Lefke Bölgesi Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) Platformu, bölgede yaşanan sorunlara ivedilikle çözüm bulunmaması halinde, haziran ayından itibaren “şok eylemler” yapacakları uyarısında bulundu. 

Lefke Bölgesi Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) Platformu Koordinatörlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, Lefke’nin ilçe olarak ilan edildiği tarihin üzerinden dört yıl geçtiği, bu sürede dört farklı hükümetin göreve geldiği anımsatılarak, buna rağmen ilçe olmanın gereklerini yerine getirmek için bölgede “tek bir çivi bile çakılmadığı” savunuldu. 

Açıklamada, bölgenin sorunlarına değinilerek, polis müdürlüğünün tekrar kurulması, Cengiz Topel Hastanesi’nin ilave kısmı zaman kaybetmeden inşa edilmesi, CMC atık alanı ve yarattığı çevre kirliliğine ilişkin sorunların çözülmesi, Güzelyurt – Lefke duble yolunun tamamlanması ve Aplıç kapsının açılmasına yönelik talepler dile getirildi. 

Lefke’nin ekonomik geleceğini eğitim, turizm ve tarıma bağladığına vurgu yapılan açıklamada, bu üç alanda da yatırım yapan yöre insanına geciktirilmeden katkı sağlanması talep edildi. 

“LEFKE İLÇE OLDU AMA GEÇMİŞ KAZANIMLARINI BİLE KAYBETTİ”
Açıklamada, 27 Aralık 2016’da Cumhuriyet Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı kararla, yıllar önce ilçe statüsünü kaybetmiş olan Lefke’nin, KKTC’nin 6. ilçesi olarak ilan edildiği anımsatıldı. 

Lefke’nin 6. ilçe oluşundan bu yana geçen dört buçuk yıllık sürede ilçe öncesi statüsü olan bucak statüsünden kurtulamadığı, hatta geçmiş kazanımlarını bile kaybettiği savunulan açıklamada, Lefke Kaza Mahkemesi’nin Lefke’deki oturumlarını tatil edip 16 Eylül 2018 tarihinden itibaren Güzelyurt’ta oturum yapmaya başladığı anımsatıldı. 

Açıklamada, Cengiz Topel Hastanesi’nin personel sayısının azaltıldığı ve verdiği sağlık hizmetlerinin küçültüldüğü belirtilerek, Sivil Savunma, bazı devlet dairelerinin ve bir ilkokulun da kapatıldığı kaydedildi. 

“İLÇE OLMANIN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEK İÇİN TEK ÇİVİ ÇAKILMADI”
Lefke’nin ilçe oluşundan bu yana dört hükümet değiştiği belirtilen açıklamada, ilçeleşme esnasında Özgürgün, daha sonra Erhürman, takiben Tatar ve Saner hükümetlerinin görev aldığı ancak geçen dört yıllık süre ve değişen dört hükümete rağmen Lefke’de “hiçbir şeyin iyiye ve ileriye gitmediği” savunuldu. 

Hükümetlerin, Lefke’nin sorunlarına çözüm getirmediği, “ilçe olmanın gereklerini yerine getirmek için tek çivi çakılmadığı” kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Şimdi Covid-19 pandemisi bahane edilmek istenmektedir. Pandemi 1 yılı aşkın süredir yaşamımıza girmiş olup daha uzun süre devam edeceğe benzemektedir. O nedenle pandemi bahane edilerek Lefke İlçesi’nin gereklerini yerine getirmemeyi Lefkeliler kesinlikle affetmeyecek günü geldiğinde reaksiyonunu gösterecektir.”

“MİLLETVEKİLİ VE YEREL SEÇİMLERİN BOYKOT EDİLMESİ TARTIŞILIYOR”
Lefke Mahkemesi’nin Güzelyurt’a taşınmasına ilk reaksiyonun Anayasa değişiklik referandumunda gösterildiği belirtilen açıklamada, Lefke’nin “oylarının referandum sonucunu belirlediği” belirtilerek, bundan sonraki reaksiyonun daha ciddi sonuçlar yaratacağı ileri sürüldü. 

Açıklamada, yapılacak milletvekili ve yerel seçimlerin boykot edilmesinin sivil toplum örgütleri arasında tartışıldığı kaydedildi. 

“POLİS MÜDÜRLÜĞÜ TEKRAR KURULMALI… CENGİZ TOPEL HASTAHANESİ’NİN İLAVE KISMI ZAMAN KAYBETMEDEN İNŞA EDİLMELİ”
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) öğrencileriyle birlikte, nüfusu 30 bine yaklaşan Lefke ilçesinde asayişi bir karakolla sağlamanın mümkün olmadığı vurgulanan açıklamada, 1977 yılında Lefke’den uzaklaştırılan polis müdürlüğünün tekrar kurulması gerektiği belirtildi. 

Sivil Savunma Teşkilat binasının tamir edildiği ancak Güzelyurt’a taşınmış olan Sivil Savunma Dairesi’nin henüz Lefke’de yeniden açılmadığı kaydedildi. 

Cengiz Topel Hastanesi’nin öneminin pandemide bir kez daha ortaya çıktığına işaret edilen açıklamada, hastanenin 120 yatak kapasiteli ilave kısmının tüm fonlar zorlanarak ve daha fazla zaman kaybedilmeden inşa edilmesi gerektiği belirtildi. 

CMC atık alanı ve yarattığı çevre kirliliğinin gelmiş geçmiş tüm hükümetler tarafından “hep yok sayıldığı” savunulan açıklamada, “Lefkeliler Doğu Akdeniz’in en büyük çevre felaketi ile birlikte yaşamak zorunda olmadıklarını şok eylemlerle kanıtlayacaktır” denildi.

LAÜ öğrencilerinin bölgeden ayrılmasının öğrencilere hizmet vermek için ciddi yatırımlar yapan esnafı iflasın eşiğine getirdiği kaydedilen açıklamada, bazı dükkanların kapandığı belirtildi. 

“OKUL ÖNCESİ EĞİTİM MERKEZİ, GÜZELYURT – LEFKE DUBLE YOLU VE APLIÇ KAPISI”
Erdal Abit İlkokulu’nun kapatılmasından sonra Denizli bölgesine açılması kararlaştırılan Okul Öncesi Eğitim Merkezi’nin 2021-22 ders yılı başlangıcında eğitime hazır hale getirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, gerekli kaynağın hazır olduğu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanının koordinasyonu sağlamasının beklendiği kaydedildi. 
Güzelyurt – Lefke duble yolunun tamamlanması için istimlak ve benzeri sorunların çözüldüğü kaydedilen açıklamada, 2013 yılından bu yana yapımı süren yolun artık tamamlanması talep edildi. 

Açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Aplıç Kapısı’nı açmasına rağmen, hükümetin bunu görmezlikten geldiği ve kapıyı açmamakta ısrar ettiği iddia edildi. 

“TARIM ÜRETİCİSİ VE HAYVANCILARIN SORUNLARI ÇÖZÜMLENMELİ”
Lefke’nin ekonomik geleceğini eğitim, turizm ve tarıma bağladığına vurgu yapılan açıklamada, bu üç alanda da yatırım yapan yöre insanına geciktirilmeden katkı sağlanması gerektiği belirtildi. 

Açıklamada, “Traktör ve aksamları ile hayvanlarını satma noktasına getirilmiş olan tarımsal üretici ve hayvancıların sorunları da çözülmelidir.” denildi. 

“MÜCADELE ARTAN BİR TEMPOYLA SÜRECEK… HAZİRAN AYINDAN İTİBAREN ŞOK EYLEMLERLE TEPKİMİZİ ORTAYA KOYACAĞIZ”
Lefke ilçesinde yaşayanların “terk edilmişliği, ihmal edilmeyi, unutulmayı kader kabul etmeyip mücadele ettiği” belirtilen açıklamada, bundan sonraki dönemlerde de mücadelenin artan bir tempoyla süreceği, “sergilenecek reaksiyonun geçmiştekilerden daha güçlü ve sert olacağı” kaydedildi. 

Açıklamada, tüm yetkililere, mazereti bir tarafa bırakarak Lefke bölgesinin sorunlarını ivedilikle çözme çağrısında bulunularak, aksi taktirde, hükümete başka ikaz yapmadan haziran ayından itibaren şok eylemler yapılacağı belirtildi.