K. T. Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı ve Genel Koordinatörü, Oda temsilcilerinin de katılımıyla Karaoğlanoğlu sahil kenarında yasadışı kat çıkılarak inşaasına devam edilen eski Zeyko fabrikasının bulunduğu bölgedeki tartışmalı otel inşaatını yerinde inceledi ve bölge halkının nabzını tuttu.

KTEZO Başkanı Mahmut Kanber konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada ülkede halkın denize girebileceği sahillerin işgal edildiğini, ekonominin büyütüleceği vaadi ile atılan her adımın yurttaşı ve küçüğü daha çok ezdiğini, toplum ekonomisini gerilettiğini ve ülkeyi yaşanmaz hale getirdiğini ifade etti. Kanber, bugüne kadar yapılan gazino otellerin kumarhane hedefli olduğunu ve herşey dahil modeli ile işletildiğini, tüm bunların bilinmezlikten gelinmesinin ise ayrı bir kördüğüm olduğunu söyledi. Başkan Kanber, otel inşaatının yasalara aykırı bir şekilde devam ettiğini ve bu durumun da siyasiler tarafından yasallaştırılmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu önemle belirtti. Ülkede birçok alanda olduğu gibi uzun vadeli plan ve programlarla çalışılmadığını, bu durumun yıllardan beridir imar alanında da söz konusu olduğunu hatırlatan Kanber, fiziki ve imar planlarında neden gecikmelerin yaşandığının ve yasaların bir türlü çıkmadığının bütün bu yapılanlara bakılarak daha iyi anlaşıldığını söyledi. Kanber konuşmasının devamında şunları ifade etti: "gerçekten de kime çalışılıyor diye sormak lazım, hem de yasalara ve mahkemelere rağmen yapılıyorsa tüm bunlar, tüm kesimlerin ortak hareketinden başka yol kalmadı." Kanber, açıklamasının sonunda yapılmak istenen yasallaştırma hamlesinin püskürtülmesi için de 3 Ağustos Çarşamba günü saat 10:30'da Girne Belediyesi Leymosun Kültür Evi'nde yapılacak olan toplantıya herkesin katılması çağrısını yaptı.

KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, tüm bu yasadışılığa rağmen otel inşaatının devam ettiğini, özelde Ayorgilileri genelde ise tüm toplumu ilgilendiren bu konularda ortak bir tavır belirlenmemesi halinde ülkenin ne girilecek sahilinin, ne de teneffüs edebilecek havasının kalacağını ifade etti. Tulga açıklamasının devamında şunları söyledi: "Bir toplumu yok etmek isterseniz, her tarafına kumarhane açarsınız, sahillerini kapatırsınız, doğasını, kültürünü yok edersiniz, kirletirsiniz. Açılan her kumarhane ile kapattığınız, yok ettiğiniz, kirlettiğiniz gibi.. topa tanka gerek kalmaz. Bir düşünün kumarhaneleri ile dillenen bir ülkeye turist mi gelir? Hele de tek avantajınız doğanız, sahiliniz, kültürünüz ise bu daha da kötü sonuçlara yol açar. Turist adı üstünde gezmeye çıkar, kumarhane için gelenlerde öyle birşey var mı?"

Oda yetkilileri bölge sakinlerinin evlerine ve bölgedeki köy kahvelerine ziyaret gerçekleştirerek, insanların konuyla ilgili görüşlerini aldı. Denize sıfır olan bir alan üzerinde inşaatı devam eden otelin, şimdiden denize girişleri kapattığını ifade eden birçok bölge sakini, yasadışı olarak çıkılan katların ise ülkenin ne duruma geldiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi. İzinsiz olarak çıkılan katlar nedeniyle bölgedeki evlerin deniz görünümünün ortadan kalktığını ve burada bulunan evlerin değersizleştirildiğini söyleyen bölge sakinleri, emirnamede kahverengi bölgeden mavi bölgeye geçilmesiyle, yasalara rağmen yaşanmakta olan bu oldu bittilerin yasa değişikliği ile kılıfına uydurulmak istendiğini, bunun da daha çok tepkiye neden olduğunu belirttiler. Bölge sakinleri, yasadışılığın yasallaştırılmasıyla kendi sorunlarının çözümü değil, birilerine rant sağlanmasının söz konusu olduğunu ifade ettiler.