Kıbrıs Türk toplumunun ilk kadın gazetecisi Bedia Remzi Özkan, ilk kadın uzman doktoru Selma Fehim, ilk özel üniversitesinin kurucusu Servet Sami Dedeçay, ilk başhemşiresi Türkan Aziz,  ticaret hayatına atılan ilk iş kadınlarından Vedia Barut, ilk kadın şairlerinden Urkiye Mine Balman, İlk kuaförlerden Cemiye İmre, ilk kadın sivil toplum örgütü kurucularından Gülten Feridun ve daha birçok değerli ilk ve öncü kadın…

Sanatçı Halil Öztunç, dün Atatürk Kültür Merkezi’nde açılışını gerçekleştirdiği “Kültür Tarihi Yolculuğunda Öncü Kadınlarımız” resim sergisinde, tanınan veya tanınmayan,  1940 yılı öncesinde doğmuş, topluma katkısı olan 32 Kıbrıs Türk kadınını, yaptığı portreler aracığıyla topluma tekrardan hatırlatıyor.

“Sanatımı toplumsal faydaya nasıl dönüştürürüm” sorusuyla projeye başladığını söyleyen resim sanatçısı Öztunç, TAK muhabirine sergiye ilişkin bilgi vererek, “portrelerindeki kadınların her birinin, geçmişte, yokluk dönemlerinde, büyük özverilerde bulunarak, toplum gelişimine katkı koyan kadınlar olduğunu” aktardı.

Öztunç, “Bu değerlerin isimlerini sanatla anmanın ve yaşatmanın önemli olduğu düşüncesiyle yoka çıktım” dedi. 

Henüz bir lise öğrencisiyken sanatla tanıştığını ve Kara Harp Okulu’ndaki imkanlarla kendini geliştirme fırsatı bulduğunu söyleyen Öztunç, emekliliğine kadar hevesli bir sanatsever olarak sadece sergileri takip ettiğini ve birkaç karma sergide yer aldığını söyleyerek, bu serginin ikinci kişisel sergisi olduğunu belirtti.

Öztunç, ilk sergisini, rahatsızlığından dolayı hayatını kaybeden, değer verdiği bir kişi adına “Özlemin Renkleri” adıyla 3 yıl önce açtığını hatırlatarak, ardından gelen 2 yıllık çalışmanın sonucunda, ikinci sergisi “Kültür Tarihi Yolunda Öncü Kadınlar” sergisini açmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Seramik sanatçısı kardeşi Fatma Özok ve bir kadın kuruluşu olan Girne Inner Wheel Kulübü’nden büyük destek alarak çalışmalarını yürüttüğünü söyleyen Öztunç, hazırlık sürecini şöyle anlattı:

“Pandemi işime yaradı. Bu süreçte alanında öncü 32 kadının portelerini çıkardım. Toplumun ilgisini çekeceğini düşündüm. İçerisinde sanatçılar, ressamlar var, doktorlar, radyo çalışanları, tiyatrocu, bilim kadınları var.

Bu kişileri araştırırken, yine yerli kitaplarımızdan yararlandık. Neriman Cahit’in, ki onun da resmi var, kitabından yararlandık. Ahmet An’ın “Kıbrıs’ın Yetiştirdiği Değerler” kitabından ve diğer araştırmacılarımızın eserlerinden yararlandık. Portredeki kadınların arasından hayatta olanlar var. Onların bildikleri var, önerilerini dinledik. Örneğin Latife Birgen Hanım’la görüştük. O, Ten Feizi’yi önerdi. Ardından ilk kadın tenisçimiz Özel Vassıf önerildi.  Hemen onu da ekledik. Bunlar, kadın kulüplerine, kadınlara öncülük yapmış kişiler. Aileleriyle irtibata geçtim, onların izinlerini, desteklerini aldım.”

SADECE PORTRE RESMİ DEĞİL, FOTOĞRAFLARLA YAŞAM ÖYKÜLERİ DE ANLATILIYOR

Elde edilen kaynak fotoğraflar üzerinden yaptığı portre resimlere, kolajlama yoluyla eklediği fotoğraflarla, bu kişilerin yaşam öyküsünü de yansıtan Öztunç, “Başka fotoğrafları da ekleyerek, sadece bu kadınların yüzlerini değil, aynı zamanda yaşam öykülerini aktarmaya çalıştım. Onları, kişiliklerini ön plana çıkarmak istedim. Ne ile uğraştıklarını, nerelerde bulunduklarını göstermek istedim” dedi.

“PORTRE YAPMAYI SEVİYORUM. BU SERGİDEN ALACAĞIM İZLENİMLE, BU SERİYE DEVAM EDEBİLİRİM”

Portre çalışmayı çok sevdiğini, bu sergiden alacağı izlenim, göreceği ilgiye göre diğer dönemlerdeki önemli kadınları da resimlemek istediğini ifade eden Öztunç, toplumun, özellikle genç neslin, sanata olan ilgisizliğine değindi ve toplumu sanat ve toplumsal değerlere daha duyarlı olmaya çağırdı.

CUMA GÜNÜNE KADAR AÇIK

Dün açılışı gerçekleşen ve geliri Kadın Sığınma Evi’ne bağışlanacak “Kültür Tarihi Yolculuğunda Öncü Kadınlarımız” sergisi cuma güne mesai saati bitimine kadar Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilir.