KUİR KIBRIS DERNEĞİ, TOPLUMSAL BARIŞ İÇİN HERKESİ MÜCADELE ETMEYE ÇAĞIRDI

Kuir Kıbrıs Derneği, toplumsal barış için, eşit, özgür ve bütün canlıların yaşam hakkına saygı duyan bir dünya için, herkesi mücadele etmeye çağırdı.
Kuir Kıbrıs yaptığı açıklamada, “Yaşadığımız bu karanlık çağda Avrupa’da hız kesmeden yükselen aşırı sağ, yanı başımızda Suriye’de süregelen savaş, bölgemizde meydana gelen çatışmalar, diplomatik gerginlikler, hak ihlalleri, nefret cinayetleri, faşist söylemlere ve doğanın bozulmasına karşı bizler tüm ayrımcılık ve şiddetin ortadan kalktığı bir dünya için mücadele etmeye devam ediyoruz” dedi.
Coğrafyada yıllardır devam eden ateşkes durumunun ülkedeki herkesi de doğrudan etkilediğini belirten Kuir Kıbrıs,  olası bir çözüm için verilen çabaların ise yetersiz ve eksik kaldığını söyledi.
Kuir Kıbrıs, “Kıbrıs’ın geçmişinden bugününe taşıdığı savaşın izleri ve travmaları yeterli şekilde tartışılmadan, zorla kayıplar ve tecavüzler gibi savaş suçları kabul edilip yüzleşmeden ve hesap verilebilir bir çözüm mekanizması kurulmadan ulaşılacak bir çözümün toplumsal barışı sağlamaktan uzak olacağına inanıyoruz” dedi.
Mevcut çözüm sürecinin şeffaf ve hesap verilebilir olmayan, toplumdaki farklı grupların söz hakkının olmadığı oldukça kapalı ve eril bir siyaset biçimiyle ilerlediğini savunan Kuir Kıbrıs,  “Bunun yanında toplumda devam eden ayrımcı dil ve nefret söylemlerine karşı herkesin eşit haklara erişiminin sağlandığı ve ayrımcılığın var olamadığı bir coğrafya hayal ediyoruz. Heteroseksist ve militarist eril siyaset aklının toplumu iyileştiremeyeceğini biliyor, bu akla karşı kendi vicdan ve adalet duyumuzla hareket etmemiz gerektiğini savunuyoruz. İklim krizini derinden hissettiğimiz bu neo-liberal çağda kar hırsı uğruna canlıların yok edildiği, ormanların yakıldığı, hayvanların katledildiği bu düzeni reddediyoruz” dedi.
Kuir Kıbrıs toplumsal barışa ancak geçmişle yüzleşebilindiği, hesap vereilebilir, tüm canlıların ve doğanın korunduğu, herkesin temel haklara eşit erişiminin sağlandığı ve her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı noktada ulaşılabileceğini belirtti.