vermesin.