KUTUPLAŞMANIN SÜRECE KATKISI YOKTUR!
Derviş DOĞAN
09 Eylül 2016 Cuma 08:10
Rum lider Nikos Anastasiadis’ten çarpıcı açıklamalar peş peşe geliyor.
Anastasiadis:” Türkiye ile mütteffik olabiliriz, bölgede iş birliği yapabiliriz, anlaşmadan sonra RMMO dağıtılacak, anlaşmadan sonra Türkiye,Yunanistan ve Kıbrıs olarak iş birliklerimizi artıracak anlaşmalar yapabiliriz, çözümsüzlükten yana adada herşeyin daha güzel olacağına dair tavır koyanlar hayal aleminde yaşıyorlar”
Gibi ifadelerle çözüme dair ciddi beklentileri olduğunu ortaya koyuyor.
Bu elbette bir politika da olabilir.
Sayın Anastasiadis’in bu söylemlerdeki samimiyetini test edebilecek bir alet henüz geliştirilmedi belki ama, bundan sonra ki sürece bağlı olarak yaşanacak gelişmelerde bunu az da olsa gözlemleme şansına sahip olabileceğiz diye düşünüyorum.
Adanın şu sıralar hem Kuzey’inde hem Güney’inde bir red cephesi oluşturulmaya çalışılıyor.
Güney’de malum çevreler ki kilse bunların başında yer almaktadır ve tabi kilse ile birlikte hareket eden bir takım siyasi partiler ve onların uzantısı olan örgütler bu noktada cephelerini oluşturdular.
Kuzey’de ise oluşturulmaya çalışılan red cephesinin bunlardan pek farklı olmadığını görüyoruz.
Biz de bir takım siyasi partiler ve onların uzantısı haline gelmiş örgütler yavaş yavaş red cephesini hazırlıyorlar.
Kısacası hem Kuzey’de,hem Güney’de adanın mevcut durumuna devam etmesi için çabalar var.
Bu çabaların eğer o gün gelrse ve refaranduma gidilecek nasıl bir sonuç ortaya çıkartacağını hep birlikte göreceğiz.
Ancak henüz hiç bir şey ortaya çıkmadan, ve önümüze konan her hangi bir metin olmadan evet veyahut hayır deme konumunda olmayacağımız da bir gerçektir.
Burada adada yaşayan halkların sürece nasıl baktıklarına, neyi onaylayıp neyi onaylamayacaklarına kara verecekleri bir sürecin henüz içinde değiliz.
Ama görünen o ki buna çok yakınız.
Tabi ki her şey netlik kazandıktan sonra insanlar, düşüncelerine göre ortaya çıkartılacak metni değerlendireceklerdir.
Ve çok doğaldır ki buna onay vereceklerin yanında onay vermeyecekler de olacaktır.
Sonuçta herkesin bir görüşü vardır.
Herkes belli bir duruşa sahiptir.
Bunlar olağan şeylerdir.
Ve burada bunları esas alarak hepimizin dikkat etmesi gereken çok önemli bir unsur vardır.
Nedir o?
Kutuplaşmamak.
Birbirimizi kırmadan dökmeden bu sürece dahil olmak.
Ve her ne olursa olsun birbirimizi anlamaya çalışmaktır.
Aksi kendi içimizde kutuplaşacağız.
Bu da sürecin ondan sonra ki ayakları için bizlere bir fayda sağlamayacak.
Bölünmek sureti ile potansiyel gücümüzü heba edeceğiz bir birimizle didişirken.
Ha bunları niye yazıyorum?
Çünkü üzülerek görüyorum ki, gidişat birtakım siyasi erk eliyle o kutuplaşma sürecine doğru hızla ilerliyor.
Bu doğru bir yol değildir.
Dolayısı ile başta bu ülkeyi yöneten siyasi kimlikler olmak üzere, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, eli kalem tutan yazarlar çizerler ve tabi ki medya kurumları bu süreci toplumsal sorumluluk bilinci içerisinde geçirmek durumundayız.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.