LEFKOŞA MARATONU’NUN ARDINDAN
Oshan SABIRLI
20 Ekim 2014 Pazartesi 09:37
Spor maalesef benim yaşamımda önemli bir yere sahip değilken, dün çok özel bir spor aktivitesine, Lefkoşa Maratonu'na katıldım. Pazar günleri daha sakin bir gün geçirmeye çalışırken saatin alarmı beni 07.45’te uyandırdı. Pencereden dışarıya baktığımda gümüş renkli bir Pazar gününe uyandığımı fark ettim. Meteoroloji raporları Pazar gününde sağanak yağmur ve rüzgârdan bahsediyordu. Bir an tekrar yatsam mı diye düşündükten sonra “yapacak çok önemli bir işim var” diyerek hazırlanmaya başladım. Lefkoşa Maratonu için kayıt yaptırmaya fırsat bulamamıştım. Evden çıkarken sırılsıklam yıkanmayı göze alıp, Lefkoşa Türk Belediyesi önüne doğru yola koyuldum. Bir yandan da matematik hesapları yapıp, hayvan barınağı için ne kadar para toplanabileceğini hesaplamaya koyuldum. 10 TL kayıt ücreti ile yüz kişi katılsa Bin TL, beş yüz kişi katılsa 5 Bin TL şeklinde matematik hesapları ile hayvan barınağına bu maratonun ne kadar katkı sağlayabileceğini düşündüm. Parmak hesabı ile bu parayı hesaplarken, aslında bir günlük maraton ile bu işin içinden çıkılamayacağını gayet net fark ettim. Onbinlerce insan katılacak olsa ancak bu barınağın tamamlanabileceği realitesi beni üzmeye yetti. Hayvan barınağı konusunda LTB Başkanı ve meclis üyelerine büyük görev düşüyor. Mevcut imkânsızlıklar içerisinde vatandaşların, elini taşın altına koyması şart oldu. Üstelik enkaz şeklinde olan bir belediye için hayvan barınağı projesi lüks gibi gözükebilir. LTB’nin durumunu, Lefkoşa’yı düşünürken, Harmancı’ya toplumun gözünde büyük destek olduğunu görüyoruz. Bir başkent belediyesine yakışamayacak günleri, çöp kokularını, devrilen bidonları, eylemleri düşündükçe ne kadar çok yol aldığımızı daha net fark ediyoruz. Çağdaş kent olmak için kültürel, sanatsal ve sportif aktivitelere olan ihtiyaç var. Beledi hizmetlerde, bir tek yol süpürmenin, çöp toplamanın yeterli olamadığı bir dünya düzeni yaşıyoruz. Ben, dün itibarıyla, en azından ilk attığım adım olarak katılım ücret ile de olsa, hayvan barınağına katkı koymak istedim. Bu ilk adımdı. Hem kendi adıma hem de yöneticisi olduğum medya grubu adına, ülke sorunlarına olduğu kadar hayvanlara da duyarlı bir kuruluş olmamızın sorumluluğu ve samimiyeti ile benzer faaliyetlere her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu da kaydetmek gerek. Dün ne mutlu ki maraton başladığında çiseleyen yağmur durmuştu. Start çizgisinde iş dünyası ve siyasetin birçok renkli siması vardı. Maratona katılan hemen herkesin sorumluluk bilinci, entelektüel düzeyinin yüksekliği bu ekip ile bu ülkede çok güzel şeylerin samimiyetle yapılabileceğini gösteren türdendi. Özetle, hedefe ulaşıldı. Maraton ile çok güzel bir ilk adım atıldı. Bize düşen görev bu projeyi sırtlamak ve daha güzel günlere doğru hep birlikte adım atmaktan başka bir şey değil. İyi bir hafta geçirmeniz temennisi ile.
GÜNÜN FOTOSU
Filistin’de neler olduğuna dair haberler her gün farklı şekillerde bizimle buluşurken belirsizlik devam ediyor. Haber kaynaklarından gelen haberler ise güvenilmez şekilde ifade ediliyor. AP fotoğrafçısının çektiği bu resim savaş oyununun güzel bir oyun olmadığını anlatan savaşın çocuklarını en net şekilde ortaya koyan türden. Savaş ve çocuk çelişkisini gözler önüne seren fotoğraflar arasında Bir Amerikan askeri olan Reece Lodder’in objektifine takılan fotoğrafta Afgan çocukları ve Afgan Milli Polisi’ni görüyorsunuz. Çocukların dünyasında kim düşman, müttefik kim karmaşası yaşanıyor.
Nostalji
Bir döneme damgasını vuran 3 isim eski arşiv fotoğrafları arasında güne yansıyor. Fotoğraftakiler (soldan sağa) Nejat Konuk, Rauf Denktaş ve Sedat Baker
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.