LANET OLSUN HEPİMİZE!
Derviş DOĞAN
09 Mart 2016 Çarşamba 08:06
Yolda seyir halindeyim.
Radyoda Mağusa’da feci kaza diye başladı spiker detayları vermeye.
2.5 yaşında ki Doğa bebeğin ölüm haberi geldi ardından.
Boğazım düğümlendi.
Kalbimin tam ortasında hissettim acısını.
Soğuk soğuk terlemeye başladım.
Gözlerimden süzülen 2 damla yaşa mani olamadım.
Hoş olmak da istemedim.
Küçük oğlum sorduğu zaman da ağladım babam dedim.
Masum bir bebeğe ağladım.
Anasının, babasının gözünden sakındığı üzerine titredikleri evlatları birilerinin ihmali ve bir başkasının hatası sonucunda yaşamını yitirmişti.
Ellerinden kayıp gitmişti.
2 evlatları ise şans eseri kurtulmuştu bu ateş çemberinin içinden.
Yazık günah değil mi?
Kelimelerin yetersiz kaldığı fayda etmediği bir acı bu.
Başkalarının ihmali ve hatası sonucu bir eve daha düşürülen koca bir ateş.
Düştüğü yeri yakan, kavuran bitiren.
Telafisi olmayan bir felaket.
Sonra aklımdan yine geçirmeye başladım.
Yine kahrettim.
Nasıl bir ülke olduk böyle diye kendi kendime sordum durdum yol boyunca.
Yol desen yol değil.
Şöför desen şöför değil.
Kazanın meydana geldiği güzergah alt yapı eksiklikleri ile dolu çok kötü bir güzergah.
Bu güzergahta meydana gelen kazaların nerede ise tamamı ölümle sonuçlandı.
Ne arayan var ne soran.
Ne önlem alan var, ne ilgili olan.
Bu nasıl bir sorumsuzluktur diye sormaya takatım kalmadı artık bu ülkede.
Lanet olsun.
Hepimize lanet olsun.
Ki el birliği ile yaşanamaz hale getirdik bu ülkeyi.
İki kuruşluk menfaat için, cibiliyetsiz, kabiliyetsiz insanları seçerek bu ülkeyi yönetmelerini sağladık.
Sonuç ortada.
Çökmüş bir yapı.
Kokuşmuş bir düzen.
Beceriksiz yöneticiler.
Ve bunların ihmalleri sonucu mağdur olan insanlar.
Kimin eli, kimin cebinde belli olmayan bir yapıda yaşamaya çalışıyoruz.
Ne düzen var.
Ne nizam.
Öylesine yaşıyoruz.
Hepimiz Allaha emanet.
Bu ülkeye güya okumaya geliyorlar.
Lakin kayıt yaptırıp okula gitmiyorlar.
Altlarında birer kiralık araba, ya da lüks özel arabalar yollarda dehşet saçıyorlar.
Öğrenci statüsünde adaya gelen bir kişi 70 lira günlüğü bedel ödeyip araba kiralayabilir mi sizce?
Ya da 20,30 bin Euro ödeyip araba satın alabilir mi?
Lüks yerleşim yerlerinde kalabilecek kadar ayrıcalıklı öğrenci olma ihtimalleri nedir?
Var mı böyle bir lüks?
Belki tek tük.
Ender görülebilir.
Ailesinin imkanları müsaittir ve yapabiliyorlardır.
Bu anlaşılabilir.
Ancak son yıllarda özellikle Nijerya uyruklu öğrencilerin ve/ veyahut öğrenci statüsünde adaya gelip de lüks hayat yaşayanların olduğunu yalın gözlerle görebiliyoruz.
Adli olaylara da baktığımız zaman Nijerya uyruklu insanlarda suçaişleme oranlarında artışlar olduğunu anlıyoruz.
Günlük gazetelerde çıkan polislik olayların haberleştirilmesinden bunu anlamak da zaten mümkün.
Peki bu da neyi gösteriyor?
Öğrenci statüsü adı altında adaya gelen bir nüfusun bu adada illegal bir takım yasal olmayan işlerle uğraştıklarını.
Uyuşturucu, kara para işleri vs.
Bunlar eğer bizlerin dikkatini bu şekilde çekebiliyorlarsa,, eminim adli makamların da dikkatlerini çekiyorlardır.
Dolayısıyla konuyu onlara bırakalım.
Biz dönelim kiralık araba mevzusuna.
Yerli veyahut yabancı uyruklu birisine araç kiralarlarken dikkat ettikleri kriterler nelerdir?
Mesela ehliyette bir sınır var mıdır?
Örneğin 3 yılllık ehliyet sahibi olmak gibi.
Ya da ne bileyim 2 yıllık vs.
Yabancı uyrukluların ehliyet belgelerinin gerçek olup olmadığını nasıl anlıyorlar?
Burada devletin bu belgeleri teyit ettiği bir sistem var mıdır?
Yoksa cebinden çıkarttığı ve bu benim ülkemde aldığım ehliyetimdir dediği belgeyi sürüş ehliyeti olarak mı kabul ediyorlar?
Gördüğünüz gibi konunun mualakta kalan birçok yönü vardır.
Bu tabi işin prosedür ayağı.
Bir de intibak ayağı vardır.
Buna bulunduğun ülkeyi ne kadar tanıyorsun da diyebiliriz.
Altlarında kiralık ve/veyahut kendilerine ait araçlarla yollara çıkan bu insanların ülke trafiği hakkında ne kadar bilgiye sahip oldukları mevzusu mesela.
Bunun için yabancı uyruklulara yönelik devletin uygulayabileceği eğitim programları var mıdır?
Uyum sağlama adına yapılan.
Tabi başlı başına trafikle ilgili.
Bildiğim kadarı ile yok.
Dolayısı ile Nijeryalı veyahut başka milletlere ait insanların bir vesile ile ülkeye gelip buralarda yaşamaya başlamaları ile birlikte ortaya çıkabilecek sıkıntıları en aza indirgeyebilmek için devletin ilgili kurumlarının başta üniversiteler olmak üzere sıkı bir işbirliğine gitmesi kaçınılmazdır.
Denetleme noktasında..
Özellikle öğrenci statüsünde gelip, kayıdını yaptırıp, ancak okula bile uğramayanların akibetini araştırabilmek adına birşeylerin yapılabileceğini düşünüyorum.
Hatta öğrenci statüsünü sırf bu adada kalabilmek için kullananların da sıkı takibe alınabileceğini ve hatta amacını aşmış, herhangi bir suça karışmış olanların adadan gönderilmesi dahil birçok önlemin yasal çerçevede alınabileceğine inanıyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.