LİMAN DEĞİL HARABE

Nadire Bahadi

Mağusa Limanı’nda yıllardan beri devam eden sorunlar belediye kantarında yaşanan yoğunluk ve trafik çilesi ile yeniden gündeme geldi. Serbest limanda Toprak Ürünleri Kurumu’nun ihalesi ile ithal edilen balya, soya ve mısır yüklerinin nakliyesi hem işçi, hem de çalışanın sağlığı ile oynuyor. Serbest limanda nefes almak neredeyse imkansız hale gelirken, limanın sorunları bu kadarla da bitmiyor. Yolundan, yolcu salonuna ve limanın işleyişine kadar pek çok sorun barındıran Mağusa Limanı’nın elden geçirilmesi gerekiyor.

Limanda nefes alınmaz halde

Mağusa Limanı’nda Toprak Ürünleri Kurumu’nun ihalesi ile ithal edilen balyaların bir süreden beri tahliyesi yapılıyor. Gemiden boşaltılan balyalar tırlara yüklenirken, gemi boşaltımı sırasında balyalardan dökülen kalemler ise serbest liman bölgesine yayılmış durumda. Nakliyeyi gerçekleştiren işçiler maske ile kendilerini koruma altına alsa da balya tozları hem çalışan hem de işçi için limanda nefes almayı güçleştiriyor. Rüzgarın etkisi ile limana yayılan balya tozları ayrıca kaşıntıya da yol açıyor. Balyanın yanı sıra gemilerden soya ve mısır yükleri de tahliye ediliyor. Toz halindeki soya gemilerden iş makineleri yardımı ile kamyonlara boşaltılırken yükün çoğu ise yerlere dökülüyor. Nakliye işleminin tamamlanması ile yerlere dökülen yükler toplanmaya çalışılsa da deniz de balya, soya ve mısır tozlarından nasibi alarak kirleniyor.

Konteyner yük için yeterli alan yok

Serbest limana gelen konteyner yükler limanda yük alanına indiriliyor. Liman Başkanlığı Dairesi binası etrafına indirilen konteyner yükler için ise limanda yeterli alan bulunmuyor. Serbest liman ve liman bölgesi ithal edilen yükler için yetersiz kalıyor.

İş yoğunluğundan izin talebi arttı

Mağusa limanı gerek TÜK ihalesi nedeni ile gerekse ithal gelen başka yükler nedeni ile oldukça yoğun günler geçiriyor. Havadis’e gelen şikayete göre ise iş yoğunluğu nedeni ile gümrük çalışanlarının izin talepleri artarken, limanda evrak işleri ağır aksak ilerlerken, nakliyecilerin de gümrükten mal kurtarma işlemleri oldukça yavaş ilerleyerek mağduriyete yol açıyor.

Yollar köstebek yuvası

Limanda ağır vasıta ve iş araçlarının yoğunluğu nedeni ile yollar köstebek yuvasına döndü. Derin çukur ve ağır yük yüklü tır ve kamyonlar nedeni ile kayan yollar sürücüler için tehlike saçıyor. Çukurun birinden kaçmaya çalışan sürücü bir diğerine düşmek zorunda kalırken, oldukça pahalı iş makineleri, ağır vasıtaların yanı sıra salon araçlarda da hasar meydana geliyor.

Yolcu salonu içler acısı

Limanın en büyük sorunlarından biri ise yük gemileri ile yolcu gemilerinin aynı bölgede bulunması. Limana bir yandan yük indirilirken, hemen yanına demirleyen yolcu gemisinde de her hafta yüzlerce yolcu adaya ülkeye giriş yapıyor. Yolcuların giriş ve çıkış yaptığı yolcu bekleme salonu ise içler acısı. 1 adet x-ray cihazı ile yolcu bagajlarının kontrolü sağlanmaya çalışılırken, yoğunluk yaşanması halinde ise teknolojiden oldukça uzak olarak bagajlar el yordamı ile kontrol ediliyor. Yolcu salonunda en büyük sorunlardan biri ise ne çalışanlar ne de yolcular için sağlıklı ve kullanışlı tuvaletlerin bulunmaması. Kötü koku nedeni ile nefes alınamayan ve temizlikten uzak tuvaletler hastalık saçarken, tuvaletlerde ne elektrik ne de su var. Erkek tuvaletlerinde 3 pisuardan 2’si yıllardan beri bozuk olması nedeni ile üzerine naylon poşet geçirilerek kullanılmaz haldeyken, tuvaletlerin sifonu da çalışmıyor. Kadın tuvaletlerinde ise yıllardan beri işlevini yitirmiş haldeki 2 tuvaletten birinin kapısına kilit vurulmuşken, kullanıma açık tuvalet ise sağlık koşullarından uzak durumda.