25 Ekim 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa24°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele24°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ

Arif Alasya

09 Mayıs 2016 Pazartesi 08:15

Yukarıdaki bu başlığı görünce heyecan duyanlarımız var. Ama bence hiç de heyecan duyulacak bir oluşum değil.
Her geçen gün Sıtkı Süreyya Önderin tabiri ile Türkiye Cumhuriyetinin kalın bağırsağı olma yolunda dur durak demeden ilerliyoruz.
Özellikle Türkiye’de yasak olan her şeyi KKTC’de yasal hale getirecek kanunlar yaparak yasal hale dönüştürüyoruz. Üstelik bunları da ‘’Ekonomik ve sosyal kalkınma’’adına yapıyoruz.
Türkiye’de KUMAR yasak bizde anlı şanlı Kumarhaneler her gün yenileri eklenerek artmaya devam ediyor. Sonuçta adaya gelecek gerçek turistlerin yerine KKTC ekonomisine katkı koymayan, sadece kumarhane işletmecilerini zenginleştiren bir düzen kuruluyor. Nerdeyse buralara kumar oynamaya gelenler güneş yüzü görmeden adamızı terk ediyor. Sonra Türkiye gazetelerinde sayfa sayfa resimler yok bilmem hangi büyük sanatçı hafta sonu Kıbrıs’da konser vermiş salona bakarsanız birkaç kumar müdavimi yerli halkın dışında hep kumara oynamaya gelenler.
Gece kulüplerimiz maşallah modernleştikçe ve ışıltıları arttıkça artıyor. Buralarda fuhuş yapıldığı bilindiği halde adlarına modern genelev yerine gece Kulübü demeye devam ediyoruz.Hem de ne büyük özveri ile.Burada konsomatris adı altında çalışan kadınları devlet  hastanesinde haftada bir kez hastalık muayenesi yapılarak.Kulüpleri Çalıştırdığı kadın üzerinden vergilendirerek.Nasıl kalkınıyormuşuz ..
8 Mayıs 2016 tarihli Milliyet gazetesinde bir haber.’’50 bin Euro’ya taşıyıcı annelik’’Meğer Türkiye’de yasak olan taşıyıcı anneliği da biz yasal hale getirmişiz. Taşıyıcı anneler genelde Türkiye’den geliyor yüzme havuzlu villalarda kontrol altında yaşatılıyor, doğumdan sonra bir müddet adada kalıyor, sonra da parayı alıp gidiyor.
Böylesi yasalarla serbest bırakılmış nice çetrefilli işler var ki bunları uzattıkça uzatmak mümkün.
Bir de yasal olmayan ve ülkemizde yaşananlar var. Her gün yerel haberlerde bunları okuyoruz. Günü birlik soygun yapmaya gelenlerden tutun da uyuşturucu ticareti yapanlara kadar her şey var.
Peki bu kadar çok şey var da acaba geçen 41 yılda neden ekonomimiz dibe vurdu ve bir türlü çıkamıyor. Bunu sorgulayan maalesef yok. Sadece sorgularmış gibi bizi hükümete getirin hep bunları düzelteceğiz diyen siyasi parti ve politikacılar var.
Bu siyasi partilerimizin en çok kullandığı cümleler var ,’’Bizi gelip hesap soracağız’’’’Batmış ekonomiyi düzelteceğiz’’
Bu güne kadar ne gelenin ne de gidenin ne hesap sorduğunu ne de ekonomiyi kalkındırdığını göremedik. Her geçen gün daha da batıyoruz.
Bütün bunların ana nedeni ülkeyi biz yönetmiyoruz. Sadece gelen talimatları uygulayan hükümetlerle yönetiliyoruz. Bunu açıkça halkımıza da söylemiyoruz.
Halbuki bu durumun nedenini apaçık ortada. En önemli kurumlarımızı biz yönetmiyoruz.
İtfaiyemize varıncaya kadar Polis teşkilatımız GKK’ye bağlı.
Sivil savunma başkanlığımız bizim değil.
Merkez bankası müdürü Kıbrıslı olamaz.
G.K.Komutanı Kıbrıslı Türk olamaz.
Ekonomik programa yani dayatma paketlere itaat edilmedikçe maaş bile ödenemez.
Ne de güzel söylemişsin Sıtkı Süreyya Önder ‘’Kıbrıs Türkiye’nin kalın bağırsağıdır’’

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.